Merhaba değerli dostlar; 10 – 17 Haziran 6 Gece 7 gündüz Doğu Anadolu turunu düzenleyen, Özel Eğitime Muhtaç Çocukları Koruma Derneği'ne başta başkan yardımcısı annem Muazzez Özkay'a, dernek başkanı Fadimana Okur'a, dernek yönetimine, ikramlarıyla katkıda bulanan Bifa bisküvi ve Hilmiye Babaoğlu'na bu turda bizleri yalnız bırakmayan ve konforlu bir yolculuk yapmamızı sağlayan ÖZKA turizm sahibi Özlem Gümüş Kaynak'a ve bizleri güvenle götürüp getiren kaptan şoförümüz Sercan Şimşir'e tarihi yerleri en etkin ve çok kıymetli bilgileriyle bizleri bilgilendiren tur rehberimiz Fatih Turan'a teşekkür eder şükranlarımı sunuyorum.

Değerli dostlar; teşekkürlerimi bitirdikten sonra kısaca tur hakkında bilgi vermek istiyorum. Çok fazla detaya inmek istemiyorum çünkü hem sizleri sıkmamak adına hem de gezdiğimiz yerleri merak ediniz ki sizler de bu yerleri görmenizi çok isterim. Kıymetli dostlar; ilk olarak Malatya Darende'de Somuncubaba ile başladı ilk durağımız burası. Daha sonra Bitlis'e geçtik Bitlis kalesi eski adıyla Harput kalesidir. Daha sonra Eğik minareli Ulucamii, Arapbaba Türbesi ve eski Harput evlerini gördükten sonra Bingöl'e geçtik. Bingöl Solhan ilçesine bağlı Hazarşah köyündeki doğal oluşan yüzen adaları gördük. Sonraki durağımız Muş. Selçuklu mimarisi olan Murat nehri üzerine kurulan tarihi Murat taş köprüsü ve Muş kalesini gördükten sonra hatıra fotoğrafı çekinildi. Daha sonra büyük komutan Alparslan'ın Türklere Anadolu'nun kapılarını sonsuza kadar açtığı ve en büyük Türk-islam her biri anıt niteliğnde olan Ahlat Selçuklu Mezarlığı'nı ziyaret ediyoruz.

