Çoban yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Sayın Cumhurbaşkanım, Bu metni 81 ilde eş zamanlı yapmış olduğumuz etkinlik ile size ulaştırmaya çalışıyoruz. Ziyaretlerimizin amacı; AYM nin açıkladığı ve toplumda karşılığı olan, yaşanılan "ADİL YARGIANMA HAK İHLALİ % 77" açıklamasının adalet ve insan hakları açısından karşılığı olan mağduriyetleri anlatmaktır. Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki, bizler ihanet edenlerin değil hata yapanların affedilmesinin doğru olduğunu üşünüyoruz.

Af, mahkûm, cezaevi kelimeleri duyulduğu zaman insanların akıllarına cani sapıklar geliyor. Oysa cezaevinde yatan herkes cani sapık değildir. Hak arayışında olan adli mahkûm yakınları, "suç işledik bizi affedin" demiyoruz," bizleri adil yargılayın, adil yargılanmadık" diyoruz.

15 Temmuz darbe girişiminden önce, yeniden yargılanma talebini dile getirirken, 2018 yılında Sn. Devlet Bahçeli "Kader Mahkumlarını Affedeceğiz" diyerek bir anlamda bizim bu taleplerimizin önüne geçti.

Adalet Bakanlığı döneminde SN. Bozdağ'ın konuşması; "Fetönün TÜRK yargısındaki işgaline son verdik. Tespit ettiklerimizi dışarı attık. 5000 hâkim terör suçuyla görevden alındı. Çünkü bağımsız ve tarafsız hareket edemeyen vicdani anayasa kanun hukuk dosya ile bağlı olmayıp terör örgütü ile bağlı olandan Adalet beklememiz mümkün değildir."

Peki bunların kararlarıyla içeride yatanlar ne olacak?

Yargıda verdikleri kararlar nasıl hala kabul ediliyor?

Adalet Bakanlığı döneminde SN.Bozdağ'ın konuşması; "Çok sayıda genç hakim ve savcımız var. Belki ilk zamanlarda eksiklikleri nedeniyle uygulamalarda hatalar olmuş olabilir.”

Bu genç hakim savcıların hatalı kararlarıyla ceza alanlar ne olacak?

"Bir gün bile bir insanın masum içeride yatması kabul edilemez "Adalet Bakanlığı döneminde, SN.Bozdağ'ın konuşması ifadesidir ki, gerçek ve insani olan da budur.

İnsan hakları Evrensel Beyannamesinde kabul görmüş bir içtihat vardır "Cezaevinde bir kişi masum bir şekilde yatıyorsa, binlerce kişi aramızda özgür gezebilir" diyor. Özgürlük bu kadar önemli.

İç hukukun tükendiği noktada, Adil yargılanmadığını düşünen biri o cezaevinden nasıl çıkacak? Yargılamalarda ki hak ihlallerini, bireysel olarak Anayasa Mahkemesine taşıyan mahkumlar almış oldukları tazminat ile baş başa kalıyorlar. "Adil yargılanma hak ihlali % 77" AYM... Geçtiğimiz yıllarda Yargıtay başkanlarının, hukukçuların bu minvalde sözleri mevcut ve karşılığı toplumda çaresizliktir. Artık bazı şeylerle yüzleşmek gerekir. Hata yapmak insanlar içindir, affetmek büyükler için.

Cumhuriyetin ikinci yüzyılına yakışır şekilde, adli mahkûm için madde ayırmaksızın af talep ediyoruz. Kaldı ki; verilen ceza, mahkûmun cezaevinde islah olması, topluma yeniden kazandırılması içindir. Ancak cezaevlerinin kapasitenin üzerinde olan sayısı ve aynı zamanda 2020 yılında çıkarılan idari gözlem kurulunun tahliye ya da beraat eden mahkumun cezaevinden çıkmasını önleyici şekilde kullanılması mahkum ve aileleri üzerinde çok daha büyük bir travmaya sebep oluyor. Tüm bunlarla beraber Cumhuriyetin ikinci yüz yılında geçmişin temizlenip geleceğe ışık yakmak "Toplumsal barış" adına, adli mahkumlara, ikinci bir şans af ve sicil affının verilmesini talep ediyoruz.”