Kıbrıs Rum Yönetimi Sözcüsü Nikos Hristodulidis, Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun Güney Kıbrıs ile Yunanistan arasındaki ilişkileri bozmaya çalıştığını öne sürdü.

Kıbrıs Rum Kesiminde yayınlanan Simerini gazetesi, “Türkler, Kıbrıs-Yunanistan İlişkilerinde Sorun Yaratmaya Çalışıyor” başlıklı haberinde, Hristodulidis’in Davutoğlu’nun Güney Kıbrıs ile Yunanistan ilişkisini bozmaya çabaladığını iddia etti. Gazeteye göre, Hristodulidis, iddialarının Davutoğlu’nun, gündemde Kıbrıs sorununa yönelik bir çözüm bulunduğu; adanın birleşmesinin gecikmesi halinde Türkiye ile Yunanistan tarafından, sondaj çalışmalarını denetleyecek küçük bir komite kurulabileceği; Ankara ile Atina’nın Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlaması için bir formül üzerinde çalıştığı söylemine dayandırdığını bildirdi. Yunan hükümetinin, Davutoğlu’nun Atina ziyareti konusunda kendilerini bilgilendirdiğini söyleyen Hristodulidis, Atina’da neler konuşulduğunu ve Yunan tarafının Türk tarafına neler ilettiklerini bildiklerini kaydetti.

Anastasiadis’in tedavi için New York’ta olduğu bugünlerde Rum Yönetimi Başkanlığı’nı vekaleten yürüten Meclis Başkanı Yannakis Omiru, Rum Yönetimi’nin, Atina’ya gelen Türk heyetine Kıbrıs sorunu ve hidrokarbonlarla ilgili tezlerinin aktardığını belirtti. Omiru, “Tutumumuz çok iyi biliniyor. Doğalgazın ne ortak yönetimi ne de gelirlerinin paylaşımı söz konusudur” dedi. Gazete, Omiru’nun bu sözlerinin, son günlerde Türkler tarafından ortaya konulan Türkiye ile Yunanistan tarafından Kıbrıs müzakerelerinin yeniden başlamasına yönelik, Rum Yönetimi’ni bölecek bir formül geliştirildiği ve hidrokarbonun iki garantör ülkenin vesayetine verilmesi fikriyle alakalı tezlerden çok uzak olduğunu yazdı.

“KARARLARI KIBRIS CUMHURİYETİ ALIR”

Gazete Rum Sözcü Hristodulidis’in şu sözlerini aktardı:

“Kıbrıs Cumhuriyeti bağımsız bir devlettir. Kendi stratejik çıkarlarına, en önemlisi de Kıbrıs halkının çıkarlarına hizmet edecek kararları Kıbrıs Cumhuriyeti alır. Yunan hükümeti, Ankara ile direkt teması olmaması nedeniyle Kıbrıs Cumhuriyeti’nin isteği üzerine Lefkoşa’nın hidrokarbonlar konusundaki tezlerini iletmiştir. Ahmet Davutoğlu’nun izlenim yaratmak ve kendi maksatlarına hizmet etmek hedefli söylemlerine çok da önem verilmemelidir. Türkiye’nin hedefi, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni küçültmek ve Atina-Lefkoşa ilişkilerinde sorun yaratmaktır”

Fileleftheros Gazetesi, “Ankara Baskı Sahnesi Kuruyor. Davutoğlu, Atina’yla Görüştüğünü Söylüyor. Lefkoşa Bilmiyor. Türkiye, Müşterek Yönetimde Israr Ederken Kıbrıs Rum Tarafını Müzakerelere Çekmek İstiyor” başlık ve spotlarıyla aktardığı haberinde, Ankara’nın Türkiye ile Yunanistan’ın doğalgazın müşterek yönetimi konusunda anlaşmaya çok yakın olduğunu açıklayarak, Rum Yönetimi etrafında baskı çemberi kurmaya çalıştığını öne sürdü. “Türkiye, Kıbrıs MEB’inde kendi yarattığı kriz giderilmeden Kıbrıs Rum tarafını müzakerelere sürüklemeye çalışıyor” ifadesini kullanan gazete, şöyle devam etti:

“Açıktır ki Türk tarafı, Navtex sona eriş tarihinin ertesi gününe, ‘Barbaros’un geri çekilmesine ve Kıbrıs sorununda ‘yeni sahne oluşturmaya’ hazırlanıyor. Güya anlaşmaya hazır görünen Ankara, Kıbrıs MEB’indeki ihlallerini kaldırmadan, müzakerelerin yeniden başlamasını istiyor. Hedefi ise, Kıbrıs sorunu çözülsün veya çözülmesin, doğal gazın müşterek yönetimi için bir formül olmasıdır. Buna Yunanistan’ı da karıştırmaya çalışıyor.”

