Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afganistan ziyareti kapsamında Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani Ahmedzai ile basın toplantısı düzenledi. Erdoğan açıklamasında, “Afganistan’ın vermiş olduğu mücadelelerde Türkiye’nin Afganistan’ın Türkiye’nin yanında olmaması mümkün değildir” dedi.

Erdoğan basın toplantısında yaptığı açıklamada iki ülke ilişkilerinin çok eskiye dayandığını belirterek,” Bizlere gösterilen ev sahipliği şüphesiz tarihin derinliklerinden gelen o ruh kökünün bugüne taşıdığı bir anlayışın en güzel tezahürüdür. Tabi çok kısa bir süre önce yapılan seçimle ortaya çıkan bir tablo oldu. Afgan halkı ilk defa bir seçimle kendi yönetimini oluşturdu, doğrudan halkın buradaki iradesi tecelli etti. Ve bu tecelli neticesinde Afganistan’da bir milli mutabakat hükümetinin kurulması ki buradaki oy oranları gayet açık net ortada. Ama bir mutabakat hükümeti olarak bunun kurulmuş olması bir birliğin, beraberliğin geleceğe yansıması noktasında bana göre çok çok önemliydi. Ve bunun başarılmış olması her türlü takdirin üstünde. Bundan dolayı değerli kardeşimi kutluyorum, tebrik ediyorum. Ve bu mutabakat hükümetinin içerisinde yer alan tüm kardeşlerimizi de şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum. İnanıyorum ki Afganistan’ın bundan sonraki yürüyüşü çok daha farklı olacaktır. Kendileri ifade ettiler bugün ikili görüşmemiz gerçekten dolu dolu bir görüşme oldu. Ve özellikle bölgemizdeki gelişmeleri değerlendirme fırsatı bulduk. Bu bölgemizdeki gelişmeleri değerlendirirken tabi biraz tarihe de geri döndük.Afganistan’ın bizim 1920’deki doğuşumuza katkısını unutmamız mümkün değildi. O doğuşta Afganistan’ın çok farklı bir konumu, yeri var. Afganistan’ın da vermiş olduğu mücadelelerde Türkiye’nin Afganistan’ın Türkiye’nin yanında olmaması mümkün değildir. Biz de Afganistan’ın yanındayız. Nasıl ki bugüne kadar yer aldıysak, bundan sonra da yanında yer almaya devam edeceğiz” dedi.

“PAKİSTAN, AFGANİSTAN ARASINDA HERHANGİ BİR SIKINTININ OLMASI BİZLERİ DE SIKINTIYA DÜŞÜRÜR”

Yıl sonunda ISAF güçlerinin ülkeden ayrılmasına rağmen Türkiye’nin Afganistan’da kalmaya devam edeceğini kaydeden Erdoğan, “Şu anda bildiğiniz gibi bu yıl sonu itibariyle ISAF artık burada sona eriyor. Ama dört ülke var ki bizler burada bu yolculuğa devam edeceğiz. Türkiye, ABD, Almanya, İtalya. Ve bu süreç içerisinde de Türkiye olarak bizler üzerimize düşeni en güzel şekliyle yerine getireceğiz. Şu anda 2015-2016 yıllarına yönelik Kabil Havalimanı’nın işletilmesi, korunması bunlar bizim üzerimizde olacak ve bu süreci bizler bu noktada üstlenmek suretiyle yürüteceğiz. Tabi bölgedeki gelişmeler Afganistan’dan kopuk değildi. Ve bütün bunları ele alırken Irak, Suriye bu meseleleri de etraflıca görüşme imkanımız oldu. Bunları da etraflıca görüştük. Zaten değerli kardeşim bu konuları o da yakinen takip ediyor. Bunları en güzel şekilde değerlendirirken İslam dünyasındaki bakışımız ne olabilir bunları da tabiî ki aramızda değerlendirdik. Önemli bir adım İstanbul Süreci olarak bilinen biliyorsunuz Pakistan, Afganistan ve Türkiye olarak başlayan bir süreç vardı. Bu sürecin aynı kararlılıkla devamını bugün aramızda yine teyit ettik. Çünkü Pakistan, Afganistan arasında herhangi bir sıkıntının olması bizleri de sıkıntıya düşürür ve biz böyle bir sıkıntının olmasını değil, iki kardeş ülkenin dayanışma içerisinde geleceğe yürümesi ki bunun emarelerini de görüyoruz inanıyorum ki Pakistan’ı da güçlü kılacaktır, Afganistan’ı da güçlü kılacaktır” dedi.

