Başbakan Ahmet Davutoğlu, plaket ve hediyelerle ciddi bir israf alanının oluştuğunu söyledi. Davutoğlu, "Başbakanlık genelgesiyle, yerel yönetimler, valilik diğer kurumlar plaket ve hediye sunumunda bulunmayacaklardır. Bana yönelen hediyeler bağlamında duyurmuştum. Ağaç ve fidan dikimi olabilir" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara Palas’ta düzenlenen Öncelikli Dönüşüm Programları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, 6 Kasım’da öncelikli dönüşüm programlarından 9 tanesinin açıklandığını hatırlatarak, "İlk dokuz programı açıkladıktan sonra G-20 toplantısına gittik, öncelikli dönüşüm programlarını açıklayan iki ülke olduk Meksika’nın yanında. Piyasalarımız, iş dünyamız, bürokrasimizin, kamu yönetimimizin bu çerçevede gerekli adımları atmaları Türkiye’nin ekonomik istikrarı bakımından büyük önem taşıyor. Olaylar gelişmeden tedbirlerimizi hemen alıyor, kararlı bir etkileşim ve koordinasyon içinde tepki veriyoruz. 62. hükümetimizi kurduktan sonra birçok spekülasyonlar, farklı yaklaşımlar sergilendi. Ekonomi yönetimi 8 aya ayarlı bir popülist politikaya mı yönelecek? Hükümetimiz hiçbir şekilde 8 aylık kısa vadeli perspektifle değil, orta ve uzun vadeli perspektifle ekonomimizi yönetiyor"

"İLAN ETTİĞİMİZ EYLEMLERİN UYGULAMALARINI DA 3-4 AYLIK PERİYOTLARLA SİZLERLE PAYLAŞACAĞIZ"

Davutoğlu, "62. hükkümet programı, orta vadeli programı, şimdi ve daha önce açıkladığımız yapısal dönüşüm programları bütüncül bir bakışı ortaya çıkarıyor. Bu bütüncül perspektifi hiçbir zaman kaybetmeyeceğiz. Bütüncül perspektif yanında, tamamlayacılık ilişkisi, öngörülebilirlik önemli bir boyut taşıyor. Biz, kendi mecramızda devam ederken ortaya çıkabilecek muhtemel krizler birkaç gün önce Rusya’daki dalgalanmalar sebebiyle görüldüğü gibi kriz yönetimi mantığıyla bunu piyasalara hissettirmeden yönetebilme açısından büyük bir sınavdan geçiyor. Türkiye ekonomisi bir taraftan krizi yönetiyor bir taraftan da uzun vadeli programlarla perspektifini sürdürüyor. İlan ettiğimiz eylemlerin uygulamalarını da 3-4 aylık periyotlarla sizlerle paylaşacağız. Mart-Nisan gibi ilk uygulama periyotlarını sizlerle paylaşacağız. öngörülebilirlik, sürdürülebilir kalkınma bu açıdan da büyük bir önem taşıyor" dedi.

"PETROL FİYATLARININ DÜŞÜMÜNDEN KAYNAKLANAN BİR GEVŞEME OLMAYACAK"

Kamu-özel sektör ilişkisinin devam ettiğini belirten Davutoğlu, "Son dönemde birkaç gün önce başlayan petrol fiyatlarındaki hızlı düşüşü, muhtemel etkileri de göz önüne alıyoruz. Petrol fiyatlarındaki düşüşü, tüketicimize yansıtıyoruz ama kesinlikle petrol fiyatlarının düşümünenden kaynaklanan gevşeme söz konusu olmayacak. İniş, çıkışlara intibak etmek için ilkeli kararını sürdürecek. 2015’te petrol fiyatlarının ne olacağıı konusunda alternatif modellerle olabilecek iniş-çıkışlara anında refleks vermek için çalışma içindeyiz. Petrol fiyatlarındaki düşüş, cari açığımızı düşürmesi anlamında son derce önemlidir. Rusya gibi petrol üreticisi olan ülkelerdeki finansal çıkışlar bütün ülkeleri etkileyebiliyor. Bir tarafta olumlu, diğer tarafta birkaç ülkeye bağlı olarak ortaya çıkan sonuçlar finansal sonuçlar doğurabiliyor. Rusya piyaslarında söz konusu çalkantılarda arkadaşlarla toplantılar gerçekleştirdik" ifadelerini kullandı.

