Bir gün insana neler öğretebilir sizce? Bazı yaşamlarda bir yılın belki de bir ömrün öğretemediğini… ve bu günün hangi gün olduğunu bilebilmek gibi bir lüksümüz de yok. Belki de bu sebepten her günü o günmüş gibi dikkatle yaşamak gerekir. Bu sebeptendir belki dünün geçmişliği yarının belirsizliği… Elimizdeki tek gün hep bu gündür! Zannederiz ki önümüzde daha nice günler vardır, zannetmek içinde ne barındırır? Kesinlik mi? Olabilirlik mi? Sadece bir ihtimal. Yarın için iki seçenek; ya var olacak ya da yok. Ama bugünün içinde barındırdığı binlerce ihtimal vardır.
Bugün öğrendiğim üç şey var, gelirse içinden gelir ne varsa zorluğa dair aşma gücü, isteği, değilse hiçbir kuvvet gösteremez o doğru yolu. Sende bende hepimizde kalp ve aklın varlığı, ister bekle öbürlerinden, sonra suçla kendi dışında kalanları, ister sahip çık senin olanlara hakkını ver, kendin karşıla gelenleri.
Napolyon demiştir ki “imkânsız” bu sözcük Fransızca değil! Bugün dünyayı çoğumuzun güya görmek için kullandığı gözlere hacet duymadan gören bir zat da demiştir ki ”imkânsızlıkların imkânı vardır”… Nasıl bir gerçekçiliktir bizimki de fazladan uzuvlarımızla bu sonuca varamama gafletine düşeriz?
Ne çok gezen ne çok okuyan, en çok yaşadığı günü anlayan bilir. İsterseniz dünyanın her karışını dolaşın, isterseniz yazılan bütün kitapları okuyun, o kalp ve aklı birlikte kullanamadığınız, bir anlam veremediğiniz müddetçe size katılacak güzellik ve özellikler hep geçici olmaya mahkûmdur!