Ölümünün 47'inci yılında Malcolm X

“Bir insan özgürlüğe doğru dürüst önem verdiğinde, güneşin altında, o özgürlüğü elde etmek için yapmayacağı hiçbir şey yoktur. Ne zaman birinin özgürlük istediğini söylediğini duyduğunuzda, ama sonraki nefesinde onu almak için ne yapmayacağını veya onu almak yolunda yapılmasına inanmadıklarını anlatacaksa, o kişi özgürlüğe inanmıyordur. Özgürlüğe inanan bir adam özgürlüğünü elde etmek veya onu muhafaza etmek için güneşin altında her şeyi yapacaktır. Şiddet kullanmamak iyidir, işe yaradığı sürece. Huzuru özgürlükten ayıramazsınız. Çünkü hiç kimse özgürlüğüne sahip olmadan huzur içinde olamaz.” diyen Malcolm X, bundan tam 47 yıl önce kısa ama ilginç bir hayattan sonra dünyaya veda etmişti.


SOKAKLARDAN HAPİSHANEYE 

1942 yılında 17 yaşındayken demir yollarındaki işinden şikayetler üzerine atılmış. Harlem'de hayran kaldığı bir barda işe başlayarak burada seyyar eroin satıcısı olmuştu. Sonra ani bir kararla esrar satma işini de bırakmıştı. Onun hayatındaki çizgiler düz değildi.  Hayatında inişler yoktu henüz. Zorluklar peşini bırakmıyordu, yüzü  de gönlü de siyaha çalıyordu hala…

Amerika'da yaşayan siyahîler için üniversite mezunu olmak iyi bir iş imkânı sağlamıyordu. Ayak işleri siyahîlere layık görüldüğünden onlar da erdemli iş olarak çete kurmayı tercih ediyorlardı. Malcolm da öyle yapmış çetesini kurarak hırsızlığa başlamıştı. Yakalanıp on yıl hapse mahkûm edildiğinde henüz yirmi bir yaşında bile değildi. Yıl 1946 yılının Şubat ayında, Charlestown eyalet hapishanesine havale edildiğinde… Uyuşturucu kullanamadığı için İncil’e ve Tanrı’ya küfürler yağdırdığından iblis olarak anılmaya başlamıştı.


HAYATINI DEĞİŞTİREN DÖNEMEÇ

Hapishanede çok güzel konuşan ve devamlı kitap okuyan Bimbi ile tanışmasından sonra Malcolm artık dine, kitaba v.s. küfretmez olmuştu. 1948 yılında Malcolm, Concord Hapishanesine nakledildiği günlerde küçük ağabeyi Philibert'ten aldığı mektupta: "Siyah adamın doğal dinini keşfettiğini" ve "İslam Cemaati" diye bir şeye katıldığını öğrenmişti. Ayrıca kurtuluşa ermesi için Allah'a dua etmesini istiyordu kardeşi… Sonra kardeşi Reginald'dan da bir mektup almıştı. Bir sürü havadisle birlikte "Malcolm sakın domuz eti yeme ve sigara içme artık. Hapisten nasıl kurtulacağını anlatırım sana" diyordu kardeşi.


ELİJAH MUHAMMED'İ İLK DUYUŞU

Malcolm kardeşlerinin dediklerini hayatında uygulamaya koymaya başlamıştı. Siyah günlerin üzerine güneşin doğmasına az kalmıştı. Ve beyazların yüzünün kararacağı günler artık çok yakındı. Kardeşi Reginald’in bir gün hapishaneye ziyarete gelmesiyle ve Elijah Muhammed’i anlatmaya başlamasıyla değişmeye başlamıştı hayatı Malcolm’un… “şeytan bir insandı ve beyazlar şeytandı.” Reginald, Malcolm’a  "Bitip tükenmek bilmez hazineleri olan, kralları medeniyetleri olan bir ırktan geldiğini. Şeytan beyazların bunu gizlediğini, Beyaz şeytanın aslıyla ilgili bütün bilgileri çekip elinden aldığını, katlederek, tecavüz ederek, atalarının tohumundan, anayurdunun bağrından koparıp getirdikleri günden bu yana beyaz şeytanın bitmek bilmeyen şeytanlıklarının kurbanı durumunda" olduğunu anlatmıştı ona.


