Kocaeli’de düzenlenen Yatırım Destek Ofisleri İstişare Toplantısı’na katılan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “10. Hükümet Planımızda 25 tane kritik reform alanı belirledik. Bin 200’ün üzerinde eylem içeren 25 ayrı eylem planını sonuçlandırma aşamasındayız” dedi.

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Kocaeli’de Kalkınma Bakanlığı koordinasyonunda düzenlenen Yatırım Destek Ofisleri İstişare Toplantısı’na katıldı. Bakan Yılmaz ile birlikte Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı İlker Aycı ve bölge valilerinin de katıldığı toplantı, Kocaeli’nin İzmit ilçesinde faaliyet gösteren lüks bir otelde gerçekleşti. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Fatih Akbulut’un açılış konuşmasını yapmasının ardından kürsüye gelen Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı İlker Aycı, “Birileri diyorlar ki bugünkünün üç katı yatırım çekmeye mecburuz, gayrisafi yurtiçi hasılamızın yüzde 3’üne çıkartacağız. Peki. Diyorlar ki yine, dünyanın yatırımlar pastasından aldığımız pay yüzde 1, binde 90-95. Evet. Bu aşağı yukarı 1 buçuk trilyon dolarlık bir pasta ya şu anda. Dünyadaki doğrudan yatırım pastasını söylüyorum. Evet, ama bu yatırım pastası 2007-2008 yıllarında 2.2 trilyon dolara kadar çıkmıştı. Bugün hala o seviyeleri yakalamış değil doğrudan yatırımlar. Peki ne yapacağız? Yüzde üçleri yakalayacağız. Ekonomimizin büyüklüğü dünya gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 1’i. Nüfusumuz da öyle. Zaten paradan aldığımız pay da o kadar. Yani burada eşitlikçi bir dağılım olmuş ve biz almışız gibi gözüküyor” dedi.

Bazı çevrelerin Türkiye’nin potansiyelinin altında yatırım aldığını söylediğini belirten Aycı, “Bir kere finansman modeli olarak bilinmeyen bir şey var. Geçen yıl gelen doğrudan yatırımları siz 13 milyar dolar olarak görüyorsunuz. Ancak finansman modeli gereği bazen 700 milyon dolarlık bir yatırımın siz sadece 200 milyon dolarını yatırım olarak yazabiliyorsunuz. 700 milyon dolarlık yatırımın sadece 50 milyon dolarını teşvik olarak verebiliyorsunuz. Çünkü bütün yatırıma teşvik veremezsiniz. O zaman teşvik veren geri gittiği zaman sana 50 milyon dolarlık yatırım geldi diyor. Merkez Bankası’na sorunca 200 milyon dolarlık yatırım geldi diyor. Bölgesel kalkınma ajansımıza, yatırım ajansımıza, bizlere gelip sorduğunuz zaman, biz 700 milyon dolarlık bir projedir bu diyoruz. O zaman bize, ’Atmayın, öyle değil’ diyorlar. Aslında doğru, o 700 milyon dolarlık bir yatırım. Ama o para doğrudan yatırım çatısı altında girmiyor. O paranın 300 milyon doları kredi olarak giriyor, 200 milyon dolarını o ülkenin buradaki zaten var olan yatırımlarından kazandıkları ile geliyor. Ama biz bunların hiçbirini doğrudan yatırım olarak görmüyoruz. İşte, aslında Türkiye’nin çektiği doğrudan yatırım pastası 13 milyar dolar değil. Yani aslında bizim cari açığı finansman boyutunda kullandığımız doğrudan yatırım kanalı, aslında o 70-80 milyar dolar olan, bazen 100’e çıkan, bazen 50’ye düşen doğrudan yatırımların finansman noktasındaki cari açığa katkısı ondan fazla aslında. Yani çektiğimiz yatırım zaten 13 milyar dolar değil ki. Zaten 15 milyar dolar değil ki. Şimdi bunu anlatmak zor. Bu biraz matematiği karışık bir iş” şeklinde konuştu.

Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu ise, “Kalkınma ajanslarının düşünceden yasa çalışmasına dönüşmesi döneminden başlayarak katkıda bulunan ve ilk kuruluşundan itibaren gerideki çalıştığım illerdeki birlikte çalışma ve birlikte yönetim sorumluluğunu paylaşma noktasına baktığım zaman bugün gelinen aşamayı çok büyük başarı olarak görüyorum” dedi.

