Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde Eğitimde Bilimsel Paylaşım Günleri Etkinlikleri kapsamında alanında uzman öğretim elemanları ve öğrenciler, koronavirüs salgını başlamadan önce konferans salonunda bir araya gelerek bilgi ve deneyim paylaşımı yaparlardı. Bu etkinlikler sayesinde dinleyicilerin farkındalıkları artar, kişisel ve mesleki gelişim süreçleri desteklenirdi. Koronavirüs salgınıyla birlikte artık bu etkinlikler instagram ortamına taşındı. Daha fazla kişiye hitap edebilme açısından bu etkinliklerin instagrama taşınması güzel oldu… Bu etkinlikler hız kesmeden halihazırda devam etmekte. Takip etmek isteyenler için instagram kanalı: @kmuegitimfakültesi.  Ayrıca bu etkinliklerin düzenlenmesi için irade ortaya koyan ve organizasyonu  için çaba sergileyen KMÜ Eğitim Fakültesi yönetimine teşekkür ederiz.

Bu etkinlikler kapsamında en son “Problemli teknoloji kullanımı ve çocuklara dijital rehberlik” konusuyla ilgili paylaşımlar yapıldı. Şimdi bu paylaşımları size burada özetlemeye çalışacağım.

Artık teknoloji hayatımızın tam merkezinde… Hatta çocuklarımızın ellerinde, kulaklarında, gözlerinde ve beyinlerinde. Çünkü çok seviyorlar tablet, cep telefonu veya bilgisayardan çizgi filmler izlemeyi ve oyunlar oynamayı. Değişik oyun senaryoları ve renkli çizgi film karakterleri derken gitgide çocuklarımız için daha da cazip hale geliyor bu teknolojik dünya. Çocuklarda bu cazibeye kapılıyor ister istemez. Sonrasında bu cazibeli dünyanın araçlarına fazla maruz kalma neticesinde ise çocuklarda bağımlılık durumu gelişebiliyor. Hatta bazen öyle boyutta oluyor ki bu durum, çölde susuz kalmış birinin suyu arzu etmesi gibi, çocuklarımız teknolojik araçları şiddetli şekilde arzu ediyorlar. Bu arzuları engellendiği zaman ise öfke krizlerine giriyorlar, eşyalara veya daha da kritik olanı kendilerine zarar veriyorlar. Ebeveynler de kestirme yoldan bu duruma engel olmak için çocuklarının istediklerini yerine getiriyor ve teknolojik araçları kullanımlarına izin vererek bağımlılıklarına bilmeden destek olabiliyorlar. Bu noktada öncelikle ebeveynlerin bilinçlenmesi çok önemlidir. Hangi durumlar bağımlılığa neden olur, bağımlılık nasıl önlenir, bağımlılık geliştiyse ne yapılmalıdır gibi soruların cevaplarının ebeveynler tarafından bilinmesi gerekir. Gerekirse uzman desteği almaktan kaçınılmamalıdır.

Yine çocukları teknolojik araçlardan tamamen mahrum bırakma durumu makul bir çözüm olarak görünmemektedir. Buna karşın ebeveynler çocuklarıyla nitelikli zaman geçirir ve farklı aktiviteler yaparlarsa, çocuklar esasında hiç de o teknolojik araçlara yönelim göstermeyebilirler. Çocuklar yaratılışları gereği oyun oynayarak eğlenmek isterler. Fakat çocukların bu istekleri ebeveynleri veya çevresindeki diğer kişiler tarafından karşılanmazsa, çocuklar ister istemez bu teknolojik araçlara yönelim gösterir ve eğlence ihtiyacını bu araçlarla gidermek isterler. Dolayısıyla çocuklarla ilgilenmek, değişik aktivitelerle onların sosyal ve duygusal gelişimlerini desteklemek teknoloji bağımlılığıyla mücadelede ilk adım olduğunu söyleyebiliriz.  

 Ebeveynlerin bilmesi gereken bir diğer husus; aşırı şekilde teknolojik araçlara ve içeriklere maruz kalan çocukların beyin gelişimleri zarar görmektedir. Uzmanlara göre 0-7 yaş arası çocuklarda beynin ilgili sorgulama mekanizma alanları henüz tam gelişmediğinden; göz ne görse, kulak ne duysa; o gördüğü ve duyduğu şekliyle beynine alıyor. Yani izlediğim şey güzel mi kötü mü, doğru şeyler mi öğreniyorum yoksa yanlış mı vs. gibi soruları henüz tam soramadığından beynine hangi görüntüyü alırsa o aldığı şekliyle de taklit ederek doğrudan davranışlarına yansıtabiliyor. Bu noktada çocuklarımızın ne izlediğinin ve hangi oyunları oynadığının takibinin yapılması şart!  Bu takip sürecinde ebeveynler çocukları için zararlı olduğunu öngördükleri içeriklere henüz bağımlılık geliştirmeden, çocuklarına alternatif faydalı içerikler sunarak bu durumu engellemelidir.

(Devam edecek…)