7 ÖNCELİKLİ DÖNÜŞÜM PROGRAMI

7 öncelikli dönüşüm programı hakkında bilgi veren Davutoğlu, "Bunlardan birincisi üretimde verimliliğin artırılması, yurtiçi tasarrufun artırılması ve israfın önlenmesi programı, yurtiçi tasarrufun artırılması ve israfın önlenmesi programı, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi programı, kamu harcamalarının rasyonelleştirilmesi programı, kamu gelirlerinin kalitesinin artırılması, istatistiki bilgi altyapısının geliştirilmesi programı, iş ve yatırım ortamının geliştirilmesi" dedi.

1- ÜRETİMDE VERİMLİLİĞİN ARTIRILMASI PROGRAMI

Bu başlık altında 59 eylemin yer aldığını söyleyen Davutoğlu, "KOBİ’lerimizin kurumsallaşmasına büyük önem vereceğiz. G-20 dönem başkanlığımız süresince KOBİ’leri gündemde tuttuk. Sanayi bölgelerinin teknolojik donanım kapasitesini geliştireceğiz. İmalat sanayisinde kaynak verimliğini belirleyeceğiz. KOBİ’lerin finansman kaynaklarına erişimini kolaylaştıracağız. Türk Malı imajını iyileştirilmesi için faaliyetlerde bulunacağız. Yabancı satın alımlar, Türk sanayisinin uluslarasılaşması bakımından büyük önem taşıyor" açıklamasında bulundu.

2- YURTİÇİ TASARRUFUN ARTIRILMASI VE İSRAFIN ÖNLENMESİ PROGRAMI

İhtiyaç duyulan alanlarda kredi düzenlemelerine devam edeceklerine dikkati çeken Davutoğlu, "Hayat sigortalarının, politika seçeneklerini de değerlendiriyoruz. İsrafın fazla oludğu mal gruplarını tespit edeceğiz. İsrafın önlenmesi için politikalarımızı geliştireceğiz" dedi.

3- İSTANBUL ULUSLARARASI FİNANS MERKEZİ PROGRAMI

İstanbul’un finans merkezine dönüşmesi için reel sektörün ihtiyacını karşılayacak şeffaf bir politikanın gerçekleşmesini amaçlayacaklarını belirten Davutoğlu, bu başlık altında 104 adet eylemin yer aldığını açıkladı. Davutoğlu, "Finans alanlarında ihtisas mahkemeleri kurarak, çok sağlam hukuki zemin oluşturacağız. Raylı sistemler başta olmak üzere ulaşım altyapısını geliştireceğiz. Teknoloji geliştirme merkezi kuracağız. Kamu sermayeli katılım bankası kuracağız" diye konuştu.

4- KAMU HARCAMALARININ RASYONELLEŞTİRİLMESİ PROGRAMI

Mevcut harcama programını gözden geçirerek verimsiz harcamaların da gözden geçirileceğini anlatan Davutoğlu, "Kamu harcama büyüklüğünü sınırlandırmanın yanı sıra harcamaların yerindeliğini ve kalitesini artırmayı planlıyoruz. 77 eylem planı yer alıyor. Bu alanda hizmet veren kamu kurumlarının veri tabanının entegrasyonunu tamamlayacağız. Tarımsal desteklerin ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerini gözden geçireceğiz. Çerçeve kanun hazırlayacağız. Yüksek öğretim kurumlarını ödenek tahsisini daha rasyonel hale getireceğiz. Saydamlığın artırılması, rekabetin sağlanması amacıyla ihale süreçlerinin yayınlanması sürecini geliştireceğiz. Akılcı ilaç kullanımını yaygınlaştıracağız. Koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerini geliştireceğiz.

