Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen ve sunumunu Niğde Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ziya Avşar’ın yaptığı konferansa Edebiyat Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Münir Oktay, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. İdris Nebi Uysal, üniversite personeli ve öğrenciler katıldı.
 
“Hz. Peygamberden sonra insanların en güzel konuşanı Mevlana’dır”
Karaman’da, Mevlana’nın bulunduğu topraklarda konuşmanın kendisi için büyük bir önem arz ettiğini belirten Prof. Dr. Avşar, ”Mevlana ile münasebetim yirmi yıl öncesine dayanıyor. Şemsi Tebrizi’nin kitabında okuduğum ‘Hz. Peygamberden sonra insanların en güzel konuşanı Mevlana’dır’ sözünü okuduktan sonra Mevlana üzerinde çalışmak istedim. Öncelikle Rubailer’le başladığım çalışmamda daha sonra Mesnevi’yi ele aldım. Yaptığım çevirilerde bütün maksadım Mevlana’ya ait olan sözlerin ana ekseninden sapmadan çevirebilmekti.”
 
Mevlana’nın Mesnevi’de mana ile diriliş arasında bir bağıntı kurduğunu söyleyen Prof. Dr. Avşar, “Hz. Mevlana, ‘Bir tohumu toprağa atarsın eğer toprak kabul edici olmazsa tohumu çürütür ve filizlenme olmaz’ demiştir. Demek ki bir şeyin bir şeye geçişmesi lazım. Bizi tarla, manayı da tohum gibi düşünmelisiniz. Mana bizim kalbimizdeki tohum ile temas edince filizlenme olur.” dedi.   
“Bu alemde bizim aradığımız formül de aslında bizi arar”
 
Prof. Dr. Avşar, “Manada anahtar kelime dil sözcüğüdür. Edebiyat, kimya, musiki, hepsinin dilleri vardır. Dil hakikatin bir tarafını görerek anlatır. Tam olarak hakikati yansıtmaz fakat hakikatten de uzak değildir. Dil düzeyinden hareketle insanların gönüllerini doldurmamız gerekir. Bu alemde mümkün olmayan hiçbir şey yoktur. Bu alemde bizim aradığımız formül de aslında bizi arar. Bir sorunu çözemediğiniz zaman diğer mana tarafıyla bakmamışsınız demektir. Her şeye iki gözle bakmamız gerekir. Mana karşısında pozisyon değiştirip hislerin telkininden kurtulmalıyız. Bizde beş duyu organımızla algıladığımız hisler etkilidir. Hisleri iptal edip diğer manevi hislerin gelmesi için yedi nefis kategorisini geçmeniz gerekir. Bu beş hissi iptal ederseniz eğer yerine beş can hissi gelir.” şeklinde konuştu.
 
“Her kelimenin bir bizdeki karşılığı, bir de Hakk katındaki karşılığı vardır”
Mevlana’nın “Her kelimenin bir bizdeki karşılığı vardır, bir de Hakk katındaki karşılığı vardır. İşte bu karşılık manadır.” sözünü nakleden Prof. Dr. Avşar, Mevlana’nın mana kelimesine bakış açısını yine Mevlana’ya ait olan “Aslında hepimiz bir Meryem’iz ve İsa’ya hamileyiz. Lakin İsa doğurmak için Meryemlik gerekir.” sözüyle açıkladı.
 
Mana kapısını çalınca mutlaka bir gün karşılık vereceğini belirten Prof. Dr. Avşar, “Mana kapısı hemen ilk çalmada açılmaz. Sabırla çalmaya devam etmelisiniz. Pes etmeden, hislerinize takılmadan sabırla çalarsanız eğer mana kapısını bir gün mutlaka rüya ya da ilham yoluyla sizi bulur.“ diyerek sözlerini noktaladı. 
 
Konferansını Mesnevi’nin onaltı beyitini okuyarak bitiren Prof. Dr. Ziya Avşar’a onurluk takdim edilmesiyle konferans sona erdi.