Temaslarda bulunmak üzere Makedonya’ya gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Makedonya-Türkiye Ticaret Odası temsilcileriyle çalışma kahvaltısı düzenledi. Davutoğlu çalışma kahvaltısında yaptığı konuşmada, “Makedonya’yı anayasal adıyla ilk tanıyan ülke Türkiye’dir” dedi.

Davutoğlu konuşmasında iki ülke ilişkilerine dikkat çekere, “Türkiye Makedonya ilişkileri kendisine has özelliklere sahip son derece önemli stratejik ve derin tarihi arka planı olan ilişkilerdir. Bir ülkeyi bazen komşu bir ülke olarak ilan edersiniz, ama komşu değilsinizdir. Türkiye’yle Makedonya arasında ortak sınır olmamakla birlikte bizim için Makedonya komşudan da öte yakın sıcak derinliği haiz ilişkilerimiz olan bir ülkedir. Bu anlamda herhangi 2 ülke arasında olabilecek ilişkilerin 3 sac ayağına baktığımızda kültürel, siyasi ve ekonomik bütün bu açılardan Makedonya’nın taşıdığı özel önemi görebiliriz. Kültürel açıdan bakıldığında Makedonya Rumeli diyarında bütün ortak kültürel özelliklerimizin reaya halkla ilişkilere yansıdığı son derece kendisine has ve doğal bir kültürel zeminin olduğu ülkedir. Demirkapı’dan Kalkandelen’e Radovişa’dan Struga’ya Kumanova’dan Gostivar’a kadar bütün Makedonya’da nereyi gezerseniz gezin bizim kültürel çizgilerimizi görürsünüz, mimarimizi, ortak kültürel değerlerimizi. Sanki Anadolu’da ya da Trakya’da bir yerde geziyormuşçasına rahat ve herkesle sosyal iletişim bağlamında kolay iletişim kurulabilen bir atmosfer var. Bu ekonomik ilişkiler bağlamında önemlidir. İş dünyamızın bulunduğu ülkede kendisini yabancı hissetmemesi o kültürü ülkenin kültürel dokusuyla bütünleşik bir yapıya sahip olması 2 ülke arasındaki ilişkileri geliştirmek açısından son derece önemli. Bu açıdan eminim Makedonya-Türkiye Ticaret Odası üyeleri Makedonya içinde faaliyet yaparken farklı bir ülkede faaliyet yapıyor olmanın gurbetini ya da yabancılığını hissetmezler” dedi.

Türkiye’nin Makedonya’yı tanıyan ilk ülke olduğunu ifade eden Davutoğlu, “Ben Makedonya’yı gerek baş danışmanlık görevimde, gerek Dışişleri Bakanlığı dönemimde neredeyse karış karış gezdim. Köylerine kadar bilirim. Hangi nerede bir tarihi eserimiz var, kültürel mirasımız var onları takip ettim ve Dışişleri Bakanlığım döneminde de verdiğim talimat çok açıktı özellikle Makedonya’da kültürel mirasımızdan tek bir taş sökülse tek bir çivi sökülse bunun hesabını veremeyiz. Bu topraklar bize yabancı değil. Bu toprakların kültürü, dokusu bizim kültürümüzün dokumuzun bir parçası. Hiçbir yerde yabancılık hissetmezsiniz. Bu kültürel yakınlık iş dünyası için önemli. İkinci önemli husus siyasi yakınlık. Yani 2 ülke siyasi liderleri arasındaki yakın ve karşılıklı güven ilişkisine dayalı temaslar. Çok az ülkeyle Makedonya’yla olduğumuz kadar yakın ilişkilere sahibiz. Makedonya’yı anayasal adıyla ilk tanıyan ülke Türkiye’dir. İlk büyükelçi gönderen ülke Türkiye’dir. NATO ve bütün zeminlerde her Makedonya geçtiğinde Türkiye Makedonya’yı anayasal adıyla tanımaktadır diye metinlere dipnot düşen ülke Türkiye’dir. Dolayısıyla sizin burada siyasi ilişkiler bağlamında başınız her zaman dik, kendinize güveniniz tam ve siyasi ilişki kurmak bakımından hiçbir sıkıntı yaşamamanız gerekmektedir. Yaşadığınız bir sıkıntı varsa bunu bileceğiz. Başta büyükelçimiz olmak üzere Dışişleri Bakanlığımız, TİKA, Yunus Emre bütün devlet kurumlarımız hizmetinizdedir” dedi.