“YALNIZ TÜRKİYE DEĞİL İNGİLTERE DE OYUNUN İÇİNDE”

Gazete, bolluk ortamı ve izlenim yaratma oyunu oynayanın sadece Türkiye olmadığını, Kıbrıs sorununda çok yakında gelişmeler yaşanacağını öngören başka ülkeler de bulunduğunu belirterek, özetle şöyle devam etti:

“İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın AB’den sorumlu müsteşarı David Lidington, kısa süre önce adaya yaptığı ziyaret konusunda Kıbrıs’la ilgili Parlamento Grubu üyesi milletvekillerini bilgilendirirken, İngiliz hükümetinin halen çözüm müzakerelerinde ciddi ilerleme kaydedileceğinden çok umutlu olduğunu söyledi. Lidington ‘İki hafta önce Ada’dayken, her iki toplumun liderleri bana barışçıl çözüme ulaşma çabalarına bağlılıklarını yineledi. Kıbrıs MEB’indeki doğalgaz aramaları konusundaki zıtlaşmanın giderilmesi için yoğun diplomatik çaba harcanıyor. Bu halledilebilirse, zannederim çözüm müzakereleri yeni yılla birlikte süratle başlayacak’ dedi. Barbaros’un bölgeden çekilmesinden sonra müzakere yolunun açılacağını düşünen başka hükümetler de aynı frekansta hareket ediyor” denildi. Gazete, Hristodulidis’in Davutoğlu’nu Rum-Yunan hükümetlerinin arasını bozmaya çalışmakla suçladığı açıklamasını “Lefkoşa. Malum Türk Propagandaları. Davutoğlu’nun, Yunanistan’la Anlaşma Açıklaması Şer Açıklamalarıdır” başlık ve spotlarıyla aktardı. Haberi, Alithia “Davutoğlu Atina’yla İlişkilerimizi Bozmaya Çalışıyor”; Haravgi “Kararları Kıbrıs Cumhuriyeti Alır. Ankara, Atina-Lefkoşa İlişkilerinde Sorun Yaratmak İstiyor” ve Politis “Davutoğlu Enfiyeleri. Türkiye-Yunanistan ‘Denetimi’ İle İlgili Sözleri Rahatsız Etti. Hükümet Sözcüsü ‘Davutoğlu Atina ve Lefkoşa İlişkilerinde Sorun Yaratmaya Çalışıyor’ dedi ve ‘Atina’da Neler Söylendiği Bize Bildirildi’ Diye Ekledi” başlık ve spotlarıyla verdi.

Fileleftheros “Ahmet Yeniden Siyasi Partilerin Sinirlerini Test Ediyor” başlıklı haberinde, Rum siyasi partilerinin Davutoğlu’nun açıklamalarına tepkisine yer verdi. Gazeteye göre, DİKO, Davutoğlu’nun sözlerinin kışkırtıcı, şer açıklamalar olduğunu iddia ederek, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri ve Yunanistan’la Mısır’ın herhangi bir MEB sınırlarını belirleme hareketinde bulunmalarını kabul etmeyeceği açıklamasıyla Doğu Akdeniz’i Türk gölü haline getirmek istediği görüşünü ortaya koydu.

EDEK Başkanı Yannakis Omiru, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarının müzakere konusu olmadığını, hidrokarbonların müşterek yönetilmesi ve Kıbrıs MEB’indeki sondaj prosedürlerinin denetimine ilişkin hiçbir anlaşmanın kabul edilmeyeceğini söyledi. Omiru, hidrokarbonların müşterek yönetilmesi anlaşmasının KKTC’nin tanınmasını ve Rum Yönetimi’nin Lübnan, Mısır ve İsrail’le yaptığı MEB sınırlarını belirleme anlaşmalarının da, yabancı şirketlerle anlaşmalarının da feshedilmesini gündeme getireceği uyarısında bulundu. Vatandaşlar İttifakı Başkanı Yorgos Lillikas ise, doğalgazın çıkarılması ve değerlendirilmesiyle Kıbrıs sorununun çözümünün direkt veya dolaylı yoldan bağlanmasının ve Kıbrıslı Türklerin şimdiden müdahil edilmesinin Güney Kıbrıs’ı Türkiye’nin rehinesi haline getireceğini ortaya koydu. Lillikas, Türkiye’nin de Kıbrıs sorunu çözülmeden doğal zenginliğin değerlendirilmesine izin vermeyeceğini savundu. EURO.KO, Davutoğlu’nun açıklamalarının Güney Kıbrıs ile Yunanistan arasındaki ilişkileri bozmak için ahlaksız bir jest olduğunu, Davutoğlu’nun Yunanistan’ın Rum Yönetimi’nin doğalgazla ilgili tezlerine saygı göstermediği ve desteklemediği izlenimi oluşturmaya çalıştığını öne sürdü.

Ekologlar ve Çevreciler Hareketi de, Davutoğlu’nun doğalgazın paylaşımıyla ilgili önerilerden söz ettiği açıklamalarından büyük rahatsızlık duyduğunu açıkladı. Türkiye ve Yunanistan tarafından ortak bir denetim komitesi oluşturulması önerisinin en hafif tabiriyle kabul edilmez olduğunu savunan hareket, Davutoğlu ile görüşmeden sonra Yunanistan’dan resmi bir tepki gelmemiş olmasına dikkat çekilmeli ifadesine yer verdi.