KMÜ Yunus Emre Kültür ve Sanat Evinde düzenlenen ve çok sayıda öğrencinin takip ettiği program Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı. 

“BEYT’ÜL MAKDİS PEK ÇOK PEYGAMBERİN DİYARIDIR”
Programda ilk olarak söz alan Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğr. Gör. Salih Zeki Keş, Beyt’ül Makdis hakkında açıklamalarda bulunarak, “Yüce Allah, vahiy kaynağı ve eseri olan Kuran-ı Kerim’i müminlere yol göstermesi için indirmiştir. Beyt’ül Makdis pek çok peygamberin diyarıdır. Müslüman olan, Kuran okuyan bir kimsenin Mescid-i Aksa’dan, Beyt’ül Makdis’ten haberinin olmaması kabul edilebilir bir şey değildir.” dedi.

“BEYT’ÜL MAKDİS KURTULURSA DÜNYA KURTULUR”
Programın devamında söz alan Necmettin Erbakan Üniversitesi Hür Genç Öğrenci Topluluğu Beyt’ül Makdis Komisyonu Başkanı Büşranur Dilek ise Mescid-i Aksa’nın 144 dönümlük bir arazide bulunduğunu belirterek, “İlk mescid Mescid-i Haram ve bundan 40 yıl sonra Hz. Adem önderliğinde inşa edilen ikinci mescidimiz ise Mescid-i Aksa’dır. İbadet maksadıysa sadece Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa’ya yolculuk yapılabilir. Mescid-i Aksa isra ve miraç durağıdır. Beyt’ül Makdis de Hz. Süleyman’ın duasıdır. Beyt’ül Makdis kurtulursa dünya kurtulur. Beyt’ül Makdis’e olanları her an takip etmel, üzerimize düşeni yapmalı ve gelecek nesillerimizi buna göre yetiştirmeliyiz. Unutmayalım ki İslam’ın son kalesi Türkiye’dir.” şeklinde konuştu. Büşranur Dilek’in konuşmasının ardından bilgi yarışması düzenlenerek kazananlara hediyeleri takdim edildi. 
Program, Rümeysa Kızıl’ın Uganda’da kurulan Kardeşlik Sofrası bağış kampanyaları hakkında anlatımlarının ardından plaket takdimi ile sona erdi.