Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (BEM-BİR-SEN) Genel Başkanı Mürsel Turbay, iş güvenliği tedbiri alınmayan maden ocaklarına tepki gösterdi.

Genel Başkanı Mürsel Turbay, BEM-BİR-SEN Balıkesir Şubesi’nin genel kurulunda yaptığı konuşmada ülke gündemini değerlendirdi. Turbay, "Hem içeride hem dışarıda Türkiye’nin gelişmesini hazmedemeyen mihraklar var. Zaman zaman ülkeyi bir yangın yerine çevirmek isteyen zihniyetler var. Kendilerini siyasi lider olarak tanıtan ama davranış şekline baktığınızda bırakın siyasi liderliği, bir ülkeyi karıştırmak için sanki bir terör örgütü lideri gibi hareket eden, insanımızı sokağa çağıran anlayışlar var. Maalesef yüreğimizi yakan, canımızı acıtan Ermenek’te kömür ocağındaki 18 kardeşimizi umutla bekliyoruz. Alın teri ve emek çok önemli. Alın teri dediğimizde akan sular durur" dedi.

Memur Sen’in temelini Mehmet Akif İnan’ın attığını kaydeden Turbay, "Bu temeli öyle bir sağlam atmıştır ki, düşüncesi şudur: ’Bir insanı dirilten, kainatı diriltmiş gibidir.’ Maalesef ülkemizde insana çok fazla değer verilmiyor. Soma’da 301 kardeşimizin kazasında oraya da gitmiştik. 1 buçuk milyon ton kömür üretmek için orada çalışan insanlarımızı mesai manyağı haline getirirseniz böyle olur. ’Hep bana, hep bana’ anlayışının doğru olmadığını düşünüyoruz. Son zamanlarda taşeronlaşma sistemi, bana göre vahşi kapitalizmin, emek ve alın teri sömürüsünün modern çağdaki adıdır çünkü insanlara geçinebilecekleri kadar ücreti vermiyorsunuz, insanca yaşayabileceği ücreti alamıyorlar. Yemeklerini dahi temiz havada yiyemeyen kişilerin sırtından kazanmak emek ve alın teri sömürüsünden başka bir şey değildir. Hükümetin bu konularla ilgili çok ciddi tedbirler alması gerekir" şeklinde konuştu.

Sokakta hak aranmayacağını kaydeden Turbay, bu durumda kavganın kazanının olmayacağını söyledi. Turbay, "Gençlerimize sahip çıkın, arkadaşlarınıza sahip çıkın. Biz ümmet olarak gençlerimize sahip çıkarsak vatanını milletini seven bir millet olarak onlar bize taş atan bir gençlik olmaz. Çocuklarımızı kucaklamak zorundayız. Biz kucaklamazsak bir başkası kucaklar. O zaman o çocuklarınız sizi taşlar. Ülkenin huzuru ve temeli gençliğin yetiştirilmesine bağlıdır. Çevremiz bir ateş çemberi var. Bu ülke ile uğraşanlar sadece içeridekiler değil. Bizi yıllardır Suriye ile savaşa nasıl sokabiliriz, nasıl bu insanları kavgaya tutuştururuz, onun hesabını yaptılar. Şimdi IŞİD diye bir terör örgütü türedi. Bunların elindeki ağır silahları hiçbir İslam ülkesi üretmiyor. Bunlara kim veriyor? Neticede ister Özgür Suriye Ordusu olsun ister IŞİD olsun ister Peşmerge olsun, bütün hedef Türkiye’nin ilerlemesini engellemektir. Burada, Kobani’yi bahane ederek ülkemizi yangın yerine çevirenler oldu. Kardeşi kardeşe kırdırmaya çalıştılar. Bu ülkedeki kavga nereden gelirse gelsin, bu kavganın kazananı olmaz. Sokakta hak aranmaz. Yakıp yıkmakla, esnaf dükkanının camını kırmakla, iş makineleri yakmakla olmaz" diye konuştu.

Konuşmaların ardından yönetim kurulunun faaliyet, denetim ve mali raporları onaylandı. Genel kurulda başkanlığa aday olmak isteyenlerin listeleriyle saat 17.00’ye kadar başvurmaları istendi.