5- KAMU GELİRLERİNİN KALİTESİNİN ARTIRILMASI PROGRAMI

Davutoğlu, gelir mevzuatının oluşturulması, gelirlerin toplanması ve kamuoyonun bilgilendirilmesi konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi amaçladıklarına işaret etti. Kayıtdışılığın önlenmesi konusuna da değinen Davutoğlu, "Önümüzdeki haftalarda sizlerle tekrar konuşacağız. Kamu gelirlerinin kalitesi bağlamında önem taşıyor. Vergi mevzuatının sadeleştirilmesi programına devam edeceğiz. Yerel yönetimlerin daha özgüven içinde kendi kaynaklarını kullanabilir hale gelmelerini sağlayacağız. Büyükşehir reformu ile birlikte söz konusu sorunları da göz önüne alıyoruz. Yerel yönetimlerin merkezi yönetim bütçesi üzerinde baskı oluşturan değil, kendi kaynaklarını oluşturan yapıya kavuşmasını sağlayacağız" dedi.

6- İŞ VE YATIRIM ORTAMININ GELİŞTİRİLMESİ PROGRAMI

Programın amacının yatırımcının karşılaştığı belirsizliklerin giderilmesi, yatırımların artırılması olduğunu anlatan Davutoğlu, "Bu başlık altında 41 eylem planı yer almaktadır. İş yeri açma, çalışma vasıflarında uygulama birimlerini sağlayacağız. Türkiye’de hukuki süreçlerin daha kısa sürede sonuçlanmasını sağlayacağız. Hukuki çerçeve yatırımların en önemli garantilerinden birisidir. Endüstri bölgelerinde sorunları tespit edeceğiz, sorunların tespitine bağlı olarak çözümleri geliştireceğiz" şeklinde konuştu.

7-İSTATİSTİKİ BİLGİ ALTYAPISININ GELİŞTİRİLMESİ PROGRAMI

Güvenli istatistiklerin kalitesini geliştirmeyi amaçladıklarını belirten Davutoğlu, "Bölge bazında daha fazla istatistik üretmeyi amaçlıyoruz. Bu başlık altında 28 eylem planı var. TÜİK ve diğer kurumların istatiklerini bir internet portalı altında toplayacağız. Kurumlar etrafında üretilen kayıtların doğru sağlanması amacıyla TÜİK tarafından eğitimler verilecektir. TÜİK, eğitim kurumu halinde de hizmet verilecektir. Kurumlarda istatistiksel analizler yapabilen birimler kuracağız" dedi.

"PLAKET VE HEDİYELERLE İLGİLİ CİDDİ BİR İSRAF ALANI OLUŞUYOR"

Plaket ve hediyelerle ciddi bir israf alanının oluştuğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Başbakanlık genelgesiyle, yerel yönetimler, valilik diğer kurumlar plaket ve hediye sunumunda bulunmayacaklardır. Bana yönelen hediyeler bağlamında duyurmuştum. Ağaç ve fidan dikimi olabilir. Küçük bir belgeyle bu fidanların o kişi adına dikildiği duyurulabilir. Süslü plaketler, kullanım değeri düşük hediyeler, israfa dönük hediyeler bundan sonra kamuda olmayacak. Bunu Başbakanlık genelgesi haline getireceğiz. Bundan sonra bu plaket işine son vermek lazım, gereksiz hediyeleşmelere son vermek lazım. En büyük sembolik hediye de bu anlamda fidan dikimidir. Gelen Başbakana, diğer yetkililer adına fidanlar dikilebilir. Ayrıca yine, çok yaygın bir şekilde kamuoyu diplomamisi niteliği taşıyan tanıtım kitapları. Faaliyet tanıtımları ile lüks tanıtımlara ihtiyaçları yok. Flash disklerle tanıtılması daha önemlidir. Bütün kurumlarımızın buna özen göstereceğine inanıyorum" şeklinde konuştu.

"EYLEMLERİN HAYATA GEÇİRİLDİĞİ MUHTEMELEN 3 AYDA BİR KAMUOYUMUZLA PAYLAŞACAĞIZ"

Bugün bu 7 program çerçevesinde 425 eylemin açıklandığını anlatan Davutoğlu, "Bunlar kağıt üzerinde yapılan çalışmalar değildir. Belli periyotlarda muhtemelen 3 ayda bir söz verilen eylemlerin hayata geçirildiğini kamuoyumuzla paylaşacağız. Kontroller, arkadaşlara bu konuda gerekli talimatları vereceğim. Arada kontrol tarihleri de koymak lazım" dedi.

