Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde bir kişi, evinin önünde önce biber gazı ile etkisiz hale getirildi ardından dört kişi tarafından darp edildi. Zorla araca bindirilmek istenen kişi saldırganların elinden zor kurtuldu.Kdz.Ereğli ilçesinde bazı kurum ve kuruluşlar hakkında şikayetlerde bulunan Mustafa Kuru, Bağlık mahallesindeki evinin önünde kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğradı. İddiaya göre akşam saatlerinde evine gelen Mustafa Kuru’ya bir kişi aracına çarpıldığını söyleyerek bakmasını istedi. Bunun üzerinde evden çıkan Kuru, aracına bakmak için eğildiğinde gözüne biber gazı sıkıldı. Pusuda bekleyen diğer üç kişi Mustafa Kuru’ya tekme ve yumruklarla saldırdıktan sonra zorla bir otomobile bindirilmek istendi. Mahalle sakinlerinin bağrışmaları üzerine saldırganlar Mustafa Kuru’yu bırakarak plakası alınamayan bir otomobille olay yerinden kaçtı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen polis ekipleri verilen bilgi doğrultusunda otomobil ve Mustafa Kuru’ya saldıranları aramaya başladı.HUNHARCA SALDIRISaldırıya uğrayan Mustafa Kuru, hastanede tedavi gördükten sonra Bağlık Polis Karakolu’na gelip saldırganlardan şikayetçi oldu.Gazetecilere açıklama yapan Mustafa Kuru, saldırıyı azmettirenlerin belli olduğunu belirterek olaydan 15 gün önce uyarı aldığını ve savcılığa durumu şikayet dilekçesi ile bildirdiğini söyledi. Allah’ın verdiği canı Allah’tan başka hiç kimsenin alamayacağını ifade eden Kuru, “Aile mahremiyetimin bizzat içinde şahsıma hunharca bir saldırı yapılmıştır. Bu saldırıyı azmettirenlerle ilgili en ufak bir şüphem yoktur. Bu saldırıyı yapanları yüce yaratıcının affına ve mağfiretine sığınmaya davet ediyorum. Acaba kendileri nasıl bir hukuksal sürecin tarafı olduklarının farkında olarak mı bu saldırıyı yaptılar? Evet, dün akşam ölebilirdim, ölmedim. Allah istediği için bu gün nefes alıyorum" dedi. 2011 yılından beri bir suç şebekesinin şahsı ve toplumun büyük bir kesimine karşı aleni suç işlediğini anlatan Kuru, sözlerini şöyle sürdürdü: "Evet, bu olaylar silsilesi ile ilgili bilgileri kamuoyu ile yasaların izin verdiği ölçüde belli oranda paylaşmıştım. Bu suç örgütü dün akşam aile mahremiyetime girerek tarafıma ve aile üyelerime karşı bir hak gaspı yapmıştır. Yaklaşık 5 ay önce yargı erkine yaptığım başvurularda bu suç şebekesinin tarafımıza saldırı yapacağının muhakkak olduğunu ifade ettik. Eğer biz bu suç şebekesine karşı meşru müdafaa yapmak durumunda kalırsak bundan dolayı biz veya meşru müdafaa yaparken başkalarının zarar görebilmesi durumunda bunun sorumlusunun bu sürece sessiz kalan yargı erkinin olacağını açık yüreklilikle ifade ettik. Bu benim resmi ifademdir. Dün akşamki yaşadığımız olay bizim haklılığımızı bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Bütün bu yaşadıklarıma rağmen yargı erkine güvenimi muhafaza etmek istiyorum. Evet, 2011 yılından beri ben ve arkadaşlarımın bu suç şebekesine karşı vermiş olduğumuz mücadeleyi Ereğli kamuoyu biliyor veya tahmin ediyor. Bu suç şebekesi terimi benim ifadem değil bu konuda devletin en yetkili makamının resmi tespitidir ve bu makamın bu şebeke ile ilgili iddiaları açık ve nettir. Elbette bu saatten sonra yargı erkinden bir koruma talebim falan yoktur. Bu konuda 3 yıldır resmi olarak söylediklerim ortadadır bundan sonrasını Türkiye cumhuriyeti devletinin yargı ergi düşünecek ve ona göre tavır alacaktır ondan hâla umudum var."