İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halit Çalış’ın sunumuyla gerçekleştirilen toplantıya KMÜ Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Yıldırım ve çok sayıda öğretim elemanı katıldı. Prof. Dr. Çalış, sabır kelimesinin dildeki kullanılışıyla engellemek, hapsetmek, güçlü ve dirençli olmak anlamlarına geldiğini, dini literatürde ise başa gelen sıkıntı ve belâlar karşısında direnç gösterme, olumsuzlukları olumlu kılmak için gösterilen metanet anlamları taşıdığını söyledi. 

“Sabır kavramına genellikle olumsuz yönden yaklaşılıyor”

Prof. Dr. Çalış tanımlamalarda sabır kavramına genellikle olumsuz yönden yaklaşıldığını, sabrın bela ve musibetlerle, fakirlikle birlikte değerlendirildiğini belirterek, “Aslında nimetler karşısında azmamak, güç ve iktidardan dolayı haddi aşmamak, nefsin ve şeytanın aldatıcı telkinlerine uymamak da bir sabır örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim sabır, nefsi telâştan, dili şikâyetten, organları çirkin davranışlardan koruma, nimet haliyle mihnet hali arasında fark gözetmeyip her iki durumda sükûnetini muhafaza etme, Allah’tan başkasına şikâyette bulunmama şeklinde de tarif edilmiştir.” dedi.

“Sabır kavramının yansıması anlayışa göre farklılık gösterir”

Sabrın hükmünün katlanılan sıkıntının mahiyetine göre değişeceğini ifade eden Prof. Dr. Çalış konuşmasını şöyle sürdürdü: “Haramlardan uzak durmada ve dini görevlerin ifasında tahammül gösterme şeklindeki sabır farzdır. Can, mal ve namusunun saldırıya uğraması karşısında, ayrıca gereksiz yere açlığa, susuzluğa katlanma anlamındaki sabır ise haramdır. Dinen mekruh olandan uzak durma şeklindeki sabır mendup iken bedenine zarar verecek derecedeki acılara katlanma şeklindeki sabır mekruh, dinen yapılmasında bir sakınca olmayan konularda sabır göstermek de mubahtır. Yani sabır kavramının yansıması anlayışa göre farklılık göstermektedir.”

“Sabır, hataya karşı koruyucudur”

Üzücü olaylar karşısında telâşa kapılıp anormal davranışlarda bulunmanın dinin de ahlâkın da yerdiği bir tutum olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Çalış, “Sabır kendini kontrol etme ve faydasız telâştan kurtulma imkânı verir. Sabır, sebat etmektir; hak ve adalet çizgisinde kalmak için direnmektir; iman ve ahlak değerlerine bağlılıktan ayrılmama iradesidir. Sabır, müminin sarsılmaz imanının, sağlam iradesinin somut tezahürüdür. Sabır, asla pasiflik, pısırıklık, kadercilik, yumuşak boyunluluk değildir.” dedi. 

Etkinlik, katılımcıların sorularının cevaplandırılması ve konuyla ilgili karşılıklı fikir alışverişinin ardından sona erdi.