Elazığ Küçük Millet Meclisi Başkanı Resul Şahin, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 6-7 Ekim ve 1 Kasım tarihleri öncesinde yaptığı sokağa çıkma çağrısını eleştirdi.

Elazığ Küçük Millet Meclisi’nin kasım ayı toplantısında, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun geçtiğimiz günlerde açıkladığı İç Güvenlik Reformu Paketi gündeme taşındı. İç Güvenlik Paketi’nin ayrıntılarının masaya yatırıldığı toplantıya sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve bazı siyasi partilerin il başkanları katıldı.

Çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Elazığ Küçük Millet Meclisi Başkanı Resul Şahin, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın sokağa çıkılması yönündeki çağrısını eleştirdi. Çözüm sürecinde herkesin hassas davranması gerektiğinin altını çizen Şahin, "Sütten ağzı yananın yoğurdu üfleyerek yemesi gibi 6-7 Ekim olaylarını gören bir ülkede ve 40 tane cana mal olan bir ülkede hemen 1 Kasım’da, yani 20 gün 22 gün sonra bir davet yapıldı mı herkes korkmaya başlar. Hakikaten tedirgindik. Çok şükür böyle bir şey olmadı. Demek ki şiddete çağrılmaz, şiddete yönlendirilmez. Sadece demokratik haklar kullanılırsa onda hiçbir sıkıntı olmaz ve buna kimsenin itirazı olmaz. Yeter ki bu olgunluk gösterilsin. 6-7 Ekim’de bu olaylar yaşandıktan sonra 1 Kasım çağrısının yine aynı parti tarafından yapılması aynı kişilerin sokağa davet edilmesi ve o atmosfer yaşanması sırasında İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yerinde olsam benim de endişem olurdu. Hiç sorumluluğumuz olmadığı halde çok tedirgin olarak bekledim. Tedirgin olarak haberleri izledim. ’Çok şükür bir şey olmadı’ falan dedik. Burada artık şu çözüm sürecinde insanlar sürece zarar verecek bir şeyler yapmamalı çünkü bu barış sürecinin sağlanması lazım. Çevremiz bir ateş çemberi içerisinde. Bir huzur adası olan ülkemizde huzursuzluğu çıkarmamak gerekir. Kim olursa olsun yetkili yetkisiz, siyasi siyasi olmayan, yazarlar, mesela bu köşe yazarları işleri çok kaşıyorlar. Bunların da çok dikkatli olması gerekir. Benim şahsi kanaatim bu yönde" dedi.