Şiddetli geçimsizlik, aldatmadan kaynaklı boşanma, akıl hastalığı sebebiyle boşanma, kötü davranma nedeniyle boşanma, evlilikte şiddet kullanımı gibi birçok farklı başlık altında eşler en iyi boşanma avukatı bulmak için yarış içerisine girdiler. Google aramalarında en iyi boşanma avukatı, mal paylaşımı davası, anlaşmalı boşanma davası gibi anahtar kelimeler yoğun olarak aranmaya devam ediyor. Ankara Boşanma Avukatı olarak faaliyet gösteren Mil Hukuk Bürosu Avukatı Bilgehan Utku, Pandemi sürecinde evlilik birliğinin bozulmasına ilişkin yaşadığı deneyimleri ve değerlendirmelerini bizlerle paylaştı. Pandemi sürecinde evlilik birliğinin bozulmasına ilişkin en sık karşılaştığınız dava türleri hangileridir? Pandemi tabi ki en çok bizleri sosyal ve ekonomik anlamda etkilemiş durumda. Getirilen zorunluluklar sebebiyle psikolojik olarak ev halkı etkilenmiş durumda. Ancak bunları sadece pandemi dönemine bağlamak çok doğru olmaz. Var olan problemler bu dönemde ortaya çıktı desek daha doğru olacak. En çok karşılaştığımız dava türü tabi ki de şiddetli geçimsizlik olarak bilinen hukuki tabiri ile evlilik birliğinin sarsılmasına ilişkin boşanma davaları. Bir az önce de dile getirdiğim gibi dönemsel problemlerden ziyade var olan problemlerin su yüzüne çıktığı bir dönem oldu aslında. Eşlerin birbirlerine karşı önceden var ettikleri duygular bu dönemde açığa çıktı diyebiliriz. Özellikle de bu dönemde duygusal şiddet, cinsel şiddet ve ekonomik şiddet bakımından şiddetli geçimsizliklerin arttığını söyleyebiliriz. Boşanma davalarında çiftlerin ilk tercih ettiği yöntem nedir? Aile toplumun en küçük yapı taşıdır. Bu yüzden boşanma davası açmadan önce bu kutsal birlikteliğin devamı için çaba sarf etmek daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Ancak bundan şu anlaşılmasın, bitmiş bir evliliği de devam ettirmenin hem çiftler hem de müşterek çocuklar için devamı çekilmez hal alabileceğinden tarafların bunu iyi analiz etmeleri gerekir. Biz boşanma avukatı olarak öncelikle çiftlerin sağlıklı düşünüp iyi karar vermesinden yanayız. Çiftlerin ilk tercih ettikleri aslında boşanma davası bakımından anlaşabiliyorlarsa anlaşmalı boşanma davası yöntemini tercih ettiklerine şahit olmaktayız. Ancak anlaşamama durumunda tabi ki çekişmeli boşanma davası açılıp sürecin takip edilmesi gerekmekte. Boşanma davalarının psikolojik etkilerinin aile içinde gözlemleme fırsatınız oluyordur. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Özellikle şunu diyebilirim ki boşanma sürecinin dava boyutunun ciddiye alınması gerek. Nitekim eşler bir an önce birbirlerinden kurtulmak istediklerinden arada çocuklar kalabildiği gibi mal varlıkları bakımından da sorunlar yaşayabilmekteler. Özellikle burada pozitif bir ayrımcılık yapacağım ki o da kadınların mağduriyeti ile ilgili. Ne yazık ki boşanma sonrası kadının çalışmadığı durumlarda sorunlar yaşandığını görmekteyiz. Bu sebeple haklarının güvence altına alınması maksadıyla girişimlerde bulunulması gerekmekte. Aslında bu çalışan kadınlar için de geçerli. Bir an evvel boşanalım düşüncesiyle bazen fevri hareket edilip hak kayıpları görmezden gelinebiliyor. İşte boşanma avukatının önemi aslında burada önem kazanmakta. Kaybedilebilecek hakların müvekkile hatırlatılması ve sonradan yaşanacak psikolojik travmanın bir nebze önüne geçilebilmesi. Boşanma davasının çocuklar üzerindeki etkilerinden bahsedebilir misiniz? Bizi en derinden etkileyen etki diyebilirim. Avukatlıktan öte insanız ve ne kadar profesyonel hizmet versek de çocukların durumundan etkilenmemek mümkün değil. Çocuklar mevcut durumu anlayabildiklerinden içlerine kapanabiliyorlar. Ya da mevcut durumu anne ya da babaya karşı kullanıp isteklerini bir an evvel yaptırabiliyorlar. En son karşılaştığımız bir husus velayeti babaya bıraktırdığımız bir davada müşterek çocuk her ay annesine pahalı ayakkabılar ihtiyaç dışı oyuncaklar ve sair kıyafetler aldırmaya başlamıştı. Annenin geliri de çok iyi değil bu arada. Ama sürecin hukuki kısmının profesyonelce yönetilmesi dışında çocukların bu durumdan yara almadan çıkmaları için naçizane tavsiyem psikolojik destek de almaları konusunda. Mahkemelerin boşanma davalarına bakış açısı nasıl? Mahkemelerin boşanma davalarına bakış açısı son derece profesyonel. Her ne kadar çok yoğun dosya yükleri olsa da hem mahkeme kaleminde çalışan personel hem de hakimlerimiz üstün bir gayret göstermekteler. Bu kadar yoğun tempoya bu kadar iş yüküne rağmen dosyaların çözümlenmesi ve idari işlerin yürütülmesi inanın kolay bir şey değil. Tabi ki bize göre yanlış kararlar alındığı oluyor. Bu işlerini iyi yapmadıkları anlamına gelmez. Sonuçta yargılama tek bir mahkemeden ibaret değil. Bir karar kesinleşene kadar çeşitli yargı yollarının tüketilmesi gerek. Bundan dolayı mahkemelerin üstün gayretinin farkında olduğumuzu söyleyebiliriz. Sonuçta hepsi hem mahkeme kalemi hem aile mahkemesi hakimleri bu hizmeti kusursuz yerine getirme gayreti içerisinde diyebilirim. Vatandaşlarımız yargılama süresi ile ilgili sorunlarını dile getirseler de inanın mahkemelerin ve boşanma avukatlarının üstün gayreti olmasa mevcut durumda süreler daha da uzar. Devlete ve adalete güvenmek gerek. Maddi ve manevi boşanma davası tazminatı konusunda son dönemde gündeme de gelen birtakım değişiklikler söz konusu bu konuda görüşleriniz nelerdir? Özellikle manevi boşanma davası tazminatı bakımından manevi zararın varlığı ve bu zarara yol açmış somut olayın ortaya çıkartılması çok önemli. Soyut ifadeler ile belki boşanma kararı verilebilecek ancak karşı tarafın kusurunun varlığı ya da fazlalığı ortaya çıkartılamazsa tazminat ya az kalacak ya da hiç hükmedilmeyecek. Bu bakımdan boşanma davası sürecinin iyi tahayyül edilip boşanma davası delillerinin iyi toplanması, tanıkların ifadeleri, müşterek çocuğun sosyal inceleme raporundaki görüşleri çok çok önemli. Kaynak: https://www.ortadogugazetesi.com/gundem/bosanma-davasi-avukatina-talep-artiyor-h18958.html