Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, İsviçre’nin Cenevre kentinde Birleşmiş Milletler (BM) tarafından UNECE üyesi devletlerin katılımıyla gerçekleştirilen “Pekin+20 Bölgesel Değerlendirme” toplantısında, Portekiz Eski Başbakanı BM Mülteci Örgütü Yüksek Komiseri Antonio Guterres ile bir araya gelerek, Suriyelilerin sorunlarını konuştu.

Guterres’e Suriyelilerin sıkıntılarını anlatan ve BM’nin bu noktada daha çok destek olması gerektiğini belirten Şahin, yaklaşık 1 buçuk milyon Suriyeliye ev sahipliği yapan Türkiye Hükümeti’ne ve yerel yöneticilere çok fazla sorumluluk düştüğünü vurguladı.

Birçok ülkeden Dış İşleri Bakanları’nın bölgeye gelerek Suriyelileri ziyaret ettiğini dile getiren Şahin, şöyle konuştu:

“Türkiye’nin ne kadar başarılı olduğunu söylüyorlar, bu konuda destek verdiği için teşekkür ediyorlar, hadi gelin birlikte bir proje yapalım dediğimiz noktada da yok oluyorlar. Böyle bir dönem yaşıyoruz. Şimdi tabi biz bu konuda yaptıklarımızdan dolayı kendi vicdanımızdan ve insani yönden çok rahatız ve çok mutluyuz. Ama bunu sürdürülebilir kılmak için bizim ortaklarımızı da paydaşlarımızı da aynı noktaya getirmek gibi üzerimizde bir sorumluluk var. Çünkü sürdürülebilir bir nokta değil bu. Yarın Suriye’de ne olacağını bilmediğimiz için, bu iş ne kadar sürecek sorusunun cevabını veremediğimiz için bizim uzun soluklu politikalar üretmemiz lazım. O zaman da ülkelerin, kurumları, birimlerin daha güçlü bir şekilde yanımızda ortak bir paydaş olması gerekiyor.”

"YENİ GELECEK GÖÇLERE KARŞI BM TAMPON BÖLGE OLUŞTURMALI"

BM’deki toplantıya, savaş mağduru insanların sesini daha güçlü bir şekilde duyurmak için katıldıklarına dikkati çeken Şahin, insanların hayatını kaybettiğini, buna duyarsız kalınmasının da insanlığı öldürdüğünü vurguladı.

Savaşın üzerinden yaklaşık 4 yıl geçtiğini, Suriyelilerin misafirlik döneminin bittiğini, Türk halkı ve Suriyelilerin de bir arada yaşaması için uzun soluklu politikalar üretilmesi gerektiğine vurgu yapan Şahin, “Özellikle son hafta da konuşulan Halep ile ilgili yeni 1 buçuk milyon insanın iç göçü söz konusuysa mutlaka bir güvenlik bölgesi, tampon bir bölgenin hemen BM kararıyla oluşturulması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Suriyeli kız çocuklarının eğitimini çok önemsediğini dile getiren Şahin, onların karınlarını doyurmak, ihtiyaçlarını gidermenin yanında, onları geleceğe de en iyi şekilde hazırlanmasının da gerekli olduğuna dikkati çekti.

Cehaletle savaşmak için eğitimin güçlendirilmesi ve kız çocuklarının eğitim hayatına alınması gerektiğini belirten Şahin, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“O yüzden Milli Eğitim Bakanlığı’nın çıkarmış olduğu yönetmelik çok önemli. Mevcut okulları da kullanarak hafta sonu veya gündüz eğitimden sonra, ikinci eğitimde Suriyeli mülteci çocuklara kullandırtmak üzere önemli bir yönetmelik çıktı. Ayrıca biz şuanda yeniden kayıt almaya başladık. 2 bin çocuğumuz yeniden bizim yerel yönetimlerin hazırladığı okullarda eğitim almak için başvurdu.”

ÇOCUKLARIN VE KADINLARIN REHABİLİTE EDİLMESİ

Savaştan kaçarak gelen çocukların, kadınların iyi bir şekilde rehabilite edilmesi için psiko-sosyal destek merkezlerinin çok önemli olduğunu ifade eden Şahin, sosyal destek uzmanlarıyla onların yaşadığı tramvayı atlatacak uzmanlık desteği gerektiğini belirtti.

Suriye ve Türk halkı arasında bazı nedenlerden dolayı sorunlar yaşandığını, bu küçük olayların bazı kesimler tarafından genellenerek, iki toplumun karşı karşıya getirilmek istendiğini vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:

“En küçük bireysel bir olay genelleniyor ve iki toplum karşı karşıya getirilmeye çalışılıyor. Bunu kendi iç muhalefetimizde de bunu büyütmeye çalışan küçük de olsa bir anlayış olduğunu görüyoruz. Her toplumda da olabilecek mesela bir kiracıyla bir ev sahibiyle olabilecek bir anlaşmazlık sanki bir Suriyeli-Gaziantepli, bir Arap-Türk anlaşmazlığı gibi bir genellemeye ve farklı bir algıya dönüştürülmeye çalışılıyor. Bu süreci en az zararla götürmeye çalışıyoruz. Bu farklı düşüncede art niyetli insanlara meydan verecek duyguyu azaltmamız gerekiyor. Bize düşeni en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz, kendi vicdanımızda çok rahatız. Kendi sorumluluk alanının içini dolduramayanların çok rahat uyuyamayacaklarını düşünüyorum.”

"TÜRKİYE’DEN ÖZÜR DİLİYORUM"

Portekiz Eski Başbakanı ve BM Mülteci Örgütü Yüksek Komiseri Antonio Guterres da, Suriyeli mültecilere destek konusunda Türkiye’nin yanında olamadıklarından dolayı özür diledi.

Türkiye’yi kalkınmış ve ekonomisi yükselmiş bir ülke olarak gördüğünü dile getiren Guterres, şunları söyledi:

“Sizi çok daha fazla destekleyemediğim için üzgünüm. Bizim yaptıklarımız okyanustan bir damla. Sizin üstlendiğiniz görev son derece önemli, çünkü 4 sene uzun bir zaman. İnsanların yaşamaları için ortak bir görüş bulunmalı. Sonuçta sizin belediye olarak yaptığınız işler çok değerli, yerel yönetimler ve ortak paydaşlar olarak yapılan girişimlerde çok önemli, değerli. Aynı zamanda iyi ve insani ilişkiler için de olurken hep Ürdün’e odaklanıyorlar. Türkiye’yi unutuyorlar. Bu gerçeği de unutmamız lazım.”

Şahin, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu İcra Sekreteri ve Danimarka Eski Eskin Ekonomi ve Kalkınma Bakanı Christian Friis Bach ile de görüşerek yerel yönetimlerin sosyal politikalarıyla ilgili fikir alışverişinde bulundu.