Toros Üniversitesi TORSEM Müdürü Doç. Dr. Mert Aktaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, torununa bakan büyükannelere prim desteği sağlamasının yerinde bir uygulama olduğunu belirterek, “Bizim verdiğimiz Anne Üniversitesi Eğitimi, Bakanlığımızın uygulamasını destekliyor ve birebir örtüşüyor” dedi.Toros Üniversitesi Sürekli Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi (TORSEM) Müdürü ve İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Aktaş, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, torununa bakan büyükannelere vereceği prim desteğine ilişkin açıklama yaptı. İzmir, Bursa, Antalya, İstanbul ve Ankara’da pilot uygulaması yapılan prim desteği projesinin yerinde bir uygulama olduğunu dile getiren Aktaş, projenin TORSEM’in Anne Üniversitesi Eğitimi ile örtüştüğünü ifade etti. Aktaş, “‘Ağaç yaş iken eğilir’ diye bir atasözümüz var. Bu söz çocuğun 5 yaşına kadar aldığı eğitimin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Çocuk aslında dış dünyaya ilişkin birçok doneyi bu yaşlarda öğreniyor. Bu yaşta öğrenilen şeyler sonradan pek az değişiyor. Dolayısıyla bizim verdiğimiz Anne Üniversitesi Eğitimi, Bakanlığımızın uygulamasını destekliyor ve birebir örtüşüyor” diye konuştu.“Daha bilinçli ebeveynler yetişecek”Anne Üniversitesi Eğitimi sayesinde daha bilinçli ebeveynler yetişeceğini vurgulayan Aktaş, “Bakanlığımızın da maddi desteği ve bizim açtığımız Anne Üniversitesi Eğitimi ile birlikte çocuklara bakan anneanne ve babaannelerin daha bilinçli, daha eğitimli bir şekilde bu işi yapmaları sağlanacaktır. Anne Üniversitesi Programı’nda amaç, ebeveynlerin çocuklarını daha bilimsel fikirlere açık, daha bilinçli bir şekilde yetiştirmelerini sağlamak. Onlara daha iyi şekilde bakmalarını sağlamak. Çocuk yetiştirmek, çocuk geliştirmek ve çocuk büyütmek birbirinden farklı şeyler. Çocuk yetiştirmek ve geliştirmek, o çocuğu doğru yaş evrelerinde doğru psikolojik ve fiziksel etkinliklere tabii tutmak, onun psikolojik gelişimini yakından izlemek kontrol etmek, daha kendi kendine yetebilen, çevresini doğru şeklide tanıyan, doğru şekilde anlamlandıran bir birey olarak yetiştirmeye çalışmak demek. Çevresini sorgulayan, yaratıcı düşünebilen, eleştirel düşünebilen bireyler yetiştirmek aslında. ‘Bir çocuk yetiştir, dünyayı değiştir’ şeklindeki slogan çok doğru. Çocuk yetiştirmek böylesine meşakkatli bir şey” ifadelerini kullandı.“Eğitimlerimiz ara eleman açığını kapatmaya yönelik”TORSEM’in geliştirdiği eğitim programlarının aynı zamanda mevcut sektörlerdeki ara eleman açığını kapatmaya yönelik olduğunu belirten Aktaş, şu bilgileri verdi: “Üniversiteler belirli konularda belirli elemanları yetiştiriyorlar. Bir de üniversitelerin program açmadığı, yetemediği belirli alanlar var. Biz bu konularda eleman yetiştirmeye özellikle çaba sarf ediyoruz. Çocuk gelişimi ile ilgili bir eğitim açtık ve Çocuk Gelişimi Programlarını destekliyor. Çocuk Gelişimi Bölümü bizim üniversitemizde 4 yıllık program olarak veriliyor ama bir taraftan lise mezunu olup, çocuk bakımı yapabilecek, çocuk gelişimi ile ilgilenebilecek, çocuklara belirli bir oranda rehberlik edebilecek insanlar var. Bu insanları mesleğe kazandırıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’nın akredite ettiği ‘Çocuk Gelişimi Programı’ ile meslek sahibi yapıyoruz. Aslında biz bu arada bir ara elaman yetiştirmiş oluyoruz.”Gelişen teknoloji ile birlikte bilgilerin de devamlı tazelenmesi gerektiğini kaydeden Aktaş, “1980’lerden sonra dünyadaki gelişmeler o kadar hızlı ilerliyor ki, insanların okul sıralarında, üniversite sıralarında aldıkları eğitim onları yaşam boyu götürecek durumda değil. Bir mühendisi ele aldığımızda mühendislik teknolojisinin sürekli değiştiğini görüyoruz. TORSEM olarak açtığımız programlarla insanları iş hayatına daha hazır bir hale getirmeye çalışıyoruz. Onların değişimini yakalamaya çalışıyoruz. Aynı bilgi ile çok uzun süre ileriye gidemiyoruz. O yüzden bilgilerimizi de sürekli tazelememiz lazım. Sürekli Eğitim Merkezleri bu bilgilerimizi tazelerken açtıkları eğitimlerle de insanların, profesyonellerin önüne çok güzel fırsatlar sunmuş oluyor” şeklinde konuştu.