Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici ve Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, yüzde 10 seçim barajının düşürülmesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmalarının ardından konuyu tekrar görüşmek üzere bir araya geldi.BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkanı Masum Türker ile görüştü. Görüşmenin arsından basın mensuplarına açıklamada bulunan Türker, “Anayasa Mahkemesi’nde görüşülmekte olan barajın kaldırılması ve hak ihlalinin tespiti ile ilgili davayı açan üç partiden olmamızdı. Bu partiler bizim DSP ve BBP dışında Saadet Partisi’nin de birbirinden habersiz ayrı ayrı açtığımız davalardır. Önümüzdeki yapılacak 2015 seçiminden sonra 2019 yılına kadar seçim yok. Özellikle son günlerde gazetecilere, siyasilere, iş adamlarına yönelik baskı ve polisiye baskıların son geçen güvenlik yasasından sonra artık herkesin güven içinde olmadığı bir yapıda, 2015 yılı seçiminin çok demokratik ve parlamentoda bütün görüşlerin, renklerin, bütün kültürlerin, ideolojilerin temsil edilmesi gereği ile bu başvurumuzun dikkatle izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda Cumhurbaşkanı tarafsızlığını yitirerek, Anayasa Mahkemesi üzerinde baskı oluşturmaya çalışmıştır. Bu konuda Başbakan ve AK Parti iktidarı bir daha iktidara gelmeme endişesi ile panik içinde saldırıya geçerek önce Anayasa Başkanını, daha sonra da Anayasa Mahkemesi’nin diğer üyelerini baskı altına alabilecek, onları suçlayacak bir zemin yaratmaya çalışmışlardır. Biz bu bütün baskılara ve yaratılmak istenen zemine rağmen Anayasa Mahkemesi’nin özellikle bu konuda hedef tahtası haline getirilen Anayasa Başkanı Sayın Haşim Kılıç’ın bu oyunu fark edip, esas hak sahipleri üzerinde kimin oldukları ile ilgili dokümanlar ellerinde olduğu için bu konuda en adil kararı vereceklerini düşünüyoruz” diye konuştu.Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları iki bireysel başvuruyu hatırlatan Destici ise, “Bunlardan birincisi yüksek yüzde 10’luk seçim barajının kaldırılması, ikincisi de Hazine yardımının adil bir şekilde bütün siyasi partilere dağılması. Biz 12 Haziran’da bu her iki başvurumuzu da gerçekleştirdik. Biz tahmin ediyoruz ki bu başvurular Anayasa Mahkemesi’nde birleştirildi. Yine ümit ediyoruz ki bu Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu’na inecek ve her iki konudaki hak ihlalleri de ortadan kaldırılacak. Barajın bir darbe anayasası ürünü olduğunu hepimiz biliyoruz. Derhal kaldırılması lazım. Bununla birlikte Seçim Kanunu’nda bir değişiklik yaptırılarak mutlaka tercihli seçime geçilmesi lazım. Eğer baraj kaldırılmazsa, barajdaki hak ihlalleri kaldırılmazsa, Hazine yardımındaki hak ihlalleri ortadan kaldırılmazsa biz önümüzdeki seçimde açık bir şekilde, Türk demokrasinin tam olarak işlemediğini, temsilde adaletin işlemediğini göreceğiz. Anayasa Mahkemesi şahsında başkanına, Haşim Bey’e yapılan bu anlamdaki baskıları haksız görüyoruz. Başvuruyu yapan üç parti ortadadır” şeklinde konuştu.Destici, basının, siyasilerin, iş adamlarının büyük bir baskı altında olduğunu iddia ederek, şunları dedi:“Dünden beri çeşitli gazetecilere karşı yapılacağı söylenen bir takım gözaltı söylemleri var. Bunları hayretle karşılıyoruz. Eğer böyle bir gerçekleşirse Türkiye için hem büyük bir utanç hem de vahim sonuçlar doğuracak.”