Hangi maden ocağı olursa olsun hiç birinin çevreye ve insanlara zarar vermediğini kimse iddia edemez az veya çok hepsi ekosisteme tahribat yapmaktadır.

Hızla gelişen teknolojik ortam, insan ihtiyaçlarının hızla artması ve insanoğlunun doyumsuzluğu enerjiye ihtiyacı geometrik olarak artırmaktadır. Başka ülkemiz olmak üzere gelişmekte olan ülkeler alternatif yenilenebilir enerjiler yerine fosil kökenli enerji kaynaklarına yönelmeleri/yönlendirilmeleri izah edilmesi gereken nedenlerdir.

Madenler denildiğinde sadece enerji üretmek için yapılan maden ocakları akla gelmesin insanoğlunun bireysel olarak kullanımında olan madenlerde mevcuttur. Bunların başında Altın, Elmas gibi insanların zevki gösterişi için çıkarılan madenler akla gelmektedir.

Dünyada altın üretiminde ilk üç sırayı ÇİN, AVUSTRALYA, RUSYA Elmasta ise BOSTVANA, RUSYA, GÜNEY AFRİKA. Taşkömürü madeni ABD, RUSYA ve ÇİN yer almaktadır.

Her türlü madenin üretim yapan ülkelere bakıldığı zaman 10.milyon km² yüzölçümü ve 64 en gelişmiş ülkelere sahip Avrupa Kıtasında hiç bir ülke bu sıralamalara giremiyor bu coğrafyalarda hiç mi maden yok ve yüzyıllar önce açılmış olan dünyanın en büyük Taş kömürü rezevlerine sahip Almanya maden ocaklarını kapatmaya başladı asıl düşünmemiz gereken konuların başında bu gelmektedir. Avrupa ülkeleri kendi ülkelerinde yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelirken bu ülkeler ve büyük şirketleri niçin üçüncü dünya ülkeleri ve gelişmekte olan ülkelerde her türlü maden ocakları açılması için ayrıca fabrikaları bu ülkelere yatırım yapmakta teşvikler vermektedir acaba neden?

Avrupa ülkeleri maden bölgesindeki bozulan flora dengesi, maden bölgesinin yırtılmış, delinmiş bozulmuş görüntüsü, maden işletmesi sonrası insanların kullanımına sunulması konusundaki zorluklar bölgedeki yeşil bitkilerin eski haline getirilmesi kısacası maden bölgelerindeki rehabilitasyonların zorluğundan ve kendi insanlarına verdikleri önem yüzünden sömürgeciliğin gelişmişliğin bir göstergesi olarak kendi ülkesinde meydana gelebilecek herhangi bir çevre felaketini olumsuzluğu önlemek amacıyla üçüncü dünya ülkelerine yönelmektedirler. Çünkü onlar açısından kendi ülkesinin güvenliği insanlarının huzur refahı sağlıklı olması önemli olan büyük hastaneler yapmak değil vatandaşları hastanelere muhtaç ettirmemek dikkat edilirse Avrupa ülkeleri yatırımlarını Afrika, Asya, Ortadoğu ve Güney Amerika ülkelerine yapmaktadırlar çünkü bu ülkeler diktatörlükle yönetilen, gelir seviyeleri düşük, insan haklarının olmadığı. Kendi vatandaşlarını bile sömüren doğaya ve insana değer vermeyen gelecekleri ile ilgili bir planları olmayan ülkelerdir.

Ülkemizde de son yıllarda olumsuz ÇED raporlarına ve vatandaşların doğamızı katledemezsiniz bizi açlığa mahkûm edemezsiniz haykırışlarına karşın HES ler yapılmakta doğayı asla eski haline dönmesi imkânsız olan siyanürle çıkarılan Altın maden ocakları bütün Anadolu coğrafyasına yayılmış durumdadır.

Ülke ekonomisinin gelişmesi dünya ekonomisiyle rekabet edebilmesi için ülke kaynaklarının en iyi şekilde değerlendirilmesi vatandaşlarımızın refahının artırılması açısından önemlidir doğal çevrenin korunması ve sağlıklı çevrede yaşama hakkı hem uluslararası hem de ulusal kanunlarla garanti altına alınmıştır bu yüzden maden işletmelerinin ÇED raporları olumlu olsa da bu işletmeleri devlet, bölge sivil toplum kuruluşlarının ve bölge halkının takipçi olması gerekir eğer gelecek nesillere güzel bir dünya bırakmak istiyorsak kullanılmış olan maden ocaklarının hiç olmazsa Rehabilitasyon tabi tutulması mesela botanik parklar yapılması ekosisteme bozulmalarına karşı önlemlerin alınması ancak şu an yüz maden ocağından sadece iki tanesi bu işleme tabi tutulmaktadır.

Bütün dünyada tüketimin hızlanarak körüklendiği bu kapitalist düzende özellikle geri kalmış ülkelerde daha çok maden ocakları açılıp güzelim dünyamızda açılmış olan irin dolu çıbanlar gittikçe büyüyecektir.

Sözün özü bir madenin zararları

1-Arazinin Orijinal ve estetik yapısını

2-Yeraltı ve yer üstü su dengesinin bozulması

3-Tarım, orman ve rekreasyon alanlarının zarar görmesi

4- Patlamaların Oluşturduğu gürültü kirliliği ve tetiklenen heyelanlar

5-Toz sorunu, zehirli ağır metallerin oluşturduğu hava ve su kirliliği

6-Kilometrelerce yol yapımı gerekir ve trafik sorunu

7-Yaban hayatın yok olması

Bu dünya atalarımızdan bizlere gelecek nesillere aktarmamız için emanet bırakılmıştır; İhanet etmeyelim.

Nevdet ORTAUĞURLU