DAVETSİZ MİSAFİRLER

       Gün geçmiyor ki karamanda ve Türkiye’nin bir yerlerinde olan olaylar yıkılan yuvalar, yıkılan hayaller, kadın ölümleri, uyuşturucudan ölen gençler, sahte içkiden kör olanlar, velhasıl çekilen acılar, kaybolan hayatlar.

        Her bir olaydan ders çıkarmamız gerekirken adeta yangına körükle gidiyoruz. Şu birkaç gün içinde sadece karaman da olan olayların haddi hesabı yok.

     Ne yazık ki kalbinden bıçaklanarak öleni mi, uyuşturucudan tutuklananımı, yaralananımı, yan baktı kavgalarını mı.

Sayacak o kadar çok şey var ki neden diyorum neden

Cevap veremediğim o kadar sorular kafamın içini tırmalıyor.

      Acaba diyorum kimseyi suçlamak gibi bir niyetim olmasa da son zamanlarda özellikle zehir tacirlerinin yabancı uyruklu kişiler olduğu yönünde söylentiler geliyor kulaklarıma.

      Ülkemizde misafir ettiğimiz zor zamanda onlara kapı açtığımız insanlar gençlerimizi zehirliyorsa vay halimize. Sözüm ona dürüst olanları tenzih ederim.

      Artık onlar yani mülteciler İranlilar, Suriyeliler, Afganlılar vs. kapı komşumuz oldu artık.

     Geçenlerde Konya’ya gitmem gerekti varacağım yeri tam bulamamıştım sağa yanaşıp önüme gelen ilk insana adres sordum. Ben bilmezek ben Suriyeli dedi. Az ilerde tekrar bir adama sordum oda Suriyeli çıktı. Hay bendeki bu şansın derken ilerdeki bakkala varıp sordum tahmin edin nereliymiş.

Adam bakkalı almış yani koca Konya’da öyle çok Suriyeli varki sanki şama geldim.

        Diyeceğim odur ki bunlar geçici gelmedi mi? Hani gideceklerdi? Benim ülkemin evlatları işsiz gezerken bunları daha ucuza sigortasız çalıştıranlar siz neden ülkenizi düşünmüyorsunuz?

Bu yasa dışı işlere karışan yabancıları neden ülkemizde ağırlıyoruz? Gençlerine neden aylık bağlıyoruz?

Onları vatandaş yaptıysak eğer neden Askere almıyoruz?

       Şunu demek isterim misafirsiniz başımızın üstünde yeriniz var.

Ama misafir misafirliğini bilmezse cehennemin dibine kadar yolunuz var...