Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selahattin Avşaroğlu´nun konuşmacı olduğu konferansa il merkezinde görev yapmakta olan okul müdürleri, rehber öğretmenler ve özel eğitim öğretmenleri ve okulöncesi öğretmenleri katıldı. 

Konferansta konuşan Avşaroğlu, "Yetersizlikleri görmediğimiz, umursamadığımız, önemsemediğimiz, çare aramadığımız sürece engeller devam edecek. Bir çocuğun gereksiniminin şiddetini benimsemediğimiz ve politikalar üretmediğimiz sürece o engel devam eder. Yetersizliği tespit etmemiz gerekiyor ki biraz daha engelsiz bir yaşama doğru ilerleyelim. Özel gereksinimi ya da yetenekleri olan çocuklarla çalışmak güç bir görevdir. Bu güçlüğü kabul eden öğretmen ve uzmanlar son derece heyecan verici ve hızla değişen bir alanda çalışmalarını sürdürürler" dedi.

ÇOCUKLARIN GELİŞİMİNİ DOĞRUDAN ETKİLEYEBİLİR
Bu yüzden yetersizliklere sahip çocuğu olan anne ve babalara destek verilmesi gerektiğine, aşırı kaygı gibi olumsuz davranışların çocukların gelişimini doğrudan etkileyebileceğine dikkat çeken Avşaroğlu, şunları söyledi; “Zihinsel yetersizliğe sahip çocuğu olan anne ve babaların kaygı düzeylerinin belirlenmesi için araştırma yaptıklarını kaydetti.  Zihinsel engelli çocuğu olan anne ve babaların çocuklarıyla birlikte sosyal ortamda (misafirlik, alışveriş merkezleri, lokanta) geçirdikleri zamanda yaşayabilecekleri anlık kaygı ile sürekli yaşadıkları kaygı düzeylerinin incelendiğini belirten Avşaroğlu, çocukları özel eğitim kurumuna devam eden 315 ebeveynin kaygı düzeylerini araştırdıklarını ifade etti. Araştırma sonucunda, annelerin kaygı durumlarının babalara göre yüksek olduğunun görüldüğünü söyleyen Avşaroğlu, ”Annelerin çocuklarının varlıkları,  gelişim özellikleri ve yaşamdaki çabalarını desteklerken daha kaygılı olmaları onların çocuklarını yetiştirme çabası verirken belirsiz durumlar ve güvensiz bir çevre ortamından daha fazla etkilenmeleriyle açıklanabilir.”

ANNE VE BABALAR KAYGI DÜZEYLERİNİ KONTROL ETMELİ
Kaygılı tutumun ve etkileşimin çocuğun gelişimini ve çocukla sağlıklı iletişimi olumsuz etkilediğini belirten Avşaroğlu, şunları kaydetti: ”Araştırmamızda aşırı kaygının kendini anlatmaya çalışan çocuğa destek olmadığı gibi çocuğun içe kapanık ya da saldırgan tepkiler geliştirmesine neden olduğu ortaya çıktı. Zihinsel yetersizliğe sahip çocuğu olan aileler daha koruyucu oluyor. Bu da onları sürekli kaygılı olmaya itiyor. Bu tür çocuklar da yaşıtları ve sağlıklı çocuklar gibi gelişimlerini rahat yaşamalıdır. Bu süreçte aile eğitiminin önemi karşımıza çıkıyor. Özellikle anne çocuk iletişiminde sevginin tutuma dönüşmesi ve sağlıklı bir etkileşim için etkinlikler yapılarak annelerin kaygı düzeyleri azaltılabilir. Anne babaların hem durumsal hem de sürekli kaygı düzeylerini kontrol edebilme becerisi geliştirmeleri gerekir.  Kaygının zamanla bireyin davranışı haline dönüşebileceği düşünüldüğünde destek alınmalıdır”
Programdan sonra Karaman Güzel Sanatlar Lisesi’nin hazırlamış oldukları 15 Temmuz şehitleri anısına resim sergisi ziyaret edildi ve kokteyl ikram edildi.
 
Rehberlik ve Araştırma Merkezi ise konferansta emeği geçenlere teşekkür ederek, “Kurumumuz olarak Karaman Güzel Sanatlar Lisesi resim sergisini hazırlayan öğretmenlerine, öğrencilerine, idaresine, Doç. Dr. Selahattin Avşaroğlu’na, okul müdürlerimize, rehberlik öğretmenlerimize, özel eğitim öğretmenlerimize, okul öncesi öğretmenlerimize ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz” dedi.