Bilecik Belediyesi tarafından yaptırılan ’Bilecik Belediyesi Yaşayan Kent Müzesi’nde açılışına kısa bir süre kale tüm hazırlıklar sona erdi.Bahçelievler Mahallesi’nde Bilecik’in kültürel, tarihsel ve geleneksel örf ve adetlerini, yaşanmışlıkları ve yaşam tarzlarını yansıtan temel yapı taşlarını içerisinde barındıracağı ’Bilecik Belediyesi Yaşayan Kent Müzesi açılacak. 29 Mar Çarşamba günü Bilecikli olan Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı’nın açacağı müze hakkında bilgi veren Bilecik Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü İsmail Cihan, tarihte ilklere ev sahipliği yapan taşı mermer, toprağı seramik, yaprağı ipek, kuruluşun kurtuluşun ve dirilişin şehri Bilecik’te Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı’nın güzel projelere imza attığını belirtti. Cihan, “Bilecik Belediye Başkanlığı olarak bu şehirde geçmiş ile gelecek arasında bir bağ kurularak gelecek nesillerimize, yarınlarımıza güçlü bir Türkiye, güçlü bir gelecek, güçlü bir Bilecik hazırlayabilme düşüncesiyle birçok projeye ev sahipliği yaptık. Bugün onlardan bir tanesinin içindeyiz. Bilecik Belediyesi Yaşayan Şehir Müzesi’nin tam içinde kuruluş ve kurtuluş mücadelesinin anlatıldığı kısımdayız. İnşallah bu güzel projeyi 29 Mart Çarşamba günü büyük destekleri, büyük özverisi, büyük katkıları olan Kültür ve Turizm Bakanımız Prof. Dr. Sayın Nabi Avcı’nın teşrifleriyle saat 14.00’de tüm hemşerilerimizin katılımıyla açmayı planlıyoruz. İnşallah bu güzel müzede yaşayan şehir müzemizde Bilecik’imizin geçmiş tarihini gelecek nesillere hem bir eğitim projesi hem de tarihi bir kent olarak sunma arzusuyla güzel şeyler yaptığımıza inanıyoruz” dedi.“Yaşayan şehir müzeleri arkeoloji ve etnografya müzelerinin dışında daha çok yakın tarihimizi anlatan müzelerdir”Türkiye’den ve tüm dünyadan ecdadın şanlı Osmanlı Devleti’nin kurulduğu bu topraklarda böylesine güzel projeleri tesisleri ziyaret etmeye davet eden Cihan, Bilecik’imize gelmenizi sizlere de tavsiye ediyoruz. Müzemizin içinde isminden de anlaşıldığı gibi yaşayan şehir müzeleri arkeoloji ve etnografya müzelerinin dışında daha çok yakın tarihimizi anlatan müzelerdir. Bilecik’imizde yaşayan hemşehrilerimizin, vatandaşlarımızın ve diğer alanlardan, bölgelerden, diğer kültürlerden şehrimize göç eden vatandaşlarımızın geçmiş yüz yılda, geçmiş iki yüz yılda kullanmış oldukları eşyalar ve gelenek ve göreneklerini yansıtan günlük hayatlarında kullandığı aletler, ekip ve ekipmanlar yer almakta. Elbette ki bu müzede de her müzede olduğu gibi tarihimizi kuruluş ve kurtuluş sürecimizi de anlatmadan geçemedik” dedi.“İpeğin kozasını bilmeyen, ipek böceğini bilmeyen çocuklarımız elbette ki varMüze hakkında bilgi veren Cihan, “Müzemizi gezdiğimizde keyif alacağınızı düşünüyoruz çünkü sanat alanlarından unutulmaya yüz tutmuş sanatlardan tutun da Bilecik’imizde yer alan birçok güzelliği mesela örnek vermek gerekirse bir köy odasını, bir köy kahvesini bir köy meydanını anlatmak bize mutluluk verdi. Bir kına gecesini anlatmak bize mutluluk verdi. Sanat alanlarında sepetçilik, demircilik, ipek böcekçiliği özellikle bu şehrimizde anlatırken taşı mermer, toprağı seramik, yaprağı ipek diye anlatırız. Bu şehrin yaprağı ipektir. İpek böcekçiliği en büyük meslek alanlarından bir tanesiydi Bilecik’te. Şuan artık sentetiğin de gündemde olmasıyla ipek biraz daha ve böcek üreticiliği geride kaldı. Elbette ki ipek böcekçiliğini yeni nesle anlattık. Çünkü ipeğin kozasını bilmeyen, ipek böceğini bilmeyen çocuklarımız elbette ki var. Bizler de görmemişizdir, duymamışızdır zaman zaman ama işte böylesine güzel meslek alanlarında ipek böcekçiliğini anlattık. Yorgancılığı anlattık, çömlekçiliği anlattık. Toprağı seramik bir şehirde yaşıyoruz. Bilecik’te yaşıyoruz. Anlatmadan geçemezdik. Toprağın nasıl sanata dönüştüğünü hünerli o marifetli ellerde nasıl sanata dönüştüğünü anlattık sizlere” dedi.