Tavşanlı’da restorasyon çalışması devam eden Ağalar Cami’yi inceleyen Vakıflar Genel Müdür Yardımcısı Ali Hürata, Selçuklu ve Osmanlı eserlerine sahip çıktıklarını söyleyerek, “Biz bu eserleri bir miras olarak görmüyoruz. Buralar bizlere torunlarımızdan birer emanettir” dedi. Hürata, özel mülkiyet içinde devlet tarafından “Kültür Varlıkları Koruma Fonu” oluşturulması gerektiğini kaydetti.Tavşanlı’da 200 bin TL’yi aşan bütçesiyle yeniden restore edilen Ağalar Cami’deki çalışmalar Vakıflar Genel Müdür Yardımcısı Ali Hürata tarafından incelendi. Geçmişte Genel Müdürlük olarak başta Ulu Cami olmak üzere birkaç eser üzerinde restorasyon çalışması yaptıklarını hatırlatan Hürata, ilçenin geçmişin mirasını koruyan önemli yapıtlara sahip olduğunu, ellerinden geldiği kadar bu yapılara sahip çıkmaya çalıştıklarını söyledi.Ağalar Cami’deki çalışmaları yakından incelemek için Sanat Eserleri Daire Başkanı Suat Faruk Giray ve Kütahya Vakıflar Bölge Müdürü Ahmet Aydın ile Tavşanlı’ya gelen Ali Hürata, çocukluğunun Kütahya’da bir konakta geçtiğini ifade ederek buraları çok iyi tanıdığını kaydetti.Vakıflar Genel Müdür Yardımcısı Ali Hürata, “Osmanlı’dan bize miras kalan 52 bin vakfın yöneticisiyiz. Ecdadın bizlere bıraktığı kültür varlıklarının restorasyon ve korunması işini üstlenmiş bulunmaktayız. Zaman zaman bu tür ziyaretler de bulunarak yapılan çalışmaların teknik yönlerini incelemekteyiz. Bu nedenle de Tavşanlı’da olmaktan mutluyuz. 2005 ve 2007 yıllarında Ulu Cami, Kavaklı Cami ve Kurşunlu Cami’nin bazı basit onarım işlerini yaptık. Tabii ki yeterli değildir. Ağalar Cami bizim göreve başladığımız günden buyana Tavşanlı’daki en önemli restorasyon ihalesidir. Bugün Ulu Cami, Çavuş Cami, Kurşunlu Cami’de de incelemeler yapacağız. Acil müdahaleye ihtiyacı olanları öne alacağız. Bu bağlamda Ulu Cami ile ilgili başlattığımız projemiz tamamlandı, en kısa zamanda burada da çalışmalarımız start alacak “ dediAli Hürata, geçmiş yıllarda bu tür çalışmaların uzun süreçler aldığını ve yeterli kaynak ayıramadıklarını söyleyerek, devletin bugün kültürel mirasın korunmasına daha da hassas bir yaklaşım sergilediğini, hazırlanan projelerin hızla hayata geçirilmesi için ciddi ödenekler ayrıldığını belirtti.Hürata, “Buralar bizim mücevher taşlarımız, geçmişin izlerini geleceğe taşımalıyız. Bizler bu eserlerin tüm insanlığın değerleri olarak görüyoruz. Ecdadımız sadece Anadolu’da eserler bırakmamış, yurt dışında da ilgi alanımıza giren eserler var. Oraları da restore ederek misyonumuzu ortaya koyacağız. Biz bunları bir miras olarak görmüyoruz, torunlarımızın gelecekten bıraktıkları emanetler olarak görüyoruz. Selçuklu ve Osmanlı eserlerimize sahip çıkarak, her yıl 20 milyon TL’lik kaynağımızı yurt dışına ayıracağız” diye konuştu.Tavşanlı ve Kütahya’da yıkılmaya terk edilmiş, eskiyen hatta çevresine tehlike saçan evlerin durumu hakkında da sorularımızı yanıtlayan Ali Hürata, “Bu evler benim kanayan yaram “ diyerek konu hakkında ki hassasiyetini ortaya koydu. Hürata, “Ben çocukluğumuz Kütahya’da bir konakta geçirdim. Bir betonlaşma fulyasının içerisinde birçok değerimiz kaybettik ve sonrasında uyandık. Ben 50 yaşımdan sonra bu konu hakkında doktora yapmaya başladım. Konumda koruma politikalarıdır. Kamunun elinde olan varlıklar ihya edilebiliyor. Ancak özel mülkiyet olan binalar kaderine terk ediliyor. Halbuki bu eserler Tavşanlı’nın turizm faaliyetlerine, ekonomisine hizmet edebilir. Belediyelerin yapabileceği çok şey yok” ifadelerini kullandı.Türkiye’de 60 binin üzerinde sivil mimari örneğinin ayağa kalkmayı beklediğini söyleyen Vakıflar Genel Müdür Yardımcısı Ali Hürata, devletin özel bir kalem oluşturarak, fon ayırması, mülk sahiplerini destekleyip, cesaretlendirmesi gerektiğini söyledi.(İÖ-EFE)