Daha sonra Tatvan'da konaklayıp Tatvan üzeri Van'a doğru hareket ediyoruz. Doğu Anadolu'nun en büyük gölü olan Tatvan başlayıp adına Van denizi dedikleri Van gölü etrafından Van Gevaş'a ulaşıyoruz Tekne ile eski adı olan Ah Tamara olan Akdamar adasında bulunan Akdamar kilisesi'ni ziyaret ederek hakkında detaylı bilgi sahibi olduk. Daha sonra Van merkezde bulunan Urartular dönemine ait Tuşpa kalesinin ( Van kalesi ) tarihini dinledikten sonra Van arkeoloji ve etnoğrafya müzesini geziyoruz. Van kedilerinin de bulunduğu barınakta Van kedilerini gördükten sonra Kars'a doğru yola çıkıyoruz. Bendi Mahi çayı üzerinde bulunan Muradiye şelalesi ve şeytan köprüsünde anı fotoğrafının ardından Kars merkez'e geçiyoruz. Kars'ta ilk durağımız Ermenistan sınırında bulunan ve çok eski yerleşim yerlerinden biri olan Ar apçayı'nın kenarına kurulmuş bir ayağı Ermenistan'a bir ayağı Kars sınırına dayalı Ani Ören yerindeyiz. Ani harabeleri 1000 yıllık geçmişe sahip bu yerleşim yeri zamanın en büyük ve en zengin şehirlerinden biriymiş. Daha sonra Kars'a gelerek Rusların bıraktığı mimarileri görüyoruz. 12 Havariler kilisesi, taş köprü ve Kars kalesini panoromik olarak gördükten sonra Kars kanlı tabya müzesini ziyaret ediyoruz. Daha sonra Erzurum'a doğru yola çıkıyoruz. Horasan'dan geçerek Erzurum'a varıyoruz. Çifte minareli medrese, 3 kümbetler, Erzurum Ulucamii ve yakutiye medresesini gezdikten sonra Erzurum Atatürk evi ve müzesi, Erzurum arkeoloji müzesi, 23 Temmuz kongre binası, heykel müzesi ve galerisini gezerek Erzurum gezisini tamamlıyoruz. Palandöken'de otelimize varıp konaklıyoruz. Sabahın erken saatlerinde Ağrı Doğubeyazıt'a doğru yol alıyoruz. Çıldıroğullarından II. İshak Paşa ile Çolak Abdi Paşa tarafından 1685 yılında yapımına başlanılan ve yapımı yaklaşık 100 yıl süren 1784'te son şeklini alan 116 odalı İshak Paşa Sarayı'nın eşsiz güzelliğini keşfediyoruz. Daha sonraki yolculuğumuz Erzincan Kemaliye. Fırat nehrinden geçerek karanlık kanyonunda kısa bir tekne turu yapıyoruz. Dönemin Erzincan valisi Recep Yazıcıoğlu'nun yaptırdığı devlet-millet iş birliği ile yapılan Recep YAZICIOĞLU köprüsünden geçerek Kemaliye'ye ulaşıyor ve kısa yemek molasından sonra meşhur Kemaliye tatlısı Lök ve imalathane olan Lökhane'ye gidiyoruz. Burada Lök ile kısa bilgi aldıktan sonra Kemaliye sokaklarını ve evlerini geziyoruz. Sonrasında Sivas Divriği'ne doğru yola çıkıyoruz. Divriği Ulucamii ve Darüşşifası'nı gezerek hakkında bigi alıyoruz. Eserin yapımı 1228-29 yılları arasında Mengücekliler tarafından yapıldığı sanılmaktadır. Daha sonra Sivas Merkez'e doğru yola çıkıyoruz. Sivas eğri minareli Ulucamii, kale camii, buruciye medresesi, çifte minareli medrese ve şifahiye medresesini gezdikten sonra yüzlerce aydınımızı yanarak can verdiği Sivas İl Özel İdaresi'ne bağlı şimdiki adı Bilim ve Kültür Merkezi olan Madımak oteli'ni dışardan gördük. Sonrasında Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak kabul edilen Sivas kongresinin yapıldığı ve Cumhuriyetimizin temellerinin atıldığı Erkek Lisesi'ni gezdikten sonra Karaman'a dönüş için hazırlık yapıyoruz. Son olarak tur gezi listesine dahil olmayan ama yolumuzun üzeri olan Şarkışla'nın Elmalı köyünde baba evini anı evine dönüştürülen Muhsin YAZICIOĞLU'NUN doğup büyüdüğü evine gidiyoruz. Gelen ziyaretçilere YAZICIOĞLU hakkında bilgiler veriliyor. Biz de aldığımız bilgiler doğrultusunda duygusal anlar yaşadık. Daha sonra Kayseri üzeri Karaman'a gelerek turumuzu tamamlıyoruz. Değerli dostlar; bu arada turla ilgili bazı yerlerde ve sıralamada hata yapmış veya atlamış olabilirim onun için şimdiden sizlerden özür dileyerek affınıza sığınıyorum. Sözlerime son verirken yazdıklarımı sabırla okuduğunuz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum umarım sizleri sıkmamışımdır. Doğu Anadolu'yu elimden geldiğince tanıtmaya çalıştım ve Doğu’nun Paris’i olarak gördüğümü belirtmek isterim. Bu yerleri mutlaka sizlerin de görmenizi ve gezmenizi çok isterim ve şiddetle tavsiye ederim. Başka bir turda görüşmek ümidiyle sağlıcakla kalın hoş çakalın.

Saygı ve Sevgilerimle.