Baran yaptığı basın açıklamasında; "Yıllarca gece-gündüz demeden devletimizin görevlerini eksiksiz yürütmüş, milletimize hizmet etmiş, ülkemizin büyümesine ve gelişmesine katkı sunmuş, vatandaşlarımızın refaha ve felaha ulaşması için alın teri akıtmış kamu görevlisi emeklileriyiz. Ekonomide yaşanan sorunlardan bütün sabit gelirliler gibi en çok etkilenen kesim kamu görevlisi emeklileridir. Emekli kavramı, sadece çalışma hayatının sona erdiği anlamına gelmediği görülmeli; fiili çalışmalarının, emeklerinin ve katkılarının bir sonucu olarak “hizmet edene hürmet etmek” gerektiği unutulmamalıdır.
Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından ortaya konulan söylem ve irade; kamu görevlilerini ilgilendirdiği gibi bizatihi emeklilerini de ilgilendirmektedir. Yüksek enflasyon, düşen alım gücü, fahiş kira fiyatları ve geçim sıkıntısı sadece çalışanlar için değil aynı zamanda kamu görevlisi emeklileri için de büyük bir sorundur. Emekli kamu görevlileri; markete giderken, kira öderken, çocuğuna torununa harçlık verirken hayatın her kulvarında gelir düşüklüğünü etkin bir biçimde hissedir.
Yaşanılan sorunun görüldüğü, Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadelerinde de belirttiği üzere “Memur maaşlarındaki bu artışlar otomatik olarak emeklilerine yansıyacak.” şeklinde açıkça görülmektedir. Temmuz ayı itibariyle en düşük kamu görevlisi emeklisinin maaşı 7.900₺’dir. En düşük kamu görevlisi maaşını 22.000₺’ye çıkartıyoruz. Maalesef bu önemli düzenlemede kamu görevlileri emeklilerimizi unutuyoruz. En düşük emekli maaşı 9.287₺ civarına yükseliyor. En düşük kamu görevlisi ve en düşük kamu görevlisi emeklisi arasındaki fark %40 civarındayken bu yeni düzenlemeyle aradaki fark %137’ye çıkıyor. Bu durumun anlatılabilir ya da kabul edilebilir bir tarafı bulunmadığı gibi adil, hakkaniyetli ve mantıklı bir sonucu da bulunmamaktadır.
Bir öğretmen, çalışırken 24.000 ₺ maaş alacak, emekli olduğunda ise 14.800₺ civarında emekli aylığı alacak. Bu durum bütün kamu görevlileri ve emeklileri için benzer farklılığa sahip. Düzenleme ile kamu personel sistemi içerisindeki adaletsizliğin giderilmesi beklenirken aynı zamanda bir de emekli ve çalışan arasındaki adaletsizlik ortaya çıktı.
Diğer taraftan, uzun süredir hem Toplu Sözleşme masasında hem de saha da ifade ettiğimiz büyük bir eksiklik var. Hizmet ettiğimiz dönemde aile birliğinin önemi vurgulanırken, emekli olmakla beraber sanki aile birliğinden ilişiği kesilmiş gibi eş ve çocuk yardımı da ödenmemektedir. En düşük kamu görevlisi maaşı hesaplanırken, çalışmayan eş ve 2 çocuk olarak dikkate alınıyor fakat bu ödeme emekli kamu görevlilerinde dikkate alınmıyor.
Kanun Teklifinin eksiklikleri, aksaklıkları ve toplumsal maliyet üretecek sorunları; Meclis aşamasında çözülmeli, seyyanen ilave ödeme aylık bağlama oranına göre kamu görevlisi emeklilerine yansıtılmalı ve Sayın Cumhurbaşkanımızın sözü tam ve eksiksiz olarak hayata geçirilmelidir." dedi.