Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "Petrol zengini Müslüman ülkelere de bir çağrımız var. Paralarını çok düşük oranla Batı’ya park ediyorlar. Reel varlıklar, Türkiye’ye gibi, Endonezya gibi ülkelerde çok ciddi, uzun vadeli gelecek vadediyor. Oturup bu şirketlerle ortaklıklarla, dünya pazarlarına açılma, dünya pazarlarından pay alma fırsatı söz konusu" dedi.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığında (BTK) düzenlenen İslam Kalkınma Bankası Bilim, Teknoloji ve İnovasyon Fonu Tanıtım Toplantısı’na katıldı. Toplantıda yaptığı konuşmada Şimşek, Türkiye’nin son yıllarda büyük bir çıkış yaşadığını vurgulayarak, “Bunu devam ettirmek için bizim mutlaka Ar-Ge, inovasyon, girişimcilik ekosistemini güçlendirmemiz lazım. Bu noktada attığımız birçok adım var” dedi.

Türkiye’nin küresel kriz sonrası dönemde muazzam bir istihdam imkanı oluşturduğunu söyleyen Şimşek, “8.4 milyon vatandaşımıza iş bulduk. Avrupa Birliği 510 milyon nüfusa sahip, 28 ülke 5.2 milyon kişiye net istihdam imkanı sunmuş” ifadelerini kullandı.

“Önümüzdeki dönemde şoklara karşı dayanıklı olmak için kamu maliyesine de alan oluşturduk”

Enflasyonu önemli ölçüde aşağı çektiklerini ama sorun olarak devam ettiğini ve onu çözmek için bir takım tedbirler aldıklarını bildiren Şimşek, “Para politikasında gereken tepkiyi veriyoruz, gıda komitesinde gereken adımları atıyoruz. Aynı zamanda önümüzdeki dönemde şoklara karşı dayanıklı olmak için kamu maliyesine de alan oluşturduk. 2016’da Türkiye çok büyük iç ve dış şoklarla karşı karşıya kaldığı zaman terör tehdidi, hain darbe girişimi gibi, Ortadoğu’daki kaos gibi Türkiye o zaman mali politikasını devreye soktu ve çok hızlı bir şekilde toparlandı. Şimdi önümüzdeki dönemde de küresel ekonomide bir takım çalkantılar her zaman olmuştur, olacaktır. Önemli olan burada tepki vereceğimiz, bu tür zor durumlarda sizi çok hızlı şekilde toparlayacak bir manevra alanınızın olmasıdır. Türkiye kamu maliyesi de bu manevra alanına sahiptir. Biz bunu devam ettireceğiz. Kamu borç stoku itibariyle de baktığınız zaman Türkiye’nin borç stokunun milli gelire oranı oldukça düşük. Bu yine bize manevra alanı sağlıyor ve Türkiye’nin önümüzdeki dönemde şoklara karşı dayanıklı olmasını sağlıyor” dedi.

“Cari açığı yönetilebilir bir düzeye çekmek için reform yapmaya devam edeceğiz”

Diğer bir sorun alanının cari açık olduğunu kaydeden Şimşek, “Biz komşularımız kadar belki şanslı değiliz. Enerjide dışa bağımlıyız. Bu hammaddelerde dışa bağımlıyız. Bu Türkiye’de ciddi bir cari açık olarak karşımıza çıkıyor. Önümüzdeki dönemde Ar-Ge’yi, inovasyonu ve girişimcilerimizin kabiliyetini kullanarak cari açığı yönetilebilir bir düzeye çekmek için reform yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Dünyanın aşırı bir borç yüküyle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Şimşek, şunları kaydetti:

“Gelişmekte olan ülkelerde de borç oldukça yüksek. Önümüzdeki dönemde büyümeyi sınırlayacak bir sürü faktör var. Dünyada korumacılık, dünya nüfusunun yaşlanması, dünyanın aşırı borç yüküyle karşı karşıya olması, çok düşük faiz oranlarına rağmen yatırımların düşük seyretmesi gibi birçok faktör var. Türkiye bu konularda avantajlı ve biz bu avantajı iyi kullanacağız hem nüfusumuz genç, hem nispeten Türkiye’nin borçluluk düzeyi düşük hem Türkiye’de aslında ciddi şekilde yatırımlarda da artış söz konusu. Biz şimdi çok önemli tedbir aldık. Bu tedbir sayesinde önümüzdeki dönemde şirketlerimizin kur riskini yönetmesini sağlayacağız.”