RUSYA’DAKİ GELİŞMELER

Açıklaması sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Davutoğlu, "Rusya’da yaşanan gelişmelere bağlı olarak Türk ekonomisin etkilenip etkilenmeyeceğinin sorulması üzerine, "Pazartesi gecesi Başbakan Yardımcımızla bir değerlendirme yaptık, ilgili bakanlarımızla. Alınabilecek tedbirleri gözden geçirdik. Enerji ödemelerinin Merkez Bankası’ndan kaynak üzerinden yapılmasıyla, etkin bir politika aracı geliştirdik. Dolar daha sonra TL karşısında dengeye oturdu. Kısa süreli ani şoklar anında, devlet ekonomi yönetimimizin kendi koordinasyonla tedbir alacağını ortaya koyuyor. Burada bir sıkıntı görmüyoruz. Reel sektörle ilgili, dış borcu, burada herhangi bir risk kısa ve önümüzdeki dönemde görmüyoruz. Bankaların da net döviz pozisyon açığı yok. Elimizdeki kaynaklar, verilerle krizin getireceği şoklar karşılaştırıldığında elimizdeki kaynaklar, döviz rezervleri, kullanabileceğimiz araçlar son derece sağlamdır. Son 2 günlük türbülansta bizim ekonomimizin dengeyi nasıl bulduğu aşikardır. Petrol fiyatı düştüğünde bizim girdi açığımız da düşer. Öbürü son olayla yaşadığımız gibi dolaylı etki. Bu dolaylı etkiler konusunda biz aşılıyız. Ekonomimizden olumsuz bir tutum kimse beklememektedir. Finansal istikrarımızdan eminiz. Bütün piyasalarımızın sağlam bir yaklaşım içinde olması lazım. Balon etkisi yapacak bir şişkinlik yok. Kamu mali dengeleri açık. Son derece sağlam bir zeminde muhtemel riskleri göğüslemeye açığız" diye konuştu.

İNŞAAT SEKTÖRÜ

Bir soru üzerine Babacan, "İnşaat sektörü Türkiye için önemli ve önü açık bir sektör. İnşaat sektörünün milli gelirdeki payının artmasını öngörüyoruz. Kazançların adil şekilde vergilendirilmesi bakış açımız bu. KOBİ kredilerimizin yönlendirilmesinde gerekli tedbirleri almıştık" dedi.

Ekonomiyi bir bütün olarak gördüklerini belirten Davutoğlu, "Her sektörümüzün ekonomideki yeri ve önemi bu stratejik planda yer almaktadır. İnşaat özelikle bizim gibi kalkınan ekonomilerde inşaat sektörü lokomotiflerden birisidir. İnşaat sektörünün kapasitesinin teknolojik gücünün artırılması gerekir ki Türkiye’de inşaat sektörü dönüm noktası yaşamıştır. Kentlerimizin daha da tarih dokusunu koruyarak gelişmelerini sağlayarak, güzelliğini kaybetmiş, zayıf yapıların yerine statik yapısı sağlam, görünümü şehre uygun kentsel dönüşüm projelerinin hayata geçirilmesi lazım. İnşaat sektörü sanayinin gelişmesiyle kendisini koruyabilir" diye konuştu.

Tasarrufun önlenmesine ilişkin soruya Davutoğlu, "Baktığınızda maalesef ister genel trend’e isterse ülke ekonomisinin makro ekonomik dengelerine bakınız tasarruf istenilen düzeyde değil. En temel sebeplerinden birisi bizim insanımızın her bir yeniliği hayatında yansıtması. Ekonomi büyürken kullanılan araç sayısına bakın. Genel ekonominin üzerinde bir refahı yansıtıyor. Diğer taraftan da her bir vatandaşımızın hane halkının kendi planlamaları yaparken gelir ile tüketim arasındaki dengeyi ele alması lazım. Mobil telefonlarının kullanıma kadar çok çabuk intibak ediyoruz. İç tasarrufları da alanlar var. Yapacağımız kampanya tasarruf bilincini güçlendirerek, toplumsal duyarlılık uyandırmak. Gelen tasarruf düzeyimizi yükseltmek zorundayız. Yeni sıkılaştırma gündemimizde yok. İç tasarruf artığında yatırıma dönecek" değerlendirmesinde bulundu.

Toplantıya, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz da katıldı.