“EN BÜYÜK TİCARET HACMİ TÜRKİYE’YLE MAKEDONYA ARASINDA OLMALI”

Davutoğlu konuşmasında, “Bu öylesine derin ve yoğun bir ilişkidir ki 2010 yılında Dışişleri Bakanı olarak ziyaret ettiğimde belge imzaladık ve şu kararı aldık, her sene mutlaka karşılıklı üst düzey ziyaretler olacak. 2006’da ilk kez geldiğimizde bu ilişkilerin temeli atıldı, 2010 yılında belgeye dönüştürüldü ve o günden bu güne üst düzey ziyaretler hiç aksamadan devam ediyor. Bakın 62. Hükümeti kurar kurmaz güvenoyu aldıktan bir hafta veya 2 hafta sonra sayın Gruevski’yi Türkiye’de ağırladım. Başbakan olarak ağırladığım ilk meslektaşım, mevkidaşım sayın Gruevski oldu. Ekim ayında Başbakan Yardımcımız Sayın Numan Kurtulmuş Üsküp’ü ziyaret etti, bütün Makedonya’yı gezdi. Özellikle dış Türklerden, TİKA’dan sorumlu başbakan yardımcımız olarak yapılacak işleri burada bizzat gördü. Kasım ayında meclis başkanımız sayın Cemil Çiçek geldi. Şimdi ben buradayım. Ay yok ki karşılıklı bir ziyaret olmamış olsun. Ayrıca Makedonya’dan da bize çok sayıda bakan ziyareti yapıldı. Her ziyarette bütün diğer konular dışında iş adamlarımızın buradaki faaliyetlerine bize intikal eden her konuyu burada muhataplarıyla son derece dostane bir şekilde paylaşıyoruz. Bu meselelerin çözülmesine katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Bundan sonra da bu ilişki böyle devam edecek. Gerek sayın Cumhurbaşkanı, gerek sayın Gruevski bizim şahsi dostlarımızdır. Şahsi dostluğumuzun temelinde 2 ülke arasındaki derin dostluk ilişkisi vardır. Bu ziyaretimde de bir taraftan bu siyasi görüşmeleri yapacağız, sizden aldığımız iş dünyasının buradaki faaliyetleriyle ilgili konuları paylaşacağız, diğer taraftan da Türkçe Bayramı kutlamalarına katılacağız. Bunlar bizim kültürel, siyasi ilişkilerimizin kesiştiği alanlar. Şimdi bu derece yoğun kültürel ilişki bu derece yakın siyasi ilişki varken ekonomik ilişkilerimizin en üst düzeyde olması gerekmektedir. Ben bu doğrultuda MATO’ya Makedonya Ticaret Odası’na teşekkür ediyorum. 2008 yılından bu yana büyük gelişmeler oldu. Ama bana sorduğunuzda daha doğrusu istatistiklere sorduğunuzda bu ilişki yeterli mi? Yeterli değil. Bu bizim diğer alanlardaki ilişkilerimizi yansıtıyor mu? Yansıtmıyor. Şu anda Türkiye Makedonya’nın ihracatında 13. sırada yüzde 1,7 ile. Makedonya’nın ithalatı yani bizim buraya ihracatımızda ise yüzde 4,8 ile sekizinci sıradayız” dedi.

İki ülke ticari ilişkilerine de değinen Davutoğlu, “Ben Makedonya Türkiye ilişkilerinde ikinci sırayı bile kabul etmem açık söyleyeyim. En büyük ticaret hacmi Türkiye’yle Makedonya arasında olmalı çünkü bunun olması için un malzeme hepsi var. Helva anlamında bizim bu helvayı yapmamız lazım ve bunu da yapacak şartlar açık. 3 konuya ben özellikle önemle vurgulamak istiyorum. Birincisi Makedonya’nın coğrafyası, Balkanlar içindeki konumu. Bakın Üsküp Adriyatik’le Karadeniz arasında bir hat çekin birde Tuna’yla Selanik arasında yani Belgrad’la Selanik arasında bir hat çekin Üsküp neredeyse tam ortadadır. Makedonya bu anlamda Kosova’da benzer özelliklere sahip, birlikte değerlendirilebilir ama Makedonya’nın özellikle limanlara yakınlığı ile neredeyse Balkanların kalbidir. Makedonya siyasi istikrar olduğunda ki bu konuda her zaman Makedonya’ya destek verdik. Balkanlar içindeki huzur ve istikrar olduğunda ekonomik merkez olma bakımından geleceğe dönük en büyük önem kaydeden önem kazanan ülkelerden biridir. Şimdi tabi ülkenin ekonomik dengeleri, AB ilişkilerindeki yaşanan birçok hususlar olabilir. Ama biz Makedonya’yı bu anlamda ticaret ve yatırım olarak dediğim gibi Türkiye’nin doğal uzantısı, Türkiye’yle entegre olma durumunda olan bir ülke dost ve kardeş bir ülke olmamız ve stratejik yatırımlarımızı buna göre planlamamız lazım. İkinci boyut bu coğrafi boyut dışında Balkanlar içindeki etnik ve dini uyum bakımından taşıdığı özel konum. Balkanlar’daki bütün etnik mezhebi dini unsurlar neredeyse Makedonya’da var. O yüzden Makedonya’da siyasi istikrar olursa tüm Balkanlar’da olur. Makedonya’da refah ve ekonomik kalkınma olursa diğer yerlere de yansır” dedi.