“Önümüzdeki dönemde reformları daha da hızlandıracağız”

“Önümüzdeki dönemde reformları daha da hızlandıracağız” ifadesini kullanan Şimşek, “Ne zaman Türkiye reform yapsa, Türkiye sınıf atlıyor. Birçok reform alanımız var. Bunlardan bir tanesi Ar-Ge ve inovasyon” dedi.

Bütçeden en çok harcamayı eğitime yaptıklarını ifade eden Şimşek, “Önümüzdeki dönemde eğitimin kalitesini daha da arttırmak için büyük çaba içerisinde olacağız. Eğitime erişimde büyük artış var. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısını azalttık. Derslik başına düşen öğrenci sayısını düşürüyoruz. 270 binin üzerinde derslik tamamladık. 50 bin derslikte şu anda inşa halinde. Önümüzdeki dönemde öğretmenlerimizin yeniden eğitilmesinden tutun, okul öncesinin yaygınlaştırılmasının zorunlu hale getirilmesine kadar, özel sektörün payının arttırılması gibi birçok konuda önemli adımlar atacağız. 6 yaş ilkokulun başlangıcı. Ama okul öncesini 3 yaşa kadar hızlı şekilde yüzde 90-100’lere çıkarmak istiyoruz” şeklinde konuştu.

Yatırım iklimini iyileştirmeye devam edeceklerini vurgulayan Şimşek, şöyle konuştu:

“Bu konuda çok kapsamlı bir reform şu anda Meclis’te görüşülüyor. Çünkü bütün dünya yatırım çekmek için uğraşıyor. Aslında dünyada kaynak bol. Türkiye yatırımları milli gelire oranında Çin ve Hindistan’dan sonra en yüksek ülke. Ama niteliğini biraz daha iyileştirmemiz lazım. Daha çok yatırımın makine teçhizata, Ar-Ge’ye ve yazılıma yapılması lazım. Şu anda altyapı ve inşaat ön planda orada bir dönüşüm sağlamamız lazım. nitekim Kredi Garanti Fonunu biz yeniden yapılandırdık teşvik sistemini yapılandırdık. Bundan sonra var olan kaynaklar daha çok Ar-Ge, yazılım ve makine teçhizat yatırımlarına gitsin. Bu alan özel sektörün ligi duyacağı alan olmaya devam edecek.”

Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksinde ilk 20’ye çıkmak istediklerine dikkat çeken Şimşek, “Şu anda 60.sıradayız. Ama bu yeri yeterli bulmuyoruz. İlk 20’de olmamız lazım. 2 yıl içerisinde hedefimiz ilk 20’ye geçmek. Dünya küresel rekabet endeksinde de biz ilk 30’u hedefliyoruz 2 yıl içerisinde” diye konuştu.

Türkiye’nin küresel doğrudan yatırım çekmede başarılı bir ülke olduğunu bildiren Şimşek, son 15 yılda 190 milyar dolar civarında küresel doğrudan yatırım çektiğini kaydetti.

Şimşek, Türkiye’de faaliyet gösteren küresel sermayeli şirket sayısının 5 binden 58 bine çıktığını söyledi.

“Biz prosedürleri ciddi şekilde azaltacağız, maliyetleri azaltacağız”

Başbakan Yardımcısı Şimşek, konuşmasına şöyle devam etti:

“Önümüzdeki dönemde birçok reform yapacağız. Şu anda bunların çoğu da zaten Meclis’te. İnanıyorum iki 1- 2 içerisinde bütün bu alanlarda çok olumlu gelişmeler olacak. Türkiye çok hızlı bir şekilde hem buradaki yatırımcılar için hem de küresel yatırımcılar için yatırım ortamını iyileştirecek. Bir şirket kurmak için eskiden bir sürü prosedür gerekiyordu. 6-7 gün uğraşmanız gerekiyordu. Şimdi biz bunu belki bir tek prosedüre belki de 1 güne 1 günün altına indireceğiz. Böylece işe başlamada dünyada ilk 10’unun içine girmek istiyoruz. İnşaat ruhsatlarından tutun, tüm diğer alanlara kadar biz prosedürleri ciddi şekilde azaltacağız, maliyetleri azaltacağız, kolaylaştıracağız. Çünkü Türkiye’nin yatırıma ihtiyacı var.”

