Çorum’da bir ziraat mühendisi gördüğü rüya üzerine Türkiye’nin en büyük kaz üretim çiftliğini kurdu.

Alaca ilçesinde yaşayan ziraat mühendisi Sebahattin Yıldırım tarafından 10 dönüm arazi üzerine kurulan çiftlikte kaz eti, kaz ciğeri, kaz tüyü, kaz civcivi ve damızlık kaz üretimi yapılıyor.

Devlet desteği almadan kendi öz kaynaklarıyla modern bir tesis kuran Yıldırım, amacının ülke ekonomisine katma değer sağlamak olduğunu söyledi.

Gördüğü bir rüya sonucu kaz çiftliği kurmaya karar verdiğini dile getiren Yıldırım, gördüğü rüya ve yaptığı araştırmalar sonucu Türkiye’de ciddi anlamda bir kaz üretimi yapılan bir işletme olmaması üzerine deneme çalışmalarının ardından 2013 yılında işletmeyi kurduğunu açıkladı. Ülkemizde kaz üretiminde ciddi bir açık olduğunu dile getiren Yıldırım, bu açığı kapatma niyetinde olduklarını ifade etti.

Türkiye’de kaz etinin kişisel ticari gelirinin yanı sıra bizim toplumda da ağız ve lezzet alışkanlığı ile sağlık anlamında da ayrı bir öneminin bulunduğunu anlatan Yıldırım, “Kırmızı ete en yakın et kaz eti kabul edilir. Kaz son derece yağlı bir ete sahip. Yakın zamana kadar Anadolu insanını yemekte kullandığı yağ ihtiyacını kazdan sağlamıştır. Ama bugün onlar unutuldu. Kazın yağlı olmasından dolayı kaz etinin lezzeti de bambaşkadır. Kesinlikle bu lezzeti tatmayanların tatmasını isteriz. Uzmanlar tarafından kaz etinde kolesterol anlamında bir sorun olmadığı, kolesterol sıkıntısı olan insanların dahi rahat bir şekilde kaz eti tüketebileceği açıklaması yapılmıştır” dedi.

Kaz tüyü üretiminde ülkede ciddi bir ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Yıldırım, büyük bir işletme kurmalarına rağmen tüy ihtiyacını minimize rakamlarla karşılayabildiklerini dile getirdi. Aile bazında üretim yapan insanların kaz tüyünün değerlendirilmesi ve birikimi konusunda uyaran Yıldırım, bu işi yapan ailelerden doğal yollarla elde edilen kaz tüyü üretimini ciddiye almaları ve gözardı etmemelerini istedi.

Kaz üretimi noktasında İPAR ve diğer kamu kurumlarının desteğinin olmadığını anlatan Yıldırım, “Biz kendi öz kaynaklarımızla devlet desteği almaksızın çiftliğimizin faaliyetini devam ettiriyoruz. İşletme 10 dönüm üzerine kurduk. Bunun 600 metrekaresi kapalı alandan oluşuyor. Kapalı alan içerisinde kuluçkahane ve civciv büyütme bölümleri yer alıyor. Açık alanda hayvanlarımızın yüzde 90’ı eşleştirilmiş tek tek yuvalarda paylaştırılmış özel havuzları, follukları olan bölümlerler bulunmaktadır. Bunun yanısıra deneme amaçlı sıra sürüler oluşturuldu. Sürülerdeki döl verimi takip edilmektedir. Damızlıklarımızdan elde ettiğimiz yumurtaları kuluçka makinelerinden çıkartıp 29 ila 34 gün arasında civcivlerimizi elde ediyoruz. 10-15 gün büyütme kafeslerinde bekletip açık alanda gruplara alıyoruz. Şu anda çiftliğimizde bin 200 adet damızlık kaz bulunuyor” diye konuştu.

Genellikle kendilerinden civciv talebi olduğunu anlatan Yıldırım, “Burada ürettiğimiz kazları civciv olarak da satabiliyoruz veya kendimiz kesim yapıp paketleyip isteği olan müşterilere temin etmeye çalışıyoruz. Kazın Almanya ve Fransa’da olduğu gibi Türkiye’de de popüler bir halde ekonomiye katkısı olması anlamında kaz sektöründe ciddi şekilde yapılmasını arzu ediyoruz. Amacımız kaz eti ihtiyacını karşılamak. Tüy konusunda da Macaristan ve Almanya’dan ciddi anlamda talep var. Kaz işi yapan aile bazındaki işletmelerde tüyleri atmamaları bu tüyleri biriktirerek biz veya toplama yapmak isteyen insanlar aracılığıyla değerlendirilmesini istiyoruz. Ciddi bir ihtiyaç. Yaptığımız araştırmalarda Türkiye kaz tüyü ihtiyacının yüzde 5’ini karşılıyor” dedi.

İşletme sahibi Sebahattin Yıldırım, kurduğu kaz çiftliğinde yer ırk kazın yanısıra deneme amaçlı olarak Çin kazı ve ördek de yetiştirdiklerini sözlerine ekledi.