Prof. Dr. Halit Çalış, ihsan kavramının genel olarak iyilik ve lütufta bulunmak, bir işi en güzel şekilde yapmak, Allah’a ihlâsla kulluk etmek anlamlarında kullanılan bir terim olduğunu belirterek terimin sözlükte başkasına iyilik etmek ve yaptığı işi güzel yapmak gibi anlamlar ifade ettiğini söyledi.
Allah’a ve İnsana Nispeti
Prof. Dr. Çalış, kavramın Allah’a nispetle Allah’ın insanı ve evreni en mükemmel şekilde yaratması, kullarına lütuf ve ihsanda bulunması, hata ve kusurlarını bağışlaması, hak ettiklerinden fazlasıyla ödüllendirip daha azıyla cezalandırmasını ifade ettiğini; insana nisbetin ise iki farklı anlama geldiğini belirterek şöyle devam etti: “Bunlardan ilki yaptığını güzel yapmayı yani kulun Allah’a karşı hissettiği derin saygı, bağlılık ve itaat ruhunu ve bu ruh halinin ürünü olan iyi davranışları kapsar. İkincisi ise hilim erdeminden kaynaklanan sevgiye dayalı özverili tutumdur. Bazı ayetlerde muhsinlerin öfkeye hâkim olma, affetme, hoşgörü, sabır, işlerde aşırılıktan sakınma, kararlılık ve cesaret, tokgözlülük ve cömertlik gibi özelliklerine işaret edilmiştir.”
İhsan-Adalet İlişkisi
Bir insanın gerçekleştirdiği işin ihsan seviyesine ulaşabilmesi için neyi nasıl yapması icap ettiğini iyi bilmesi ve bu bilgisini en güzel biçimde eyleme dönüştürmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Çalış, ihsan-adalet ilişkisi ile ilgili de “Ahlâk literatüründe ihsan genellikle iyiliklerde farz olan asgari ölçünün ötesine geçip isteyerek ve severek daha fazlasını yapmak mânasında kullanılır. Bu tanımdan hareketle Rağıb el-İsfehânî, Gazâlî gibi alimler ihsanın adaletten üstün olduğunu söylemişlerdir. Çünkü adalet borcunu vermek, alacağını almak, ihsan ise üstüne düşenden daha fazlasını vermek, alması gerekenden daha azını almaktır.” şeklinde konuştu. 
“İhsan, bir idealdir”
Adaletle birlikte ihsanın sosyal hayatı düzenleyen iki temel kavram olduğunu söyleyen Prof. Dr. Halit Çalış, ihsanın hayatın tamamını kuşatan, her fiil ve tutuma yön veren bir üst değer olduğuna dikkat çekerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “İhsan sözde, tutumda, eylemde, ilişkilerde nezakettir, kibarlıktır, sevecenliktir, düzendir, estetik bilinçtir. İslâm, erdemlerin basit görünümlerle değil, en mükemmel haliyle eyleme dönüşmesi çağrısında bulunur. Dolayısıyla Müslüman sadece iyiliği değil, gerçek ve engin iyiliği, sadece güzeli değil, din açısından daha güzelini, sadece âdil olanı değil, adalete en uygun olanı, sırf değerliyi değil, daha değerli olanı, asgari Müslümanlığın gereğini değil, takvanın gereğini hedefler.”
Etkinlik, katılımcıların sorularının cevaplandırılması ve konuyla ilgili karşılıklı fikir alışverişinin ardından sona erdi.