İslam ülkeleri arasında Türkiye’nin Ar-Ge’de ilk 3 sırada olduğunu ama OECD ülkeleriyle karşılaştırıldığı zaman Türkiye’nin arzuladığı yerde olmadığını kaydeden Şimşek, “Biz başarılı olursak, gelişmekte olan yakın coğrafyamızdaki İslam ülkelerindeki ekosisteme de katkımız çok daha büyük olacak” dedi.

“TÜBİTAK’ı yeniden yapılandırıyoruz” ifadesini kullanan Şimşek, “TÜBİTAK’ta Ar-Ge’yi ayıracağız. Politika oluşturmayı ayıracağız. Fonlamayı ayıracağız. Bunları birbirinden ayırdığınız zaman çok daha etkili, verimli bir çalışma söz konusu. Devlet olarak ciddi bir finansman sağlıyoruz Ar-Ge’ye inovasyona ciddi teşvikler var. Belli ölçekte Ar-Ge yaparsanız, 100 dolarlık Ar-Ge’ye biz 225 dolarlık destek veriyoruz” şeklinde konuştu.

Çin’in modern İpek Yolu’nu canlandırmaya çalıştığını aktaran Şimşek, “Orta koridor Anadolu’nun içinden geçiyor. Bu anlamda zaten girişimciliğe yatkın çok zengin bir kültürümüz var. Piyasalar konusunda da yakın zamanda önemli adımlar attık. Melek yatırımcıların önünü açtık büyük teşvikler veriyoruz. Hazine olarak fonlara para veriyoruz. Böylece ekosistemi daha da güçlendiriyoruz. Önümüzdeki dönemde bütün bunlar sonuç üretecek ve Türkiye katma değer zincirinde yukarı çıkacak. Böylece Türkiye bugün sorun diye gördüğümüz cari açığı tamamen geride bırakacak” ifadelerini kullandı.

“Bütün kadınları üniversite mezunu yapacağız”

İşgücü piyasasını esnek hale getireceklerini söyleyen Şimşek, “Kadınların işgücüne katılım oranını hızlı bir şekilde arttıracağız. Şu anda yüzde 36. İnanıyorum ki önümüzdeki 15 yıl içerisinde bu oran rahat bir şekilde yüzde 50’lileri aşacak. Ondan sonraki 15 yıl içerisinde Avrupa’yı geride bırakacak. Kadınların eğitim düzeyi hızla yükseliyor. Türkiye artık tek kanatla değil, çift kanatlı uçmaya başlayacak. Kadınların eğitim düzeyi arttıkça işgücüne katılım oranı artıyor. Üniversite mezunu kadınlar arasında işgücüne katılım oranı yüzde 70’in üzerinde. Bütün kadınları üniversite mezunu yapacağız. Bunun için daha büyük teşvikler vereceğiz” açıklamasında bulundu.

4 tane reform daha yapacaklarını anlatan Şimşek, “Kamu maliyesinde Türkiye’nin durumu iyi ama biz vergi tabanını daha genişletmek istiyoruz. Vergiyi tabana yaymak istiyoruz. Dolaylı vergilere olan bağımlılığı azaltmak istiyoruz. Bu çerçevede önümüzdeki dönemde çok önemli reform başlıklarımız var” diye konuştu.

Şimşek, bu sene dünya tasarrufunun 22 trilyon dolar olduğunu kaydetti.

Türkiye’nin melek yatırımcılar arasında Avrupa’da 5.sıraya yükseldiğini bildiren Şimşek, “Bunu daha da arttırmak istiyoruz. çünkü Türkiye ekonomide de bütün diğer alanlarda da Avrupa’nın ilk 3’ünü hedefliyor. Mutlaka Türkiye Avrupa’da ilk 3’ü hedefliyor. Biz iddialıyız” ifadelerini kullandı.

