Yapılan etkinliğin anlamı kuzuların anneleri karnında canlanma başlandığı günler yani koç katımından yüz gün geçmiş olduğu zaman saya töreni düzenleniyor.

Yüzyıllardır sürdürülen saya töreninde gençler, akşamüzeri köy odasına toplanarak hazırlıklara başlıyor. Törende kullanılan malzemeler ise örülmüş çoban çorabı, palto, palaska, çuvaldız ve çan gibi malzemeler evden getiriliyor. Saya olan gence bu kıyafetler giydirilerek yüzü siyaha boyanır ve vücudunun belirli yerlerine çan takılır.

Daha sonra saya ve seyis, küçükbaş hayvan sahiplerinin evlerini gezer ve ev sahibinin dizine yatarak debelenmeye başlar. Sonra da seyis maniye başlar; “Saya, saya sallı bey. Dört ayağı nallı bey. Saya geldi gördün mü? Selam verdi duydun mu? Karabaş tokluyu verdin mi? Dam üstünde bulunduruk. Geze yorulduk. Yağ veren ablamın altın başlı oğlu olsun. Keş veren ablamın kel başlı kızı olsun. Kırklığı aldım elime. Kırktım kerpik belini. Yaylada aldım dölümü. Birin bin olsun koyunun.” gibi mani okumaya devam eder.

Dinek köyünde Durmuş Kahraman karaman gündem muhabirine yaptığı açıklamada; “ Ali Altay, Kadir Bekrem, Ramazan Ermiş, Cemil Altay, Yakup Sağkaya ve emeği geçen herkese teşekkür ederim. Yapılan bu etkinlikte geçmiş günümüze gelen mirasımız saya gecesini şimdide gençlerimize yavaş yavaş alıştırıyoruz. Bu saya gecesi bizim kültür-sanatımız bu yüzden yüzyıllardır nasıl sürüyorsa devam etmesi için elimizden geleni yaparız.” dedi.

Etkinlik Köyün Odasında yapılan çiğköfte yarışması ve fotoğraf çekimleriyle son buldu.

Dünden Bugüne Saya Geleneğini Sürdürülüyor “Sayacı Geldi Sayacı”

Karaman’ın birçok köyünde yüzyıllardır yapılan sayan gecesi Dinek köyünde de yapılmaya devam ediyor.

Yapılan etkinliğin anlamı kuzuların anneleri karnında canlanma başlandığı günler yani koç katımından yüz gün geçmiş olduğu zaman saya töreni düzenleniyor.

Yüzyıllardır sürdürülen saya töreninde gençler, akşamüzeri köy odasına toplanarak hazırlıklara başlıyor. Törende kullanılan malzemeler ise örülmüş çoban çorabı, palto, palaska, çuvaldız ve çan gibi malzemeler evden getiriliyor. Saya olan gence bu kıyafetler giydirilerek yüzü siyaha boyanır ve vücudunun belirli yerlerine çan takılır.

Daha sonra saya ve seyis, küçükbaş hayvan sahiplerinin evlerini gezer ve ev sahibinin dizine yatarak debelenmeye başlar. Sonra da seyis maniye başlar; “Saya, saya sallı bey. Dört ayağı nallı bey. Saya geldi gördün mü? Selam verdi duydun mu? Karabaş tokluyu verdin mi? Dam üstünde bulunduruk. Geze yorulduk. Yağ veren ablamın altın başlı oğlu olsun. Keş veren ablamın kel başlı kızı olsun. Kırklığı aldım elime. Kırktım kerpik belini. Yaylada aldım dölümü. Birin bin olsun koyunun.” gibi mani okumaya devam eder.

Dinek köyünde Durmuş Kahraman karaman gündem muhabirine yaptığı açıklamada; “ Ali Altay, Kadir Bekrem, Ramazan Ermiş, Cemil Altay, Yakup Sağkaya ve emeği geçen herkese teşekkür ederim. Yapılan bu etkinlikte geçmiş günümüze gelen mirasımız saya gecesini şimdide gençlerimize yavaş yavaş alıştırıyoruz. Bu saya gecesi bizim kültür-sanatımız bu yüzden yüzyıllardır nasıl sürüyorsa devam etmesi için elimizden geleni yaparız.” dedi.

Etkinlik Köyün Odasında yapılan çiğköfte yarışması ve fotoğraf çekimleriyle son buldu.