Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası’nda (SATSO) faaliyet gösteren ve çoğunluğunu tekstil üreticilerinin oluşturduğu 24. Meslek Komitesi tekstil ürünlerinde uygulanan anti damping sorunları ile ilgili düzenlenen toplantıda meslek grubu üyeleri ile bir araya geldi.

Ev sahipliğini 24. Meslek Komitesi’nden Meclis Üyesi Alican Yıldırım ve Komite Başkanı Tekin Baydar’ın yaptığı toplantıya Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri Ve İşadamları Derneği Genel Koordinatör Yardımcısı Atilla Bulut, İzmir Sanayi Odası 15. Meslek Komitesi Meclis Üyesi ve Ege Sanayiciler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Güven, SATSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Günay Güneş, Yönetim Kurulu Üyeleri; Ömer Arslan, Emrullah Terzioğlu, Onur Kansu ve Bursa, Düzce, Kocaeli, İstanbul’dan çok sayıda sektör temsilcisi iştirak etti. Yaklaşık 70 kişilik bir katılımla gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını yapan SATSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Günay Güneş, Sakarya’nın üretim anlamında önemli bir yere sahip olduğunu dile getirerek ülke ekonomisine ciddi katkıları olan stratejik bir bölge olduğunu ifade etti. Güneş, "Ağırlıklı makine imalatı ve otomotive yönelik bir imalatımız olsa da tekstilde de ağırlığa sahibiz. Bu sektörlerde daha da ilerleyeceğimize inanıyorum” dedi.

Tekstil Ürünlerinde anti damping sorunları ve brodenin tekstil ürünleri ticaretine katkısı hakkında bilgiler veren 24. Meslek Komitesi’nden Meclis Üyesi Alican Yıldırım yaptığı sunumda, “Ülkemizde ortalama 350 adet boyahane bulunmaktadır. Her bir boyahane de ortalama 200 kişi çalışmaktadır. Bu da 70 bin kişilik istihdam sağlamaktadır. Diğer tekstil sektörlerinden farklı olarak brode sektörün de kalifiye eleman çalıştırılmaktadır (Makine Operatörleri, Tasarımcılar, Punch Yapanlar, Nakışçılar). Bu sebeple brode de ücretler asgari ücretin çok üzerindedir. Brode ve nakışın yıllık ortalama hasılatı 4 milyar dolardır. Bunun 160 santimetre üzeri olan anti dampingli ürünler yarısı kadardır. Kalan 2 milyar dolarlık hasılatın daha üstlere çıkması için 160 santimetre altına da anti damping getirilmelidir. Brodeye yapılan her yatırım istihdamı ve ekonomiyi çok hızlı arttırmaktadır” diye konuştu.

SATSO Meclis Üyesi Yıldırım, rekabetçi piyasada kalite/fiyat dengesini sağlamak ve daha rekabet edilebilir bir piyasada brode yatırımları yapmak için anti damping talep ettiklerini ifade ederek, “160 cm üzeri ürünlere getirilen anti dampingden sonra perde üreticilerinin satışları ve üretimleri artmıştır. Ancak şöyle bir durum vardır ki; anti damping 2016 yılına kadar 150 santimetre üzeri iken bazı firmaların başvurusu ile 2016’dan sonra 160 santimetreye çıkarılmıştır. Bu da brode ve nakış ürünlerinin ithalatını yüzde 40 arttırmıştır. İnanıyoruz ki anti dampingden sonra kalite, üretim, satış, istihdam alanlarında artış sağlanırken beraberinde gayri safi yurtiçi hasılatımızda yükselişe geçer. Rekabet edebilme gücümüz arttıkça en üst standartlarda üretim yapabilme imkanımız olacaktır. Bu da brodede ki Türk markasının en üst seviye de kalmasını sağlayacaktır. Üretim arttıkça ülkemizde makine yatırımları artacaktır. Bunun ile birlikte yapılmakta olan yerli brode makinesi gibi makine ve yedek parça sanayisinde daha iyi yerlere gelebilmemiz sağlanacaktır Uzakdoğu ürünlerinin ucuz olmasından dolayı rekabet piyasası olumsuz etkilenmektedir” şeklinde konuştu.

İzmir Sanayi Odası 15. Meslek Komitesi Meclis Üyesi ve Ege Sanayiciler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Güven ise, “Tekstil sektörünün en zor işini yapıyoruz, aynı zamanda sanat yapıyoruz. Daha uygun fiyata yurtdışından ithal ürünlerle mücadele edebilmek için anti damping uygulamasının gerekliliğini düşünüyoruz. İthalatı yüzde 15 önleyebilirsek buradaki üretime yüzde 15 katkı sağlarız. Türkiye’de konfeksiyonda fason atölyeler çok iyi çalışmaya başladı. Bunu tekstilin diğer alanlarına da yayabiliriz. Tek başımıza küçük olabiliriz ama birlikte olunca ciddi bir güç oluştururuz” ifadelerini kullandı.

Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İşadamları Derneği Genel Koordinatör Yardımcısı Atilla Bulut’da, 2010 yılında anti dampingi uygulamaya koyan, 40 ilde üyesi bulunan üreticiyi temsil eden bir dernek olduklarını dile getirip, dernek olarak yaptıkları çalışmalar hakkında detaylı bilgi vererek, “Yıllık ihracat hacmi 3 milyar dolar olan bir sektörden bahsediyoruz. Çeşitli ürün gruplarında üretici firmalar üyelerimizdir. Biz bu üyelerle anti damping uygulamasını yaptık. anti damping belli ürünler ya da belli bir ülkeyi hedef alarak yapılıyor. Yerli üretimin desteklenmesi ve üretimin artması anlamında anti damping uygulamaları oldukça verimli olabiliyor. Bunun için bir kapasite tespiti yapmak ve zararın belirlenmesi gerekli. Devlet bu konuda üreticileri destekliyor. Birlikte hareket etmek büyük önem taşıyor” dedi.

Toplantı soru cevap ve değerlendirmelerin ardından sona erdi.