İlk defa ev satın alacaklara yeni bir teşvik mekanizmasının getirileceğini bildiren Şimşek, İstanbul Finans Merkezi düzenlemelerinin de yakında Meclise getirileceğini ifade etti. Şimşek, “Önümüzdeki dönemde üç tane şeye öncelik verdik. Altyapı yatırımları, Ar-Ge ve inovasyonu ve beşeri sermaye. Bu üç alan bizim öncelikli alanımızdır. Kaynaklarımızı buraya yoğunlaştıracağız” dedi.

100 milyar doların üzerinde bir kaynağın son 15 yılda altyapıya yatırım yapıldığını söyleyen Şimşek, şunları kaydetti:

“Hızlı tren konusunda daha çok çaba göstereceğiz önümüzdeki dönemde. Bizim coğrafyamız sorunlu bir coğrafya gibi algılanıyor aslında büyük fırsatları da içeriyor. Önümüzdeki dönemde fırsatlara odaklanacağız. Türkiye Suriye’de de Irak’ta da Libya’da da Yemen’de de bütün Ortadoğu’da bütün coğrafyada huzur istiyor, barış istiyor, istikrar istiyor. Oralarda huzur, istikrar olursa biz oralara daha çok iş yaparız. Orta koridor en kritik koridordur. Türkiye tam merkezdedir. Biz şimdi orta koridoru inşa ediyoruz. O nedenle önümüzdeki dönemde 10 bin kilometrelik yüksel hızlı tren projemiz bununla ilişkilidir. Bütün alt yapı yatırımlarımız kısmen bununla ilişkilidir. Türkiye enerjide de çok önemli bir merkez. Dolayısıyla bu da Türkiye’ye büyük avantaj sağlıyor. Önümüzdeki dönemde bu avantajı kendi lehimize dönüştürmek için özellikle petrol kimya gibi alanlarda bir bölgesel ekosistem kurup Türkiye’nin cari açığını nasıl azaltırız onu da harekete geçireceğiz. Türkiye’nin petrolü yok ama ciddi bir girişimcilik kültürü var. Küresel girişimcilik endeksinde Türkiye 137 ülke arasında 37.sırada.”

"Petrol zengini Müslüman ülkelere de bir çağrımız var"

Türkiye’nin, Avrupa Birliğinin yanı sıra, Afrika, Balkanlar, Ortadoğu ve Orta Asya ile ilişkilerini daha da geliştirileceğine dikkat çeken Şimşek, "Önümüzdeki dönemde en çok Afrika ve Asya’ya yoğunlaşacağız. Çünkü oralarda ciddi bir yükseliş var. Önümüzdeki 100 yılda da öyle olacak. Pazar olarak da iş birliği anlamında da gelişmekte olan ülkelere yoğunlaşacağız” şeklinde konuştu.

Petrol zengini Müslüman ülkelere de çağrıda bulanan Şimşek, “Petrol zengini Müslüman ülkelere de bir çağrımız var. Paralarını çok düşük oranla Batı’ya park ediyorlar. Reel varlıklar, Türkiye’ye gibi, Endonezya gibi ülkelerde çok ciddi, uzun vadeli gelecek vadediyor. Oturup bu şirketlerle ortaklıklarla, dünya pazarlarına açılma, dünya pazarlarından pay alma fırsatı söz konusu” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye ekonomisinin büyüklüğünün 2050’de 5 trilyon doların üzerine taşınmış olacağına dikkat çeken Şimşek, şunları kaydetti:

"Bunu yapabilmemiz için bizim, beşeri sermaye, altyapı ama en önemlisi Ar-Ge, inovasyon ekosistemini daha da güçlendirmemiz lazım. Burada daha kat edeceğimiz çok mesafe var. Türk özel sektörünün daha çok Ar-Ge yapmasını ve teşviklerimizden yararlanmasını bekliyoruz. Bu konuda çok güçlü desteğe devam edeceğiz.”