Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülen 273 sayılı 65 yaşının doldurmuş muhtaç, güçsüz ve kimsesizlere aylık bağlanması hakkında Kanun tasarısı ile bazı kanun ve kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı görüşmelerine katıldı. Bakan Soylu, milletvekillerinin sorularını cevapladı.<br /> <em><strong>BİZİM BÖYLE BİR ÇALIŞMAMIŞ YOK</strong></em><br /> Soylu, yaşa takılan emeklilerin sayısıyla ilgili olarak, "Türkiye Sosyal Güvenlik sisteminde bir reform yaptı. Bu reformda sırasıyla yaş değerlendirmesi sonra kadınlarda 60, erkeklerde 65'e getirildi. Emeklilikte yaşa takılmak elbette ki bütün çalışanların hakkıdır. Ama Sosyal Güvenlik sisteminin gelir-gider dengesi var. Biz gelir-gider dengesini gözetmek zorundayız. Tam rakam hesaplanabilir değildir. Bizim emeklilikte yaşa takılanlar konusunda ortaya koyduğumuz değerlendirme açıktır. Bizim böyle bir çalışmamız yoktur ve eğer bir sosyal güvenlik sistemi reformunun tam olarak gerçekleştirmek istiyorsak, herkes belirlenen yaşta emekli olacaktır" dedi.<br /> <em><strong>ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE PROJELER VAR</strong></em><br /> Suriyelilerin kira, eğitim, sağlık gibi masraflarının kim tarafından karşılandığına ilişkin olarak Soylu, "2 milyon 700 bini aşkın Suriyeli kardeşimiz Türkiye'de misafir edilmektedir. Bunların birçok hizmeti bizim tarafımızdan gerçekleştiriliyor. Avrupa Birliği'nin Geri Kabul Anlaşması çerçevesinde 3 milyar euroluk bir değerlendirme ortaya konulmaktadır. Bununla ilgili Türkiye'ye henüz bir ödenek, bir proje karşılığı süreci başlamamıştır. Önümüzdeki günlerde çok ufak Avrupa Birliği projeleri vardır. O da eğitim ile ilgili bölümde. Türkiye'nin harcadığı 9-10 milyar dolarlık herhangi bir yerini karşılayabilecek boyutta değildir" ifadelerini kullandı.<br /> <em><strong>"AYRIM YAPAN BEDELİNİ ÖDER"</strong></em><br /> Avukatlık sınavında 94 puan alan kişinin sözlü sınavda elendiğine ilişkin olarak Soylu, "Bu konuda kim bir ayırım yaparsa bunun bedelini acı şekilde öder. Bu ülkede birlik beraberliği tesis etmemiz mümkün değildir. Bugün Türkiye'de herkes kendini kimliğini ortaya koyabilme fırsatına sahiptir. İki dönem bilirim. Birincisi Adnan Menderes döneminde Aleviler kendilerini rahatlıkla ifade etmişlerdir. 1957'ye kadar Alevilerin önemli bir kısmı Demokrat Parti'ye oy vermiştir.<br /> <em><strong>ÖTEKİLEŞTİRİLMİŞ KESİMLERE KUCAK AÇILDI</strong></em><br /> Neredeyse Alevilerin kendini ifade ettiği parti haline gelmiştir. 2002-2015 arasında bugün Türkiye'de bütün kesimlerin yüzleşemediği problemler, halının altına süpürdüğümüz dertlerle ilgili bütün problemlerle ilgili yüz yüze gelinmiş, çalışılmış ve burada özellikle belki de Türkiye'nin en önemli gerçekleştirdiği meselelerden biri de Türkiye'de ötekileştirilmiş bütün kesimlere ciddi bir şekilde kucak açılmıştır. Bu doğru değildir, kabul edebilmek de doğru değildir, mümkün de değildir" şeklinde konuştu.<br /> Kahramanmaraş'ta mülteci kampı yapılmasına ilişkin olarak Soylu, boşaltılan bir alan olduğunu ve konunun üzerinde çalışıldığını ifade etti.