Günay, yaptığı açıklamada, "Yüzüncü yılını geride bıraktığımız ve yaşatmaktan onur duyduğumuz şanlı cumhuriyetimiz, kuruluş ilkeleri ve devrimleri ile herkese eşit yurttaş, özgür vatandaş olma imkanını sunmuştur. Sadece bir yönetim şekli olmakla yetinmemiş, bütün bir halk için özgürlük umudu olmuştur.
Cumhuriyetimize sadık kalarak bu umuda tutunan halkımız da işçisiyle, köylüsüyle, öğrencisiyle, emeklisiyle özgürlüklerini korumak ve büyütmek için nice mücadeleler vermiştir. Büyük Haziran Yürüyüşü’nden ’77 1 Mayıs’ına, Tekel Direnişi’nden şanlı Gezi Direnişi’ne kadar 100 yıllık tarihimizin her anına imzasını atmış halkımızı bir bütün olarak saygıyla selamlıyoruz.
12 Mart ve 12 Eylül faşist cuntalarının müdaheleleri ile saldırıya uğrayan özgürlüklerimiz, varlığını Kenan Evren iktidarının temeli üzerine kurmuş olan AKP iktidarında tamamen yok edilmeye çalışılmaktadır. 22 yıl önce özgürlük naraları atarak iktidara gelenler, başını ve sonunu düşünmeden aldıkları keyfi kararlar ile başta gençler olmak üzere halkımızı tek tipleştirmeye çalışmakta, itiraz eden herkesi düşmanlaştırmaktadırlar. Oysa AKP iktidarının düşmanlaştırdığı bu insanlar halkın kendisi, tahammül edemediği bu itirazlar ise bir halkın sesidir.
Bilgi Teknolojileri Kurumu’nun bürokratları tarafından alınan fakat hiçbir mahkeme kararına ve haklı gerekçeye dayanmayan karar ile Instagram adlı sosyal medya platformuna erişimin engellenmesi de bu keyfi uygulamalardan birisidir.
AKP iktidarı, daha önce Wikipedia, Ekşi Sözlük ve YouTube örneklerinde de olduğu gibi, kontrol edemediği ve tahakkümü altına alamadığı bir alanı daha piyon olarak kullandığı bürokratları aracılığı ile kanuna aykırı şekilde engellemiştir.
Bilgi Teknolojileri Kurumu’nda görev alan bürokratlar bu karar ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı keyfi şekilde yok saymıştır. Bu uygulama bir suçtur. Yeni anayasa yapmak isteyenler, kendi hazırladıkları anayasaya dahi uymayarak suç işlemiş, BTK bürokratlarını da bu suça direkt olarak ortak etmiştir.
Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Örgütleri olarak anayasamıza açık şekilde karşı olan, halkımızın haber alma ve iletişim haklarını kısıtlayan, milyonlarca insanımızın sosyalleşmesini ve dünyaya açılmasını engelleyen, milyonlarca liralık hacme sahip ticari faaliyetleri durduran bu suçu asla kabul etmiyoruz.
Bugün burada olma nedenimiz de bu suça karşı bir kez daha itiraz ederek halkımızın sesi olmak ve hukuki süreçleri başlatmak adına suç duyurusunda bulunmaktır.
Bizler, AKP hegemonyasına girmiş dahi olsa yargı organlarında görevini layığı ile yerine getirmek için emek veren, anayasaya bağlı savcılar olduğunu biliyoruz. Bu uygulamaya karşı, cübbesine düğme dikmeyi reddetmiş tüm savcıları göreve davet ediyoruz." dedi.