Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi ve Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Metin Yıldırım tarafından “Dünya ve Türkiye Ekonomisinde Gelişmeler” adlı konferans verildi.Akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrencinin katıldığı konferans GAÜN Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Toplantı Salonunda düzenlendi.Küresel ekonominin alarm verdiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Metin Yıldırım, küresel ekonomide soğumanın olduğunu belirterek, 2015 yılında ülkelerin ekonomik olarak zorlanacağını söyledi.Dünya ülkeleri ve Türkiye ekonomisi üzerine analizler yapan Yrd. Doç. Dr. Metin Yıldırım, Kur, faiz, para savaşlarının 2015 yılında daha da artarak devam edeceğini ifade ederek, “ABD ekonomisi toparlanma sürecinde. ABD ekonomisi ve Dolar gittikçe güçleniyor. AB ülkelerinde deflasyon, işsizlik, büyüme önemli problem oluştururken Japonya ekonomisi resesyon yaşıyor. Çin ekonomisinin yüzde 25 ‘ini oluşturan konut piyasalarında sıkıntı var. Rusya durgunluk yaşıyor ve petrol fiyatının düşmesi, ABD ve Avrupa’nın yaptırımları Rusya’yı zora soktu. 2015 küresel resesyondan dolayı zor geçeceğe benziyor” dedi.Güçlü ve dengeli büyüme için yapısal dönüşüm paketinin açıklanması ile Türkiye ekonomisinin küresel sıkıntılardan en az zararla kurtulması için çalışmalar başlatıldığını açıklayan Yrd. Doç. Dr. Yıldırım, büyümenin kaynağının tüketim ve kamu harcamalarından oluştuğunu söyledi.Türkiye’de büyümenin ithalata ve tüketime dayalı olarak gerçekleştiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Yıldırım, “İhracata dönük bir büyüme ve kapsayıcı bir büyüme ile Türkiye arzu edilen seviyeye gelecektir. Orta vadeli program ve dönüşüm paketindeki tutarsızlıklar bir an önce giderilmelidir. İşsizlik oranı ve işsiz sayısı yükselişte. Petrol fiyatlarının düşüşü cari açık ve enflasyonu düşürücü etki yapacaktır. Ancak bu durum resesyona yol açabilir. Yabancı sermayenin gelmesi için faiz oranlarını artırmak veya stabil tutmak gerekecektir. Pozitif reel faiz politikası uygulanması, döviz rezervlerinin arttırılması, tasarruf artışı ekonomide rahatlamaya yol açacaktır” diyerek, dış kaynağa bağımlı ve risk oluşturan ülke olarak nitelenen Türkiye’nin jeopolitik risklere karşıda çok dikkatli olması gerektiğini vurguladı.