Kaya açıklamasında, “İlimizde ve ülke genelinde eğitim çalışanlarının tercihi yine Eğitim-Bir-Sen oldu.2025 yılında da yetkimizi perçinleyerek Karaman’da ve Türkiye’de eğitim çalışanlarının en büyük sendikası olmayı büyüyerek sürdürdük. Emek, ömür ve gönül veren bütün eğitim çalışanlarımıza yürekten teşekkür ediyoruz.
Eğitim-Bir-Sen olarak örgütlenme, üyelerimizin ve eğitim çalışanlarının haklarını koruma, geliştirme, yasaklarla mücadele, özgürlük alanlarını genişletme ve gençlerimize, çocuklarımıza, öğrencilerimize medeniyet değerlerimizi kazandırma mücadelesinde bu yıl da üyelerimizin desteğiyle yetkimizi perçinledik ve daha da büyüdük.
Çalışmalarını ve faaliyet alanını sadece özlük haklarıyla sınırlandırmayan, üyesinin geleceği kadar ülkesinin geleceğini de önceleyen mücadele anlayışıyla; millet iradesinin payidar kalması için her zaman en önde olduk. Kuruluşumuzdan itibaren Kurucu Genel Başkanımız Merhum Mehmet Akif İnan’ın bizlere miras olarak bıraktığı vesayetçi yapılarla mücadeleden asla sapmadık. Ülkemizin zor durumlarında sağına soluna bakmadan, başkalarından medet ummadan ben varım diyebildik. Bu uğurda büyük mücadeleler verdik. 28 Şubatlarda,15 Temmuzlarda hep dik durduk, yapmamız gerekeni yaptık, söylememiz gerekeni söyledik.
Genç Memur-Sen’imizle beraber millî ve manevi değerlerimizin ve kültürümüzün gençlere miras olarak aktarılması için öğrencilerimizle, gençlerimizle birçok çalışma yaptık. Eğitimin bir maarif davası olmasını savunan bir sendika olarak bu yıl da kültürel ve sanatsal faaliyetlerimize devam ettik. Her yıl düzenli olarak lise öğrencileri arasında düzenlediğimiz Bir Bilenle Bilge Nesil Kitap Okuma ve Deneme Yazma yarışmasında, öğrencilerimize nitelikli kitaplar okuttuk, ödüller verdik, yazar-okur buluşmaları gerçekleştirdik.
İddiası ve idealleri olan bir camia olarak, yetkinin bize yüklediği tarihi, kültürel, vicdani sorumluluğumuzun bilincinden hiçbir zaman gafil olmadık, olmayacağız. Sayımızın fazlalığıyla birlikte esas gücümüz; davamızın haklılığı, istikametimizin doğruluğudur. Nitekim sendikamızın birlerden bine, binlerden on binlere, yüz binlere ulaşma başarısının özünde saklı olan gerçek; inanç, mücadele, çalışma, doğruluk ve memleket sevdasıdır.
Bizim gücümüz mücadelenin, çalışmanın, doğruluğun ve Türkiye’nin gücüdür. Bu azmin gücüdür. Bu bir memleket sevdasıdır. Bugünlere yılmadan, yorulmadan, inançla, azim ve kararlılıkla geldik. Sahada ve masada üyelerimize ve çalışanlarımıza karşı sorumluluğumuzun bilinciyle hareket ettik. Özümüzle, sözümüzle, söylemimizle bir olduk. En önemlisi milletimizle, tarihimizle, medeniyet değerlerimizle barışık ve bir olduk.
Yorulmadık, sevdamız ve hayallerimiz bitmedi. Bu mücadelede daha güzel işler yapmak için, ülkemiz için, milletimiz için, öğrencilerimiz için ve bütün eğitim çalışanları için var olmaya devam edeceğiz.
“Çocuklar uyurken susulur, ölürken değil!” diye haykırarak, Gazze’de ve Filistin’de terörist İsrail tarafından uygulanan işgale ve soykırıma karşı ilk günden itibaren tepkimizi ve duruşumuzu net bir şekilde ortaya koyduk, eylemler düzenledik, açıklamalar yaptık, sözcüsü olduğumuz Karaman Sivil Toplum Platformu öncülüğünde birçok sivil toplum kuruluşu ile topladığımız gıda yardımını Gazzeli kardeşlerimize ulaştırdık.
Eğitim-Bir-Sen olarak, Öğretmenlik Meslek Kanunu’na dair yürüttüğümüz yoğun gayretlerin ardından, eğitim camiasında yaşanan şiddet olaylarında, üyemiz olsun ya da olmasın, şiddete maruz kalan her eğitim çalışanının yanında olduk. Bu süreçte, gerçekleştirdiğimiz çalışmaların, eğitim camiası adına elde edilebilecek en büyük kazanımlardan biri olduğunu bir kez daha gördük. Nitekim, ilimizde yaşanan bir olayda bir idareci arkadaşımıza şiddet uygulayan bir şahıs tutuklanarak yüzde elli artırımlı ve ertelenemez hapis cezasına çarptırıldı.