Kürsüye en son gelen Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ise, “2023 vizyonunun gerçekleşmesine en büyük katkıyı verecek illerden biri de Kocaeli. Bu sene inşallah ihracatımız 160 milyar doları aşacak. İhracatımızın yüzde 90-95’i sanayi ürünlerinden oluşuyor ve Kocaeli bir sanayi kenti olarak, sanayi konusunda son derece önemli altyapıya sahip bir kentimiz olarak bu ilerleyişte çok önemli katkılara sahip. 500 milyar dolara giderken de sanayi ile birlikte gideceğiz” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin son 10 yılda çok önemli bir mesafe kat ettiğini söyleyen Bakan Yılmaz, “Kim ne derse desin, biz Kalkınma Bakanlığı olarak, kalkınmayı geniş bir çerçevede tarif ediyoruz. Sadece ekonomiden ibaret görmüyoruz. İnsan odaklı bir kalkınma anlayışından yanayız. Hükümetimiz başından beri ‘İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın’ anlayışıyla bütün politikalarını organize ettiği gibi, kalkınma politikalarını da insan odaklı şekillendirmiş bir hükümet. Son 10 yılda ekonomiden sosyal politikaya, çevreden dış politikaya birçok alanda Türkiye kabuk değiştirdi. Geçmişin krizlerle boğuşan, 2-3 yılda bir kriz yaşayan ülkesinden, istikrarlı bir şekilde büyüyen, gelirini daha adil dağıtan, daha iyi şehirler kuran, çevreye dikkat eden uluslararası ilişkilerini daha güçlü geliştiren bir ülkeye doğru Türkiye evrildi ve bu süreç devam ediyor. Bunların gerçekleşmesinde cesur bir şekilde yapılan reformların çok büyük etkisi var. Demokraside biz gerekli adımları atmasaydık, vesayetçi bir sistemden normal bir demokrasiye geçmeseydik bu başarıları elde edemezdik. Ekonomide bir takım cesur kararlar almasaydık, geçmiş hükümetlerin yaptığı, 90’lı yıllarda olduğu gibi popülist bir takım politikalar izleseydik bugünlere gelemezdik. Mali dengeleri bozuk, kaynaklarını faize aktaran, istikrarsızlık içerisinde olan, yatırımcılar için belirsizliği yükselten bir ekonomi olsaydık bu noktalara gelemezdik. Türkiye yaptığı reformlar ile istikrarı sağlayan, belirsizliği azaltan dolayısıyla yatırımların önünü açan bir ülke oldu. Bunun özünde de siyasi istikrar var, makro ekonomik istikrar var ve reform iradesi var” diye konuştu.

Hükümet planlamalarında yeni reform paketleri oluşturduklarını da açıklayan Kalkınma Bakanı Yılmaz, “10. Hükümet Planımızda 25 tane kritik reform alanı belirledik. 10. Planımızın geçmiş planlardan en önemli farklarından bir tanesi bu. Kritik 25 tane reform alanı belirledik. Şu anda o alanlar ile ilgili kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. Bin 200’ün üzerinde eylem içeren 25 ayrı eylem planını sonuçlandırma aşamasındayız. Bir yılı aşkın bir süredir bunlar üzerinde çalışıyoruz. En son Ekonomik Karar Kurulumuza getirdik. Siyasi karar gerektiren bir takım hususları orada tartışıyoruz. Başlık, başlık bu tartışmaları yapıyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde, bunlar tamamlanır tamamlanmaz, bir bütün olarak veya birkaç paket şeklinde Sayın Başbakanımız kamuoyu ile bunları paylaşacak ve o reform programlarını hayata geçireceğiz. İlk geldiğimiz dönemlerde de biz acil eylem planıyla, yol haritalarımızı toplum ile paylaşarak hareket etmiştik. İkinci atılım dönemini de inşallah bu şekilde, çok daha kapsamlı yol haritalarıyla, reform programlarıyla hayata geçireceğiz. 2015-2019 dönemi Türkiye’nin reform dönemidir. 2015-2019 dönemi büyük bir fırsat penceresidir. Bu fırsat penceresini iyi değerlendirdiğimizde 2023’e çok rahat bir şekilde ulaşacağımızı ben buradan ifade etmek isterim” dedi.

Bilginin ve yeniliğin yerelde gelişerek genele ulaşabileceğini söyleyen Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Bilgi yereldedir. Yenilik yerelde olur. Ankara’da yenilik olmaz. Ankara’da yeniliğin genel çerçevesini koyabilirsiniz ortaya. Genel stratejisini koyabilirsiniz, ama yenilik yerelde gerçekleşir. Üniversitesiyle, yerel yönetimiyle, valiliğiyle, iş dünyasıyla yerelde bilgi üretilir, yerelde yenilik yapılır. İşte bu çalışmalarımız bu anlamda çok değerli katkılar diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’a bir plaket takdim etti.