“1960’dan 2015’e Bursa’da Tarımın Gelişimi” forumunda konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, "Dünya, toprak ve su savaşlarına doğru giderken, ülke olarak biz hala toprağı kaybetmekle ilgili yapacağımız ne varsa ardımıza koymuyoruz. Eğer bu anlayışla gidersek, bir süre sonra köylerde hiç kimse kalmayacak" dedi.Mümin Ceyhan Bursa Kültür Kaynakları Araştırma Kütüphanesi tarafından düzenlenen forumda 1960 yılından 2015 yılına kadar geçen sürede tarımın Bursa’daki durumu ele alındı. “1960’dan 2015’e Bursa’da Tarımın Gelişimi” forumunda, Bursa tarımının 55 yıllık tarihsel süreci masaya yatırıldı. Mümin Ceyhan Bursa Kültür Kaynakları Araştırma Kütüphanesi’nde gerçekleşen forum, Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Mümin Ceyhan Bursa Kültür Kaynakları Araştırma Kütüphanesi Kurucusu Mümin Ceyhan, Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Bilgili ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Doç. Dr. Erkan Yaslıoğlu’nun açılış konuşmalarıyla başladı. Forumda, Hacer Karabağ da Bursa tarımıyla ilgili sözlü tarih çalışmaları sunumu yaptı.Forumun açılışında konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Mümin Ceyhan Bursa Kültür Kaynakları Araştırma Kütüphanesi işbirliği ile yaptıkları çalışmalar sonunda daha önce Bursa belleğine “Ulusal Basında Atatürk’ün Bursa Gezileri”, "25. Yılında Bulgaristan’dan 1989 Göçü”, “Bursa’da Sanayinin Yönü ve Etkileşimleri” ve “Bursa’da AR-GE ve Üniversite-Sanayi İşbirliği Araştırması” kitaplarını kazandırdıklarını belirtti.Çocukluk dönemlerinde çiftçilik yapan ailesine yardım ettiğini kaydeden Başkan Bozbey, “O dönemlerde biz, tarlalarımızı Ayvalı Dere’den sulardık. Yine o dönemlerde Ayvalı Dere’de balık tutardık. Daha sonra fabrikaların atıklarının Ayvalı Dere’ye bırakılması sonucu o derede yaşayan balıklar dahil tüm canlılar zehirlenmeye başladı. O gün bu gündür zehirlenmeye de devam ediyor. Bu atıklar Nilüfer Çayı’ndan denize kadar gidiyor. Sonra da ‘Bize ne oluyor?’ diyoruz. Yeni hastalıklar türüyor. Sanayi ürününü satın alabilirsiniz ama kimyasal olmayan toprağı tekrar elde edemezsiniz. İnsanlar analiz yapmaktan çekinir hale geldi. Bunları, 1940’lardan itibaren devam eden bir serüvenin sonuçları olarak değerlendiriyorum. Gerçek şu ki kirletmeye devam ediyoruz. Dünya, toprak ve su savaşlarına doğru giderken, ülke olarak biz hala toprağı kaybetmekle ilgili yapacağımız ne varsa ardımıza koymuyoruz. Eğer bu anlayışla gidersek, bir süre sonra köylerde hiç kimse kalmayacak” dedi.Nilüfer Belediyesi olarak Ekobahçe, Kent Bostanları, tohum takası, köylüye fidan ve fide dağıtımı gibi çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Başkan Bozbey, “Belediyeler olarak yaptığımız çalışmalara, bu tür organizasyonların, bilimin ışığında gerçekleştirilen ortamların büyük katkısı olacağını düşünüyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.Cumhuriyetin ilk yıllarında Bursa’nın verimli ovalarıyla tarımın başkenti durumunda olduğunu ifade eden Mümin Ceyhan da, “Ancak 1960’da yaşanan kırılma ve Türkiye’nin ilk organize sanayi bölgesinin kurulması, sanayi kuruluşlarının Bursa’ya akmasına, verimli ovamızı hızla kaybetmemize sebep oldu. 2012 yılında da büyük bir değişim yaşandı. Büyükşehir yasasıyla birlikte köyler, mahalleye dönüştü. 1965 yılında 955 bin 504 olan Bursa nüfusunun yüzde 51’i köylerde yaşarken, bu oran her geçen yıl daha da azalmıştır. 2012 yılında yasanın çıkmasıyla birlikte de fiilen devam eden köy yaşantısı, resmi olarak sona ermiştir. Ayrıca kestanemizi ve şeftalimizi de kaybettiğimiz gerçeğini kabul etmek zorundayız. Bunların yanında iyi gelişmeler de oldu. Örneğin günümüzde Bursa, siyah incirde Avrupa’nın birinci tedarikçisi oldu. Öte yandan Bursa’da kurulan bir firma, 12 ay dünyanın her yerine taze kiraz tedarik etmektedir” dedi.Forumun ikinci oturumunda da akademisyenler, Bursa tarımıyla ilgili bildirilerini sundu. Forumda elde edilecek bilgiler, daha sonra kitap haline getirilecek.Mümin Ceyhan Bursa Kültür Kaynakları Araştırma Kütüphanesi’nde açılan, “1960’dan 2015’e Bursa’da Tarımın Gelişimi” isimli resim sergisi de Bursa’da tarımın dönüşümünü gözler önüne serdi.