Hollanda’nın Türkiye’den büyükelçisini çekmesinin ticari ilişkileri ve ihracatı etkilemeyeceğini belirten Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyoncular İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kızılgüneşler, konfeksiyon tarihinde ilk defa Hollanda’ya ihracatın yükseldiğini belirterek, “Türkiye olmazsa Hollanda, Avrupa giyinemez, eski modayla giyinir. Türkiye’ye ihtiyaçları var” dedi.

Bir yıldır maslahatgüzar seviyesinde seyreden Hollanda-Türkiye ilişkilerinde Hollanda’nın önceki gün Ankara Büyükelçisi Cornelis Van Rij’i geri çekmesi ekonomik ilişkilere etkisinin nasıl olacağı merak konusuydu.

Türkiye’nin ihracat pazarında önemli bir konuda bulunan Hollanda’nın tavrının, hafif dalgalanmalar olsa da sektörü etkilemeyeceğini belirten Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyoncular İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kızılgüneşler, politik manevralarla ticaretin paralel gitmediğine işaret etti.

“Türkiye olmazsa Avrupa giyinemez”

Politik manevraların Türkiye-Hollanda arasındaki ticareti olumsuz yönde etkilemeyeceğini belirten Kızılgüneşler, “Çok büyük bir etkisi olacağını zannetmiyorum. Bu Avrupa’nın çok yanlış bakış açısı ve tavırları. Bunlar tamamen dış mihrakların algı yönetiminin sonucu. Bu politik manevralar dünya ticaretinde ve Türkiye’ye yönelik ticarette de algı yönetimine yönelik oluyor. Ben bunların çok yaralayıcı olacağını düşünmüyorum. Türkiye güçlü bir ülke ve Türkiye’ye ihtiyaçları var. Eğer Türkiye olmazsa Avrupa giyinemez. Avrupa eski modayla giyinir. Eğer Türkiye olmazsa Avrupa’daki moda algısı bu şekilde olamaz. Türkiye’ye her zaman ihtiyaçları var” diye konuştu.

Türkiye tarihinde ilk defa ihracatta üçüncü sırada

Türkiye’nin hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatının 15 Temmuz darbe sürecinin yaşanmasına rağmen arttığını belirten Kızılgüneşler, “İhracatımızda Hollanda’ya artış var ve geçen seneden beri bu artış devam ediyor. Hollanda, Türkiye’nin konfeksiyon tarihinde ilk defa üçüncü sıraya yükseldi. Şimdi bir yanda bunları konuşuyoruz ama bir yanda ticaret buna paralel gitmiyor. Politikacılara göre ticaretimizi yönlendirsek herhalde şu anda dipte olması gereken şey tepede, tepede olan şey bazen dipte oluyor. Bunlar çok paralel gitmiyor. Ama biz ülke ve iş insanları olarak herkesle ilişkilerimizi iyi tutmamız gerekiyor. Biz doğru ürünü ,doğru fiyatlandırmayla, doğru kalitede, doğru zamanda yaptığımız sürece bu politik çirkinliklerin sektörü etkileyeceğini düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.

Hollanda’ya ihracat daha da artacak

Kızılgüneşler, 2017’nin birinci çeyreğinden itibaren ihracatın artış seyredeceğini ve bundan sonra da politik manevralarına rağmen bu rakamların 2018 yılında daha da artacağını dile getirdi.

Türkiye’nin Hollanda’ya 2018 Ocak ayı ihracatının da bir önceki yıla göre arttığına dikkat çeken Kızılgüneşler, sözlerine şöyle devam etti:

“Ocak ayında sadece 115 milyon dolar konfeksiyon ihracatı yapıldı. Bunun 10 milyon doları Hollanda’ya yani yüzde 10’a yakın kısmı Hollanda’ya yapılmış. Bu bizim için büyük bir rakam. Bütün dünyada mal satıyoruz ve yüzde 10’u Holanda’da. Bizim bir zaman Almanya ile de problemimiz vardı ama bu rakamlar yerle yeksan olmadı. Hafif dalgalanmalar oluyor eksi oluyor artı oluyor. Bizim derdimiz stabil şekilde artışı devam ettirmek. Böylece kalıcı üretim noktası haline geliyorsunuz. Zaten Türkiye bunu başardı. Dünyada birçok sektör gibi konfeksiyon sektörü rüştünü ispat etmiş ve dünyada ön sıralarda yara alacak bir durumu yok.”

Kızılgüneşler, Hollanda ve Avrupa’nın Türkiye’ye yönelik algılarını devre dışı bırakması ve ateş çemberinin ortasında bulunan başka bir ülke olmadığını ve buna rağmen gücünü kaybetmeyen Türkiye’ye karşı algılarını değiştirmesi gerektiğini sözlerine ekledi.