Komünist idare zamanında isimlerini değiştirmemek için kitleler halinde Türkiye’ye göç eden Bulgaristan Türklerinin yaşadıkları Bursa’da tartışıldı.

Bulgaristan’dan zorunlu göçün 25. yılında Mümin Ceyhan Bursa Kültür Kaynakları Araştırma Kütüphanesi’nin ev sahipliğinde forum düzenlendi. Nilüfer Belediyesi, Uludağ Üniversitesi, Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ ) ile Büyükşehir Belediyesi’nin desteklediği foruma Türkiye’den ve yurt dışından akademisyenler, araştırmacılar ve göçü bizzat yaşayan çok sayıda soydaş katıldı.

Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Mümin Ceyhan ve Bal-Göç Genel Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özkan’ın açılış konuşmaları ile başlayan forumun moderatörlüğünü Prof. Dr. Hüseyin Mevsim yaptı. Forumun konuşmacıları Bal-Göç Genel Başkan Yardımcısı Yard. Doç. Dr. İsmail Selimoğlu, Doç. Dr. İbrahim Yalımov, Yard. Doç. Dr. Seher Boykoy, Dr. Vildane Özkan, Gazeteci Rıdvan Tümenoğlu, şair Hilmi Haşal ile Nilüfer Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Tarih ve Turizm Bürosu sorumlusu Onur Ulutaş, göçün uluslararası ilişkiler boyutu, sivil toplum yönü, Bulgaristan hükümetlerinin Türk azınlık üzerindeki politik uygulamaları, edebi boyutu ve 1989 göçünün Bursa basınında yansımalarını ele aldı.

Balkan Rumeli Göçmenleri Konfederasyonu (BRGK) Genel Başkan Yardımcısı Zülkef Yeşilbahçe Bulgaristan’da yaşayan Türkler üzerinde asimilasyon politikalarının devam ettiğini söyledi. Yeşilbahçe, “Bundan 15-20 yıl öncesine kadar Bulgaristan’da Türkçe eğitim gören Türk çocukların sayısı yüz binlerle ifade edilirken, bugün bu rakam onbin civarında. Bu da asimilasyon politikasının devam ettiğini en dikkat çekici örneğidir” dedi.

Yard. Doç. Dr. Seher Boykoy da, yaşanan acıların tekrarlanmaması için Balkan göçlerinin derinlemesine araştırılabilmesi için üniversitelerde bu konuda uygulama ve araştırma merkezlerinin acilen kurulması gerektiğini ifade etti.

“Nilüfer Belediyesi Sözlü Tarih ve Araştırma Projesi” kapsamında hazırlanan göç konulu belegesel gösterildi topladı. Göçün psikolojik ve sosyolojik boyutlarını göçmenlerin ifadeleriyle aktaran belgeselin ardından konuşmacılar tebliğ sundu.

Ayrıca Muhittin Tüylüce koleksiyonuna ait göç fotoğrafları ile Zülkef Yeşilbahçe’nin derlediği gazete kupürlerinden oluşan bir sergi açıldı.