Demirci yayınladığı mesajında şu ifadelere yer verdi:
Güzel Ahlakın Temsilcisi Hz. Muhammed (SAV)
Tüm insanlığa rahmet elçisi olarak gönderilen, güzel ahlakın temsilcisi, yürüyen Kur’an Sevgili Peygamberimiz (sav)’in hicri takvime göre dünyayı şereflendirmesi vesilesiyle kutladığımız Mevlid Kandili’ni bugün (26 Eylül Salı’yı Çarşamba’ya bağlayan gece) idrak ediyoruz.
Mevlit kandili, Peygamber Efendimizin (SAV) tüm insanlığa getirdiği üstün değerleri, örnek hayatı özümsemek ve uygulamak için bizlere sunulan müstesna zaman dilimlerinden biridir. O'nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır. Bir fazilet güneşi ve hidâyet meşalesi olan sevgili peygamberimizin gönderilişi, Yüce Allah’ın bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Bu hususta Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyrulmuştur:"Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler." (Âl-i İmrân, 164)
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed kendisinden önceki peygamberler gibi sadece bir kavme veya millete değil, bütün insanlığa peygamber olarak gönderilmiştir. O'nun diğer peygamberlerden en farklı yönlerinden birisi budur. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur:
"Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler." (Sebe, 28)
İnsanlığın her zaman ve mekânda Hz. Peygamber'in tebliğ ettiği ilâhî mesaja ve bu mesajın hayata geçirilmiş şekli olan onun sünnetine ihtiyacı vardır. O'nu örnek almak, Kur'an'a uymaktır.
Kur’an- Kerim’de “Deki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah’ta sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır..Çok merhamet edendir.” (Aliimran 31) buyrulmuştur. Onu sevmek hepimize bir borçtur. O güzel ahlakı tamamlamak için gönderilmiştir. O asla yalan söylememiştir. Emanete hiyanetlik etmemiştir. Kendisine iman etmeyen hatta düşmanlık besleyenler dahi güvenirliği hakkında asla bir şey söyleyemediler ve o hep “Muhammed-ül Emin” oldu.
O şefkat ve merhamet timsaliydi. Kendisinden asla kötü söz çıkmamıştır.Mütevazi sade bir yaşayışı vardı, vefakar bir eş, cefakar bir aile reisi idi. İnsan haklarına riayeti emrederdi. Adaleti, ilmi, eğitimi ve öğretimi tavsiye etti. Komşuluk ilişkilerine,yakın ve uzak akrabaya bakmayı ilişki kurmayı, büyüğe saygı küçüğe sevgi ile yaklaşmayı emrederdi
Kur’an-ı Kerim’de denildiği gibi “Andolsun ki Rasûlullah’da sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çokça zikredenler için mükemmel bir örnek vardır.” (Ahzâb, 33/21) buyrularak Sevgili Peygamberimizin hayatı bizlere yaşanabilir ‘en güzel örnek’ olarak takdim edilmiştir. Hz. Peygamberi örnek almak, ancak O’nun insanlığın huzur ve mutluluğu için yaptığı daveti hayatımıza yansıtmakla ve güzel ahlakını bir bilinç ve hayat tarzı olarak davranışlarımızın mihveri yapmakla mümkündür.
“Nitekim kendi aranızdan, size ayetlerimizi okuyan, sizi her türlü kötülükten arındıran, size Kitabı ve hikmeti öğreten, ayrıca bilmediklerinizi de öğreten bir peygamber gönderdik.” (Bakara, 2/151) ayet-i kerimesinin açıkça dile getirdiği gibi, ilahi hitabı bizlerle buluşturan Rahmet Elçisi (sav), aynı zamanda o kelamı bize açıklamış ve onun hayat veren mesajını bizzat yaşayarak bizlere aktarmıştır. Kur’an ve bütün ahlaki erdemleri şahsında toplayan Hz. Peygamber, tüm insanlığa bir kurtuluş ve diriliş çağrısı yapmıştır. İşte Mevlid Kandili ve diğer mübarek gün ve geceler, bu çağrıyı gönlümüzde, zihnimizde ve hayatımızda diri ve canlı tutmak adına fırsat günleridir.
Yüce Rabbimizin bizlere fırsat olarak sunduğu çok değerli vakitlerden biri olan Mevlid kandilini Rabbimizin rahmet yüklü mesajı Kur’an-ı Kerim’i ve âlemlere rahmet olarak gönderdiği Peygamberimiz (sav)’in Sünnetini daha iyi anlamaya, bunun için de gönlümüzü Kur’an’a açmaya ve Sevgili Peygamberimiz(sav)’in örnek hayatını ve ahlakını rehber edinmeye bir vesile kılmalıyız. Peygamber Efendimizi daha yakından tanımaya, çocuklarımızı O’nun sevgisi ile yetiştirmeye, Kur’an-ı okuma ve anlamayı ibadet, yaşamayı hayatımızın gayesi edinmeye çalışmalıyız.
Bu duygu ve temennilerle, Sevgili Peygamberimizin dünyayı şereflendirmesinin yıldönümü olan Mevlid kandilinin bütün insanlığa rahmet ve huzur getirmesini, O’nu ve insanlığa getirdiği en büyük hediye olan Kur’an’ı yakından tanımamıza ve çağrısı etrafında birleşmemize ve istikamet üzere olmamıza vesile olmasını Yüce Mevlâ’dan niyaz eder, milletimizin, camiamızın ve bütün İslam âleminin Mevlid Kandilini tebrik ederiz.”
Bir Gece…
Ondört asır evvel, yine böyle bir geceydi,
Kumdan, ayın ondördü, bir öksüz çıkıverdi!
Lakin, o ne hüsrandı ki: Hissetmedi gözler,
Kaç bin senedir halbuki bekleşmedelerdi!
Neden görecekler, göremezlerdi tabii;
Bir kere, zuhur ettiği çöl en sapa yerdi,
Bir kerede, mamure-I dünya, o zamanlar,Kaynakwh:
Buhranlar içindeydi, bu günden de beterdi.
Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta;
Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi!
Fevza bütün afakını sarmıştı zeminin.
Salgındı, bugün şarkı yıkan, tefrika derdi.
Derken, büyümüş kırkına gelmişti ki öksüz,
Başlarda gezen kanlı ayaklar suya erdi!
Bir nefhada insanlığı kurtardı o ma'sum,
Bir hamlede kayserleri, kisraları serdi!
Aczin ki, ezilmekti bütün hakkı dirildi;
Zulmün ki, zeval aklına gelmezdi geberdi!
Alemlere rahmetti evet şer-i mübini,
Şehbalini adl isteyenin yurduna gerdi.
Dünya neye sahipse, O'nun vergisidir hep;
Medyun ona cemiyyet-i, medyun O'na ferdi
Medyundur o masuma bütün bir beşeriyet
Ya Rab, bizi mahşerde bu ikrar ile haşret.
(Mehmet Akif Ersoy)