Mersin Valisi Özdemir Çakacak, insanı temel alan bir kültür ve medeniyetten beslenen, ’insanı yaşat ki, devlet yaşasın’ ilkesini kendine şiar edinen bir devlet geleneğine sahip olan ülkemizin, aynı zamanda farklılıkları zenginlik olarak gördüğünü söyledi.

Çakacak, ’10 Aralık İnsan Hakları Günü’ dolayısıyla yaptığı açıklamada, temel hak ve özgürlükler alanında küresel düzeyde referans belge niteliği taşıyan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilmesinin 66’ncı yıl dönümünün kutlandığını hatırlattı.

İnsan haklarını ortak temel ilkeleri çerçevesinde evrensel düzeye taşıyan ve insanların doğuştan ve eşit bir biçimde sahip oldukları hakları ifade eden bu beyannamenin, insanlık tarihi için de bir dönüm noktası olduğunu vurgulayan Çakacak, "İnsan hakları, tüm devletler tarafından evrensel değerler olarak kabul edildiği için dünyanın neresinde olursa olsun, insanlar eşit hak ve özgürlüklere sahiptir, sahip olmalıdır. Birleşmiş Milletlerin kurucu üyesi olarak, söz konusu beyannameyi ilk imzalayan ülkeler arasında yer alan Türkiye, beyannamenin ruhuna uygun olarak insan haklarının korunup geliştirilmesine evrensellik temelinde yaklaşmaktadır" dedi.

Bu çerçevede, hukukun üstünlüğü anlayışını esas alarak bir dizi yenilikler gerçekleştiren Türkiye Cumhuriyeti’nin, insan haklarının korunmasına ve geliştirilmesine yönelik her türlü çalışmayı kararlılıkla sürdürdüğüne vurgu yapan Çakacak, "Bu çaba demokrasinin ve hukukun üstünlüğü ilkesinin ülkemizde olduğu kadar dünyada da yerleşmesine yöneliktir. İnsanı temel alan bir kültür ve medeniyetten beslenen, ’insanı yaşat ki, devlet yaşasın”

ilkesini kendine şiar edinen bir devlet geleneğine sahip olan Türkiye, aynı zamanda farklılıkları zenginlik olarak görmektedir. Bu nedenle devletimiz insan hak ve özgürlüklerini temel alarak toplumun bünyesinde barındırdığı çeşitlilikleri, ülkemizi çok daha güçlü kılacak şekilde karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde geleceğe taşımaktadır" diye konuştu.

İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesinin, aslında devletlerin sorunu olmakla beraber, ülkelerin kendi iç sorunları olmaktan çıkarak tüm insanların ortak sorunu haline geldiğine dikkat çeken Çakacak, şöyle devam etti; "Dolayısıyla sorunun çözümü devletlerin iç işleyişleri, uluslar arası mekanizmalar, medya ve sivil toplum kuruluşları gibi tüm dinamiklerin işbirliği içerisinde hareket etmesini gerektirmektedir. Temel uluslararası insan hakları belgelerine taraf olan Türkiye, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere ilgili ulusların kuruluş ve mekanizmalarıyla işbirliğini de arttırarak sürdürmektedir. İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesinin insan onuruna yakışır bir hayat sağlayacağı düşüncesiyle İnsan Hakları Günü’nü kutluyor, insan haklarına saygı temelinde bütün dünyada barışın ve huzurun sağlanabileceği aydınlık bir gelecek diliyorum."