Diş Hekimi Sevgen Eralp, diş eksikliği ya da dişsel açıdan kötü estetiğe sahip bireylerin sosyal hayatta problemler yaşadığını söyledi. Eralp, yapılan araştırmaların dişsel açıdan kötü estetiğe sahip kişilerin işe alım görüşmelerinde negatif etkiye sebep olduğunu ortaya koyduğunu belirtti.2009 yılında özel bir şirketin, iş görüşmesinde dış görünüşün ne kadar etkili olduğu ile ilgili bir anket yaptığını ve katılımcıların yüzde 89’unun çok önemli olduğunu söylediğini anlatan Diş Hekimi Sevgen Eralp, “Yine bir araştırma sonucuna göre, karşınızdaki birey 100 milisaniye kadar kısa bir süre içinde dış görünüşünüzle ilgili notunuzu veriyor. Bu durumda bir iş görüşmesi ya da mülakata giderken, özgüvenli bir gülümsemenin size katacağı artı değeri göz ardı etmemek gerekir diye düşünüyorum. Tabii ki bu gülümsemenin sırrı, bir bütünlük içinde sağlıklı dişlere sahip olmaktan geçiyor” dedi.Kötü diş estetiği bir yana, günümüzde kesinlikle kabul edilemez olan diğer bir probleminde diş eksikliği olduğunu dile getiren Diş Hekimi Sevgen Eralp daha sonra şunları kaydetti “Diş eksikliği denince akla ilk gelen tedavi seçeneği implantlar...Halk arasında yapay diş kökleri olarak bilinen dental implantlar, günümüzde diş eksikliklerinin tedavisinde vazgeçilmez hale geldiler. Doğal dişleri fonksiyon ve estetik olarak en iyi taklit eden bir tedavi alternatifi olan implantlar, hemen hemen her yaşta bireye, uygun koşullar sağlandığında uygulanabilmektedir.Peki neden implant? Öncelikle yaradılışımızdan gelen, belli sayıda ve belli görevleri olan dişlerimiz olduğunu hatırlatmak isterim. Dolayısıyla her bir diş eksikliğini, bir organ kaybı olarak kabul edebiliriz. Eksik diş olan bölgede yemek yemede zorluklar ve ilgili bölgede diş eti problemleri olmaya başlayacaktır. Bu da yerine göre fazla kilo alımına, hatta ciddi mide ve sindirim problemlerine bile yol açabilir. Hele bir de diş eksikliği ön bölgede ise konuşmada problemler, estetik olarak kötü bir görüntü ile birlikte psikolojik problemler de kaçınılmaz olacaktır.Piyasada bizlerin bile takip edemediği kadar çok sayıda implant markası varken, implant uygulamasının güvenilirliğinden endişe duyulması çok normaldir. Sonuçta implantlar çene kemiği içine, sizin vücudunuza yerleştirilen parçalardır ve ‘kötü oldu çıkaralım, tekrar yapalım’ deme şansınız yoktur. Doğru endikasyon kapsamı içinde olan implant seçimi de tedavinin gidişatını etkileyen önemli bir unsur olarak değerlendirilmelidir.”