Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Güneydoğu Anadolu Projesi’nde (GAP) ekonomik ve teknik olarak sulanacak 1,8 milyon hektar tarım arazisinden 0,41 milyon hektarının sulanabildiğini bildirerek, “Halen ülke genelinde 2,6 milyon hektar olan sulamaya açılmayan tarım arazisinin 1,39 milyon hektarı GAP’ta bulunuyor” dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, GAP kapsamında 1 milyon 800 bin hektar sulanacak tarım arazisi bulunduğunu, bu araziden 411 bin 508 hektarının sulamaya açıldığını, 65 bin 379 hektarının halen sulama şebeke inşaatının devam ettiğini, 1 milyon 323 bin 113 hektarının ise planlama aşamasında olduğunu belirtti. Şemsi Bayraktar, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin sahip olduğu su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesine dayalı bir program olarak planlanan, daha sonra entegre bir bölgesel kalkınma projesine dönüşen GAP’ta sulu tarımda geliri artırmak ve bunun sürekliliğini sağlamanın ülke ekonomisinin olmazsa olmazı olduğunu vurguladı.

“BÖLGEDE SULANABİLİR ALANLARIN YÜZDE 73,5’U SULAMAYA AÇILAMADI”

Ekonomik olarak sulanabilecek 8,5 milyon hektar tarım arazisinin 5,9 milyon hektarının sulamaya açıldığını bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:

“Teknik ve ekonomik olarak sulamaya uygun tarım arazilerinin 69,4’u sulamaya açılmıştır. Bu alanların yüzde 6,9’u GAP’ta bulunuyor. GAP’taki sulanabilir alanlar, ülke sulanabilir alanlarının yüzde 21,2’sini oluşturuyor. Fakat, hala GAP’taki toplam sulanabilir alanların yüzde 73,5’i sulamaya açılamamıştır. GAP’ta tarıma elverişli birinci, ikinci ve üçüncü sınıf tarım arazisi miktarı 2 milyon 467,5 bin hektar. Yine GAP’ta 649,3 bin hektar dördüncü sınıf tarım arazi var. Proje kapsamında tarıma kazandırılabilir taşlı arazi miktarı ise 266 bin hektarı buluyor. Bu büyük bir zenginliktir. Ülkemizde tarımsal üretimde işletme büyüklüğü 59 dekar iken GAP’ta 104 dekarı bulması da büyük avantaj.”

“BU ALANLAR SULANABİLSE BÖLGEDE ÜRETİM PATLAMASI OLUR”

Bölgede sulamaların devreye girmesiyle birlikte özellikle yaş sebze, meyve ve endüstri bitkilerinin üretimlerinde büyük artışlar meydana geldiğini kaydeden Bayraktar, şöyle devam etti:

“Bölgede kuru tarımdan sulu tarıma geçilen alanlarda önemli değişimler yaşanmış ve tarımsal hasıla artmıştır. Bazı ürünlerin verimliliğinde görülen artışlar, özellikle sulu tarım koşullarında yetiştirilen pamuk ve mısırda önemli sayılabilecek düzeylere varmıştır. Güneydoğu Anadolu Bölgemiz, Türkiye pamuk üretiminin yaklaşık yüzde 58’ini, kırmızı mercimeğin yüzde 98’ini, Antep fıstığının yüzde 85’ini, arpanın yüzde 16’sını, durum buğdayının yüzde 46’sını,mısırın yüzde 27’sini üretiyor. Ülkemizde tarım ve gıdadaki 11,2 milyar dolarlık ithalatın üçte biri yağlı tohum, ham yağ, margarin ve yağlı tohum küspesinden oluştuğu gerçeği ile GAP bölgesinde yağlı tohum üretimi büyük önem arz ediyor. GAP bölgesinde yağlı tohumlu bitkiler için öngörülen üretim hedeflerine ulaşabilmek için, başta soya olmak üzere, ayçiçeği, kanola, yerfıstığı ve susam gibi bitkilerin üretimleri planlı bir şekilde teşvik edilmesi gerekiyor. 1,39 milyon hektar arazi, Hollanda’nın tarım arazilerinden büyük. Bu alanlar sulanabilse bölgede üretim patlaması olur. Yağlı tohumlardaki üretim açığımız da kapanır.”

Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak illerini kapsayan GAP’ın söz konusu 9 ilin sahip olduğu kaynakları değerlendirerek bu yörede yaşayan insanların gelir düzeyini ve yaşam kalitesini yükseltmeyi ve ulusal düzeyde ekonomik gelişime katkıda bulunmayı amaçladığını vurgulayan Bayraktar, “Projenin sulama ayağı ihmal edilmemeli, bir an önce bitirilmelidir” dedi.