TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şube Başkanı Semih Karademir, Ortadoğu ülkelerindeki iç karışıklık ve işgaller nedeniyle narenciye ihracatının durma noktasına geldiğini belirterek, üreticilerin yeni pazarlara girmesini sağlamak amacıyla ihracatı destekleme primlerinin rakip ülkelere göre güncellenip artırılması gerektiğini söyledi. Karademir, aksi takdirde Türkiye’de üretilen 1 milyon 700 bin ton portakalın ihraç edilemeyen yüzde 40’ında dökülmeler olacağını kaydetti.

Portakalın dalda 35 kuruşa alıcı beklerken tüketimin yoğun olduğu Ankara, İstanbul gibi kentlerde 2.5, 3.5 TL’ye satıldığına dikkat çeken Semih Karademir, üreticilerin üretimden pazarlamaya kadar olan son kısma kadar mutlak suretle örgütlenmesi ve ürünün son tüketiciye ulaşıncaya kadar olan süreçte mutlaka üreticinin elinden geçmesi gerektiğini ifade etti. Portakalın 15 Kasım’dan itibaren 15 Ocak’a kadar pazarlanması gerektiğinin altını çizen Karademir, aksi takdirde portakallarda dökülme olacağını kaydetti.

“GİDERLER ÜRETİCİNİN BELİNİ BÜKÜYOR”

Türkiye’de üretilen 3.5 milyon ton narenciyenin yaklaşık 1 milyon 700 bin tonunun portakal olduğunu belirten Karademir, üretilen portakalın yüzde 40’ının ihraç edildiğini ve bu rakamın az olduğunu söyledi.

Üretim aşamasındaki temel sıkıntıların, ürünlerin çeşitli sebeplerden ötürü ihraç edilememesi ve üreticinin iç pazarda hak ettiği parayı kazanamadığını vurgulayan Karademir, 1 yıl sonraki bakım ve yetiştirme döneminde kullanılan gübre, zirai ilaç, akaryakıt ve sulama giderlerinin üreticinin belini büktüğünü dile getirdi.

“IRAK VE SURİYE’YE GEÇECEK TIR BULAMIYORUZ”

Narenciye üreticilerinin Türkiye’de yaptıkları 1.5 milyon tonluk ihracatın üzerinden ekonomiye 1 milyar dolarlık bir katkı sağladıklarını söyleyen Karademir, en büyük sıkıntılarının yalnızca 2-3 ülkeye ihracat yapmak olduğunu anlattı. Rusya’ya yaklaşık 600 bin ton ihracat yaptıklarını ifade eden Karademir, komşularla olan ilişkilerin son dönemlerde kötü olması nedeniyle Irak ve Suriye pazarını kaybettiklerinden yakındı. Suriye’nin Ortadoğu’ya açılan kapı olduğunu dile getiren Karademir, “Irak’ta, Suriye’de IŞİD terörü dolayısıyla her iki ülkede bağlantılarımız kapalı. O ülkelere geçecek tır bulamıyoruz. Bu yüzden ihracat durma noktasına geldi” diye konuştu.

Üreticilere destek sağlamak amacıyla, iç pazarda tüketilemeyen ve ihraç edilemeyen narenciyenin depolanması için soğuk hava depolarının kurulması gerektiğini anlatan Karademir, böylece ürünlerin saklanıp sonraki dönemde tüketime sunulmasının sağlanabileceğini ifade etti.

“DESTEKLEME MİKTARLARININ ARTIRILMASI GEREK”

İhracat için yeni pazarların açılması konusunda devletin yardımcı olması gerektiğini savunan TMMOB ZMO Adana Şube Başkanı Semih Karademir, şöyle devam etti:

“Avrupa’da, Almanya’da, İngiltere’de ve Hollanda’da yeteri kadar ihracat yapamıyoruz. Son dönemlerde konusu olan Uzakdoğu pazarına da ihracat yapamıyoruz. Devletin bir şekilde henüz narenciyenin girmediği ülkelere pazar konusunda yardımcı olması gerekiyor. Devletin böyle bir görevi var. Israrla vurgulamak istediğimiz konu, devletin üreticileri demokratik kooperatif prensipler çerçevesinde örgütlenmenin önünü açması. Eğer bu olanaklar sağlanırsa bugün ürettiğimiz narenciye ürünlerini İstanbul’da, Ankara’da 2.5, 3.5 TL seviyesinde değil, üreticinin kazanacağı şekilde 1.5 TL seviyesinde satılacak hale gelecek. Ülkemizde maalesef yeteri kadar tüketilmediği için bu kooperatifler sonucunda üretici daha düşük fiyattan narenciye alacak, hem de sağlıklı toplum oluşturmuş olacağız. İhracatçılarımızın bu ürünleri dış pazarda rakip ülkelere göre ihracat destekleme primlerinin de rakip ülkelere göre güncellenmesi ve destekleme primlerinin artırılması gerekmekte. Bugün rakibimiz ciddi anlamda İspanya. Portakal grubunda ise Mısır. İhracatçılarımızın bu ülkelere karşı yeni pazarlara girmesi açısından destekleme miktarlarının da artırılması gerekiyor.”