Şiddet, mobbing, idari davalar, cezalar, soruşturma süreçleri, norm fazlası atamalar, proje okullarda oluşan mağduriyetler, haksız açığa alınmalar, yalan haber mağdurları, özür durumu atamaları, sağlık ve can güvenliği gibi pek çok konuda, üyemiz olan ya da olmayan tüm eğitim çalışanlarıyla birebir görüştük. Sorunları birlikte değerlendirdik ve çözüm yolları ürettik.

Banka promosyon anlaşmasında iyi bir kazanım elde ettik.  Eğitim çalışanlarımızın üç yıllık maaş promosyon anlaşması için bankalarla birebir birçok görüşme yaptık. Kamuoyu oluşturduk. Kişi başı 82100 tl promosyon anlaşması ile ciddi bir kazanım elde ettik.

2024–2025 eğitim-öğretim döneminde birçok dava kazandık. Kurum yöneticileri, rehber öğretmenler ve artırımlı ek ders mağduriyetleriyle ilgili olarak, hiçbir ücret talep etmeksizin son bir ayda 130 dava açtık. Rehber öğretmenden VHKİ’ye, memurdan şube müdürüne, akademisyenden daire başkanına; temel eğitimden ortaöğretime, din öğretiminden mesleki eğitime kadar her kademede çalışanlarımızla, 2025 toplu sözleşme dönemi öncesinde çeşitli çalıştaylar düzenledik.

Üniversitelerimizdeki akademisyenlerin ve idari personelin özlük ve mali hakları konusunda Türkiye genelinde ve ilimizde basın açıklaması yaptık. Kangren haline gelmiş üniversite idari personelinin yer değişikliği konusunda YÖK’le ortak çalışmalar başlattık ve tercih robotları oluşturduk. Bu alandaki girişimlerimizi hızlandırdık.

Yıkıcı değil yapıcı, sorunlu değil çözüm odaklı bir anlayışla hareket eden Eğitim-Bir-Sen, bu yaklaşımı sayesinde ilimizde eğitim çalışanlarının ilk tercihi olmuş ve her yıl yetkisini daha da pekiştirmiştir. Bugün, ilimizdeki her iki eğitim çalışanından biri Eğitim-Bir-Sen’i tercih etmiştir. Üstelik, Eğitim-Bir-Sen’in üye sayısı, diğer yaklaşık 20 sendikanın toplam üye sayısına eşittir.

Eğitim-Bir-Sen’in eğitim çalışanlarının en büyük sendikası olmasında, yeni ufuklardan yeni umutlara yol almasında emeği geçenlere, yönetim kurulu üyelerimize, il divan kurulumuza, ilçe temsilcilerimize ve yönetimlerine, üniversite yönetimimize, işyeri temsilcilerimize, kadın, genç ve engelli komisyonumuza, üyelerimize ve eğitim çalışanlarımıza, dualarına imzalarını katarak bize omuz veren bütün gönüldaşlarımıza yürekten teşekkür ediyoruz.” dedi.