D&B Türkiye’nin 12 bölgede 81 ilde ve 52 binin üzerinde şirketin kredi riskini değerlendirdiği D&B Türkiye Kredi Risk Haritası’nın 2012 yılı üçüncü çeyrek verileri açıklandı. Yeni çeyrek verilerine göre kredi riski Türkiye genelinde yüzde 1 oranında geriledi. Sonuçlara göre Karaman son bir yıldır olduğu gibi bu çeyrekte de riski en düşük iller arasında ilk sırada yer alırken bunu Bolu ve Edirne izledi. En riskli iller sıralamasında ise Niğde, Van ve Batman ilk üçü paylaştı.

Dun & Bradstreet Türkiye’nin her çeyrek gerçekleştirdiği ve kamuoyu tarafından merakla beklenen D&B Türkiye Kredi Risk Haritası açıklandı. 2012 yılının üçüncü çeyrek sonuçlarına göre Türkiye genelinde şirketlerin kredi riskinin arttığı gözlendi.
Ticari bilgi konusunda 170 yılı aşan deneyimiyle tüm dünyada 200 milyondan fazla firmadan oluşan bir veritabanına sahip olan D&B, uluslararası piyasalarda Türkiye’yi bir adım ileriye taşıdığı aracı D&B Türkiye Kredi Risk Haritası’nın 2012 üçüncü çeyrek verilerini açıkladı. Türkiye’nin 12 ayrı bölgesinde faaliyet gösteren 52 binin üzerinde yer alan şirketin ratingleri sonucunda oluşturulan Türkiye’nin ekonomik anlamdaki kredi risk haritasında Türkiye’nin en az riskli bölgeleri Orta Anadolu, Doğu Marmara, Batı Anadolu ve İstanbul Bölgesi oldu. Yüksek riskli bölgelerin başında ise Güneydoğu Anadolu, Doğu Karadeniz, Kuzeydoğu Anadolu ve Ortadoğu Anadolu yer alıyor. Batı Marmara, Ege, Akdeniz ve Batı Karadeniz ise orta derecede riskli bölgeler oldu. 2012 yılının üçüncü çeyreğinde en yüksek riskli iller arasında Niğde, Van ve Batman ilk sırayı paylaşırken bahsedilen dönemde riski en düşük iller ise Karaman, Bolu ve Edirne oldu.
D&B Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Selim Seval, D&B Türkiye Kredi Risk Endeksi kapsamında toplam 52 bin 506 şirketin rating’lerine baktıklarını belirtti. 2012 yılının üçüncü çeyreğinde endeksin 1065’e gerilediğini söyleyen Seval, ortalama kredi notlarını temsil eden endeksin de yüzde 1 azaldığını ifade etti. Bu verinin Türkiye genelinde kredi riskinin artması olarak yorumlanabileceğini kaydeden Seval, “Bu sonuç, D&B Türkiye Ekonomik Beklentiler Endeksi’ndeki gelişmeye de paralellik gösteriyor. Yılın ilk üç çeyreğinde yükselerek 49’a ulaşan Ekonomik Beklentiler Endeksi, yılın son çeyreğindeki ekonomik, sektörel ve firma özelindeki beklentiler için 10 puan gerileyerek 39 seviyesine düşmüştür” dedi.
Son dört çeyrekte kredi riski en düşük iller sıralamasında Karaman’ın birinci olduğunu belirten Seval şunları söyledi: “Son dört çeyrekte en riskli bölgeler, Doğu Karadeniz (iki çeyrekte) ve Ortadoğu Anadolu (iki çeyrekte), en risksiz bölgeler ise Orta Anadolu (üç çeyrekte) ve Doğu Marmara (bir çeyrekte) olmuştur. Son çeyrekte en fazla kredi riski artışına maruz kalan bölgeler ise Kuzeydoğu Anadolu (-%10), Doğu Karadeniz (-%6) ve Ortadoğu Anadolu (-%5)’dur.”
Son dört çeyrekte ve öncesinde de olduğu gibi en yüksek riskli faaliyet konusunun perakende olduğuna dikkat çeken Seval, “En düşük riskli faaliyet konusu ise üretimdir. Burada dikkat çeken bir durum, beklenenin aksine son çeyrekte Türkiye geneline baktığımızda, Finar / D&B veri tabanında son çeyrekte güncel rating’i olan yaklaşık 900 inşaat sektörü firmasının ortalama kredi risk endeksinde yüzde 1’lik bir iyileşme gösteriyor. Bu sevindirici durum aynı zamanda inşaat sektörü firmalarının geçmişe göre bugün risk yönetimine daha çok önem verdiklerini gösteriyor” diye konuştu. 
 
Deprem Van’ın net göç hızını artırdı
Yapılan veri değerlendirmede en fazla göç alan ve veren illere de baktıklarını ifade eden Seval, net göç hızı değerleri için TÜİK verilerinden yararlandıklarını belirtti. Deprem nedeniyle net göç hızının -46,7 ile en hızlı artış gösteren ilinin Van olduğunu kaydeden Seval, “En fazla göç veren illerden Yozgat, Çankırı, Kırıkkale, Kars, Ağrı, Adıyaman, Ardahan ve Bitlis’te son dört çeyrekte yetersiz ekonomik etkinliğin olduğunu görüyoruz. Van, Trabzon ve Niğde’de ise Kredi Risk Endeksi 1000’in altında, sadece Ordu’da 1000’in üstünde. Buna göre ekonomik etkinliğin az olduğu ve göreceli olarak ortalama kredi riskinin yüksek olduğu iller beklentiler doğrultusunda aynı zamanda en çok göç veren illerdir. Bu tabloya teşvik alan iller gözlüğü ile baktığımızda, ekonomik etkinliğin yetersiz olduğu Gümüşhane’nin 5. Teşvik Bölgesi’ne ve ortalama kredi riski yüksek olan Malatya’nın ise 4. Teşvik Bölgesi’ne girdiğini görüyoruz. Bu bakış açısı ile istisna oluşturan Muğla ili, 1. Teşvik Bölgesi’ne girmesine rağmen ortalama kredi riski yüksek. Ortaya çıkan sonuç, beklentiler doğrultusunda. Riski daha yüksek ve ekonomik etkinliğin zayıf olduğu iller, en fazla göç veren iller. Ancak, geçirmiş olduğu deprem felaketi nedeniyle de göç veren Van’ın durumu daha farklı değerlendirilebilir” dedi.
Kredi riski düşük iller daha fazla göç alıyor
“Göç alan iller, ortalama risk endeksi, Muğla ve Malatya illeri dışında, genelde yüksek olan illerdir” diyen Seval, şöyle konuştu:  “İşletmelerinin ortalama kredi riski düşük olan illerin daha fazla göç aldığını görüyoruz. Net göç hızları ile Kredi Risk Endeksleri’ni karşılaştırdığımızda da aynı paralelliği görüyoruz. En çok göç alan İstanbul Ekonomik Bölgesi, en çok göç veren ise Ortadoğu Anadolu Bölgesi. En çok göç veren son üç ekonomik bölgenin Kredi Risk Endeks’leri son çeyrekte 1000’in altında. Burada Orta Anadolu Ekonomik Bölgesi genel beklentinin biraz dışında kalmıştır. Bu bölge, 1.081 Kredi Risk Endeksi ile en yüksek seviyede (en düşük ortalama kredi riskine sahip ekonomik bölge), ancak %8,8 ile net göç veren iller arasındadır.”