DOĞU-BATI FELFESİNİ OKUDU

Artık Malcolm eğitimini yarıda bıraktığı için zayıf olan diline rağmen bütün doğu ve batı felsefesini okumaya başlamıştı. Beyaz tüccarların koloniler kurarak Afrika ve Asya ülkelerine saldırışını, Haç'a hiçbir zaman İsa dininin ruhuna uygun olarak, içten pazarlıksız olarak el atmadıklarını; alçak gönüllüce, insanca sarılmadıklarını öğrenecekti.


Elijah Muhammed, Malcolm'un gözünde ve gönlünde mucizevî bir kurtarıcıydı. siyahi bir kahramandı o… emsalsiz bir lider olarak şekillenmeye başlamıştı Malcolm’un gözünde… Malcolm, 115 milyon Afrikalı'yı öldürdüğünü veya köleleştirdiğini, hamile siyah kadınların hastalandıklarında kollarından tutulup denize fırlatıldıklarını, siyah erkeklerin bir kısmının beyaz erkekler tarafından hadım edildiğini, siyah kölelerin çiftliklerde, mutfaklarda, çalıştırıldığını, siyahların çektiği yoksulluğu, açlığı, vahşi işkenceleri ve beyaz adamın, siyahların emeğinden, sırtından ve alın terinden edindiği o devasa zenginliği öğrenmişti artık tarih kitaplarından. Beyaz adamın gerçekten bir şeytan olduğuna ve sürekli siyah tenlinin kötülüğü için mücadele ettiğine olan inancı daha da artmıştı.

HAPİSTEN BAMBAŞKA BİR İNSAN OLARAK ÇIKTI


1952 yılının baharında 7 yıl kaldığı hapisten çıktığında Detroit’teki kardeşinin yanına gitmişti. Orada gusül almayı ve namaz kılmayı öğrendi. Ve Bir gün, Bay Muhammed ve İslam meyveleri dediği ona bağlı müritleriyle tanıştı Malcolm. Bu arada soyadı değişikliği için başvuruda bulunmuş Elijah Muhammed’in tavsiyesiyle Allah’a dönünceye kadar kullanacağı bilinmeyeni simgeleyen “x” soyadını alacaktı.

FAAİLYETLERE BAŞLIYOR

Elijah Muhammed, yeterlilik kazandığına inanınca, Malcolm'u önce Boston'a sonra da Newyork'a yollayarak o bölgeleri teşkilatlandırma görevi vermişti. Malcolm’un konuşmalarının  özünde " Ben Amerikalı değilim, Amerikanizmin kurbanı milyonlarca insandan biriyim, herhangi bir Amerikan pembe düşünü görmüyorum, bir karabasan benim gördüğüm. Amerika'nın çok ciddi bir meselesi var. Amerika'nın meselesi biziz. Hakir görülüyorsanız siyah olduğunuz içindir. İkinci sınıf ve sadık köleleriz biz. Amerika'nın ahlakını, vicdanını değiştirmeye çalışmayın. Çünkü Amerika'nın vicdanı iflas etmiştir. Beyaz adamı değil, kendimizi değiştirelim. Geri dönmemek üzere yürüyeceğiz. Amerika'nın tek seçeneği vardır: "Ya kurşun ya oy; Ya ölüm, ya özgürlük. Kendisini özgürlük ve demokrasi timsali gösterirken, kendi yurttaşlarını oy kullanmak istemelerine rağmen, silah kullanmaya mecbur eden bir sistemden daha kokuşmuş bir sistem var mıdır? Bizim yalnız yurttaş olarak değil, birer insan olarak bile mevcudiyetimizi tanımadı; bir kadın, bir erkek, bir insan olarak bile saygı göstermedi. Amaç: "Hürriyet, adalet, eşitliktir." Biz, hepimizin insan olduğunun farkına varılmasını, bize saygı duyulmasını istiyoruz. Genç siyah adam öteki yüzünü çevirmeyi bıraktı, uysal olmaktan vazgeçti. Yeteri kadar beklediğimizi sanıyoruz. Oturarak, ağlayarak ve dua edip dilenerek kayda değer bir sonuç elde edeceğimize inanmıyoruz. Amerika'da siyah adam, demokrasi ülkesinde değil; polis devletinde yaşıyor. " diyordu.