“GAYRETİMİZ ARAMIZDAKİ BAĞLAR KOPMADAN İŞADAMLARIMIZIN MÜNASEBETLERİNİ GÜÇLENDİRMELERİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın toplantısında yaptığı açıklamada birçok alanda atılabilecek ortak adımlar konusunda konuştuklarını belirterek, “Terörle mücadele konusundaki dayanışma burada çok çok önem ifade etmektedir. Hele hele yapılan seçimlerde Pakistan’ın sınır kapılarında terör unsurlarının geçişine yönelik aldığı tedbirler memnuniyet vericidir. Bunları da burada tabii ki huzurlu bir seçimin yapılmasını sağlamıştır. Tabi bir diğer konu özellikle ekonomideki atılacak adımlar ve bununla ilgili Türkiye’nin sıçramasının altında yatan gerçekler nelerdir bu konuları etraflıca görüşme imkanımız oldu. Bizler 2002’nin sonunda aldığımız hükümeti ve o dönemden itibaren attığımız adımların neler olduğunu ve bu konularda da Afganistan’la müşterek olarak neler yapabileceğimizi de konuşma fırsatımız oldu. Dördüncüsü üzerinde önemle durduğumuz konu Türkiye Afganistan ilişkilerinin bundan sonraki boyutu. Gerek siyasi, gerek askeri, ekonomik, siyasi, kültürel bunlar neler olabilir bunların üzerinde durduk. Kendileri de ifade ettiler ki şu anda burada attığımız birçok adımlar var. Altyapıyla ilgili, üstyapıyla ilgili” dedi. İki ülke arasındaki ekonomik bağların sürmesini istediklerini belirten Erdoğan, “Özellikle TİKA’nın burada attığı adımlar her geçen gün kendini çok daha farklı bir şekilde hissettiriyor. Şimdi de inşallah tarihi bir hastanenin burada süratle inşa edilecek olması ama hepsinden öte bir kültür noktasında Mevlana Celaleddin Rumi’nin doğum yeri olan Belh’te o doğduğu evin bütün röleveleri ele geçirilmek suretiyle onun yeniden inşası ve bu eserin inanıyorum ki Afganistan ve Türkiye arasında bir sembol olarak çok daha farklı bir kültür zincirini halkaları yeniden oluşturacağına inanıyorum ve bunu da yarın ihaleyle ilgili ihalesi yapılıyor. Süreç başlıyor. Hastanenin de yılbaşı itibariyle süreç başlamış olacak ve bu adımlar aramızdaki bağların çok daha güçlü hale gelmesine ayrıca vesile olacaktır. Bu adımları atmakta da kararlı olduğumuzu tabi ifade etmek isterim. Burada herhangi bir taviz söz konusu olmayacak. Biz yolculuğumuzu kardeşlik bağlarından aldığımız güçle yine devam ettireceğiz. Bunu da özellikle ifade etmek istiyorum. Bütün arzumuz, bütün gayretimiz aramızdaki bu bağların kopmadan ekonomik alanda iş adamlarımızın birbirleriyle olan münasebetlerini daha da güçlendirmeleri gerek ülkemizdeki işadamlarımızın burada yaptıkları yatırımları arttırarak devam ettirmeleri örneğin madencilikte örneğin ulaşımda, örneğin inşaatta örneğin gıdada Afganistan’da yapılacak bir çok iş var. Buradaki iş adamlarının da ülkemizde yapabileceği veya üçüncü ülkelerde yapabilecekleri birçok iş var. Burada bilgi alışverişini yapma noktasında da atılabilecek adımlar olduğuna inanıyorum. Bu görüşmelerden bugün bunları da çıkardık ve bu dayanışma içerisinde inşallah birlikte geleceğe farklı yürüyeceğiz. Ben Türk halkının selamlarını Afgan halkına bu vesileyle iletmiş oluyorum. Değerli halef selef oldukları Karzai kardeşime de aynı şekilde selamlarımı gönderiyorum” dedi.

“PAKİSTAN, AFGANİSTAN, TÜRKİYE ARASINDAKİ DAYANIŞMAYI ÖNEMSİYORUZ”

Erdoğan basın toplantısındaki açıklamasında inşaat ve ulaşımla ilgili ortak adımları olduğunu belirterek, “Az önce sunumunda da ifade ettiğim gibi Türk girişimcilerinin biliyorsunuz buradaki en önemli attıkları adım altyapıyla alakalı. Ama bu altyapının yanında ulaşımla alakalı olan adımlar var, inşaatla ilgili attıkları adımlar var bugüne kadar. Madencilik alanında atabilecekleri adımlar olduğuna inanıyorum. Bir diğer alanda biliyorsunuz burada petrol aramalarıyla ilgili yapılan çalışmalar var. Ortak bir yanımız daha var gıdada müşterek yapabileceğimiz işler var. Ve şimdi bu tabi stratejik ortaklıkla ve bu dostluk anlaşmasıyla birlikte her bakanlığımız kendi alanlarını ilgilendirecek konularda çalışmalarını yürütecekler. Bunun sekreteryasını da dışişleri bakanlığı yürütecek. Bir yıl Türkiye’de bir yıl Afganistan’da olmak üzere adeta bakanlar kurulu toplantılarını yapmak suretiyle tüm bakanlıklar neler yapabilir bunları da ayrıca aramızda müzakere edeceğiz, karara bağlayacağız ve takip edeceğiz” dedi. Afganistan, Türkiye ve Pakistan’ın 3’lü toplantıları hakkındaki soru üzerineyse Erdoğan, “Konuşmam esnasında bir şey söyledim. Özellikle seçimler esnasında Pakistan yönetiminin Afganistan sınırlarındaki kontrol mekanizmalarını iyi çalıştırmış olması terör unsurlarının Afganistan’a geçmesi gibi bir konuda ortaya koydukları engellemeler memnuniyet verici konumdaydı dedim. Bu tabi sadece terör unsurlarıyla olan mücadele değil. Pakistan, Afganistan, Türkiye arasındaki diğer ekonomik, kültürel her türlü alanda atılabilecek adımlardır. Bu sürecin devam ettirilmesi lazım. Siyasette kısa süreler vardır, uzun vadeli süreler vardır. Bu süreler içerisinde bu ülkelerin attığı bu adımların neler getirip götüreceğini zaman ortaya çok daha açık net koyar, koyacaktır da. Burada 3 tane halkı Müslüman olan ülke var. Halkı Müslüman olan bu 3 ülkenin dayanışması bundan sonraki süreçte de beklentilerimiz içerisinde kararlı bir biçimde gerçekleşmesi gereken programlardır, planlardır. Onun için biz İstanbul sürecini önemsiyoruz. Onun için 3 ülke arasındaki bu dayanışmayı önemsiyoruz. Umutsuz değiliz, atılacak adımlar, alınacak neticeler var” dedi.