“TİCARETTE GELECEK SENE 500 MİLYONU, 3-4 SENELİK BİR PERSPEKTİFTE 1 MİLYARI YAKALAMALIYIZ”

Davutoğlu konuşmasında, “O bakımdan sizin burada yaptığınız her yatırım her Türkiye Makedonya ilişkilerine katkıda bulunuyor hem de Makedonya’nın istikrarı üzerinden Balkanlara da katkıda bulunuyor. Dolayısıyla biz Balkanlar’da istikrara, refaha önem veren bir ülke olarak sizin burada yaptığınız her yatırımı hem ticari bakımdan büyük katkı sağlayan bir değer olarak görüyoruz ama aynı zamanda Balkanlar’da istikrara ve bu istikrarın Türkiye öncülüğünde kurulmasına katkıda bulunan çabalar olarak değerlendiriyoruz. Onun için sayın Kahveci’nin vurguladığı Sırbistan’la ilişkiler ve diğer ilişkileri de göze alarak MATO’yu Makedonya sınırlarının ötesinde de neler yapabileceğini gözeten ve bir gelecek vizyonuyla bunu hayata geçiren bir kurum olarak gerçekten takdirle takip ediyoruz. Bu çalışmalarınızda ne kadar desteğe ihtiyacınız varsa bunları gerçekleştirmek bizim boynumuzun borcu. Ne istiyorsanız elimizden geleni yaparız. Yeter ki ticaret hacminde uzun yıllardır vurguladığımız 1 milyar doları yakalayalım. Bu sene ilk 10 ayda 375 milyon doları geçtik. Muhtemelen 450 milyon doları yakalayacağız. İlk 10 ayda yüzde 15 civarında bir artış var ticaretimizde. Ama bunlar yeterli değil. Gelecek sene 500 milyonu, 3-4 senelik bir perspektifte de artık 1 milyarı yakalamalıyız. Yatırımlarımız tabi biraz önce gururla takip ettik slaytlardan. Birçok şirketimizin burada son derece önemli yatırımları var. Ve 1,2 milyar doları buldu yatırımlarımız. Tek tek şirketlerimizi saymak istemiyorum ama unuttuğum olur kimsenin o anlamda kırılmasını istemem ama bu masa etrafında oturan şirketleri tek tek biliyoruz ve hepsinin yaptığı yatırımları dolayısıyla kendilerine teşekkür ediyoruz. Bu bölgede yapılan yatırımlar Balkanlar’da bizim için hayati derecede önemli yatırımlardır. Ve coğrafi yakınlık yine biraz önce Eyüp bey yorumladı Ankara’dan buraya 1 saat 40 dakikada geldik. İstanbul’dan Van’a ya da Trabzon’a da aynı saatte gidiliyor. Dolayısıyla buralar ayrı bir ülke gibi uzak diyarlar değil. Çok çabuk ulaşabildiğimiz, çok çabuk iletişim kurabildiğimiz ve bizi kucaklayacak özelliklere sahip ülkeler. O anlamda bugün görüşmelerde serbest bölgeyi tekrar ele alacağız, gündeme getireceğiz. Güzel bir proje ve limana yakın Türkiye’ye yakınlığı sebebiyle de gerçekleşmesi halinde Türkiye Makedonya ilişkilerine büyük ivme katacak bir gelişme. Bunu gündemimizde sürekli tutuyoruz. İnşallah bunun gerçekleşmesi için de gerekli adımlar atılır” dedi.

İki halkın kültürel bağı için gereken her şeyi yapacaklarını kaydeden Davutoğlu, “Özetle şunu vurgulamak istiyorum. Kültürel bakımdan burada bulunmamız bizim için tarihi bir görevdir. Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak buradaki kültürel varlıkların sürdürülmesi ve iki halk arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilmesi konusunda her türlü çabayı göstereceğiz. Sizler bu anlamda kültürel ilişkilerin geliştirilmesinde son derece önemli bir köprü rolü oynuyorsunuz. Yine siyasal ilişkileriniz bakımından şundan emin olabilirsiniz ileriki dönemde Türkiye Makedonya ilişkileri çok daha hızlı gelişecek. Makedonya çevredeki birçok ülkeyle sıkıntıları var ama Türkiye’yle hiçbir siyasi sıkıntısı yok, hiçbir ön yargı yok. O anlamda ekonomik yatırım bağlamında siyasi ilişkilerin istikrarı konusunda zihninizde hiçbir tereddüt olmamalıdır. Ekonomik ilişkilerde de biz size güveniyoruz, Türkiye Ticaret Odası üyelerinin bu çabalarına bir kez daha teşekkür ediyorum. Ve bizi gerçekten gururlandıran ve memnun eden şu tablonun yani iş adamlarımızın bir ülkede hep beraber elini taşın altına koymuş olmaları, birlikte bir çatı altında buluşup ki iş dünyasında rekabet doğaldır bütün bu rekabeti güzel bir işbirliğine dönüştürmüş olmanızdan dolayı da takdirlerimi bir kez daha ifade etmek istiyorum. Önümüzdeki dönem yapacağınız her çalışmada bizi yanınızda göreceksiniz. Karşılaşacağınız her zorlukta o zorlukların aşılması için başta büyükelçimiz olmak üzere bütün kurumlarımızı sizin yanınızda göreceksiniz” dedi.