ELİJAH MUHAMMED İLE YOLLARI AYRILIYOR

Müslüman bir hemşire olan ve Müslüman bir teşkilat için çalışan Betty ile de evlenmişti Malcolm.  Ne var ki 1963 yılında Elijah Muhammed’in İslam dinini nasıl çarpıttığına şahit olacak, John Kennedy suikastından sonra Elijah’ın kendisine koyduğu konuşma yasağından sonra onunla yollarını ayıracaktı.

HACCA GİDİYOR

Malcolm X’in, bu sırada Hac görevini yerine getirmek için Mekke'ye gitmesi ondaki değişimin başlangıcıydı. Mekke'den hanımına; "İnanamayacaksın  ama tenleri beyazdan daha beyaz olan insanlarla aynı bardaktan su içtim ve aynı tabaktan yemek yedim. Hepimiz bir kardeştik. Ben artık ırkçı bir Müslüman değilim. Gerçek peygamberimiz olan Hz. Muhammed ırkçılığı yasaklamıştır." sözleriyle yazdığı mektup ondaki değişimin boyutunu gözler önüne serecektir. O artık El-Hac Malik El-Şahbaz'dır.


KABE'DE IRKÇI DÜŞÜNCELERİ DEĞİŞTİ

Kabe'de bütün insanların renk farkı olmaksızın birlikte hareket ettiğini, aynı ideal için yüreklerinin çarptığını, aralarındaki kardeşlik bağını, ırk ayrımının zerresinin bulunmadığını görür ve bundan oldukça etkilenir. Malcolm'un beyaz adam hakkındaki olumsuz düşünceleri değişmiştir. Suud'da Kral Faysal ile görüşür devlet konuğu olarak karşılanır. Siyah tenli birinin gördüğü bu ilgi onu gerçekten şaşırtmıştır. Malcolm daha sonra Nijerya, Gana, Fas ve Cezayir'i de ziyaret eder. Gittiği her yerde Amerika'lı bir Müslüman olarak oldukça fazla ilgiyle karşılanacak. 23 Mayıs 1964'de seyahatini bitirip, Amerika'ya döndüğünde izlenimlerini ve İslam’ı siyahîlere, medyaya ve Amerikan halkına anlatacaktır.

TEHDİTLİ GÜNLER BAŞLADI

Beyrut'ta bir üniversitede Amerikalı  siyahlarla ilgili konferans verdikten sonra ise, ırkçılığı bıraktığını, kendisinin yeni bir örgüt kuracağını, beyazların bu örgüte katılabileceklerini açıklayacaktır. İslam dininin belki de ilk olarak, Amerikan basınında evrensel ve geniş boyutlarda yer bulması Malcolm X sayesinde olmuştur. Ne var ki onun Irkçılığı bırakması Elijah Muhammed ve çeşitli siyah kuruluşlar tarafından doğru bulunmayacak ve hayatında tehditli günler başlayacaktır.

