Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan sanık Ü.Ö, Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ/PDY soruşturması çerçevesinde 206’sı tutuklu 534 kişi hakkında hazırlanan ve mahkemece kabul edilen bin 206 sayfalık iddianamedeki ifadesinde, örgütün Rusya’daki faaliyetlerine ilişkin bilgi aktardı. Bir dönem Rusya’da sözde “şehir imam yardımcılığı” ve “diyalog sorumlusu” olarak görev yaptığını itiraf eden Ü.Ö, ülkeye gelen FETÖ mensupları ve misafirleri gezdirmek için araç kiraladıklarını söyledi. Ü.Ö, bazı gezilerde ilginç olaylar yaşandığını belirterek, şöyle konuştu: “Bir gezimizde şehir imamı A.Ö, araçta şoföre gül parfümü verdi. Gezi esnasında misafirlere Peygamber Efendimiz ile ilgili konular anlatmaya başladı. Bu esnada şoföre Rusça, ‘Arka taraf çok kokuyor, parfüm sıkar mısın?’ dedi. Şoför, talimat gereği klimaya gül parfümü sıktı. Bu sırada esnaflardan biri, ‘Burnuma gül kokusu geldi.’ deyince A.Ö, ‘Peygamber Efendimizin adının geçtiği her yerde gül kokması normal değil mi?’ dedi. Komik gelmişti ve gülmüştüm. Amaç, gelen esnafları dini duygularından dolayı etkileyerek cemaatin yurt dışında yaptığı faaliyetlerini hak adına yaptıkları inancını sağlamak ve manevi bir ortam oluşturarak esnaftan daha fazla çıkar sağlamaktır.” Yaşanan bu olayı A.Ö’ye hatırlattığını anlatan Ü.Ö, örgütün sözde “şehir imamı” A.Ö’nün, olayın aniden geliştiğini öne sürerek, kendisini ikna etmeye çalıştığını dile getirdi. Rüyalarla din istismarı Ü.Ö, FETÖ yapılanmasındaki tüm faaliyetlerin din kisvesi altında gerçekleştirildiğine dikkati çekerek, insanların manevi duygularını istismar etmek için rüyaların kullanıldığını vurguladı. Tabanı etkilemek amacıyla örgüt elebaşı Gülen’in yüksek manevi şahsiyete sahip olduğuna inandırmak için rüyalardan bahsedildiğini belirten Ü.Ö, şunları kaydetti: “Abiler ve üst kademede bulunan cemaat sorumluları, sohbetlerinde, ‘Abilerden, Peygamber Efendimizi rüyalarında görenler var. Yapacağımız işler, büyüğümüz (Fetullah Gülen) ile Peygamber Efendimiz tarafından istişare edilip yapılmaktadır.’ denilerek çeşitli hikayeler anlatılırdı. Bu bağlamda cemaat mensupları, Gülen’den gelen her talimatı, Peygamber Efendimizin talimatı olarak görüp gözü kapalı her şeyi yapmaktaydı. Yirmi yıl kadar cemaat içinde kaldım, etrafımdaki hiçbir kimse rüyasında Peygamber Efendimizi gördüğünden bahsetmedi. İnandığımız bu olayın tamamen bir kurmaca ve sapıklık olduğunu anlamış bulunmaktayım.”