YENİ BİR ÖRGÜT KURDU

Malcolm, 28 Haziran 1964 yılında İslam'ın topluma daha organize bir şekilde anlatılması ve bu yönde mücadele edilmesi için İslami anlayışa ve İslamî ilkelere dayalı Afro-Amerikalılar örgütünü kuracaktır. 9 Temmuz 1964'te ikinci dış seyahatine başlayarak Mısır, Tanzanya, Nijerya, Gana, Gine, Kenya, Uganda devlet başkanlarıyla görüşecek, ABD'deki meselenin bir insan hakları ihlali olduğunu, bu sorunun BM'de gündeme getirilmesi gerektiğini vurgulayacaktır. Malcolm’un Kahire bulunduğu sırada Harlem'de, Philedelphia'da ve öteki şehirlerde siyahîler birbiri ardına ayaklanacaklardır. Malcolm'u bu ayaklanmanın ardındaki isim olarak zikredilmesiyle Washington D. C ve New York City'de bulunan güç odakları, özel ve resmi tüm ajanslar, nüfuz sahibi kimseler Malcolm'un sözlerini dikkate almaya başlamıştır. Artık CIA ve FBI Malcolm'un peşindedir. Ve onun attığı her adım ve söylediği her kelimeyi kayıt altında olacaktır.

EVİ BOMBALANDI

24 kasım 1964’teki seyahat dönüşü sonrası onun yaşamının başlangıcındaki zor günler yeniden başlayacak 13 şubat cumartesi gecesi saat 02.45 ‘te evine bombalar atılacaktır. Eşini ve çocuklarını zorlukla dışarı çıkarmıştır.



Malcolm X, o gecenin sabahı sanki hiçbir şey olmamış gibi daha önceden kararlaştırılmış bir konuşma için Detroit'e gidecek ve 16 Şubat 'da yakın bir arkadaşına; "Önümüzdeki beş gün içinde infaz edilmek üzere ölüm fermanım imzalandı" diyecektir. 21 Şubat 1965 Pazar günü, 400 kişilik bir toplantıda konuşma yapacaktır. Toplantıya aynı zamanda başka bir rahip ve birkaç konuşmacı da davetlidir. Ama Malcolm dışındaki konuşmacılardan hiç birisi henüz gelmemiştir. "Hiçbirinin geleceğini sanmıyorum. İçimden bir ses diyor ki bu gün kesinlikle kürsüye adım atmamalısın. " sözleriyle Malcolm yaşayacaklarını hissetmiştir sanki… 


MALCOLM X ÖLDÜRÜLDÜ

Malcolm X’in eşi de dört çocuğuyla beraber oradaydı. Takdim üzerine, Malcolm X kürsüye yürüdü ve "Esselamü aleyküm" dedi. Dinleyiciler hep birlikte "ve aleyküm selam" diye karşılık verdikten sonra salonda sebebi anlaşılamayan bir karışıklık çıktı. Herkes dikkatini tam oraya vermişken, birkaç kişi Malcolm’a ateş açtılar. İnsanlar dışarı kaçmaya çalıştılar. İsabet eden 16 kurşundan ilkini yer yemez Malcolm X’in, dinleyicileri sakinleştirmek için kalkmış olan sağ eli, göğsüne düştü, sol eli havaya kalktı, orta parmağını bir kurşun uçurup gitti, sakalının arasından kanlar sızıyordu ve vücudu iki sandalyeyi devirerek arkaya düştü. Tetikçiler yere düşmüş Malcolm X'in vücudunu yeniden kurşunladıktan sonra kaçtılar.

Dört çocuğunun üzerine kapanan eşi ve dinleyicilerden bazıları hemen sahneye koştular; ancak kurşunlar can alıcı noktalara isabet etmişti. Amerikalı Müslüman önder Malcolm X, yakındaki bir hastaneye götürülürken yolda vefat etti.

Hayata 19 Mayıs 1925 günü Omaha'da başlayan Malcolm X (Malcolm Little ve daha sonrasında Hacı Malik el-Şahbaz, İngilizce: El-Hajj Malik Shabazz) soğuk bir kış günü şehadet mertebesine ulaştı.

 Ayşenur Menekşe Çalıkçı / Dünya Bülteni / Tarih Dosyası