SİVAS (AA) - SERHAT ZAFER - Sivas'ta, 28 Şubat sürecinde başörtüsü nedeniyle soruşturma geçiren ve mesleğinden uzaklaştırılan öğretmen Sevda Karakoç, o dönem yaşadığı sıkıntıları unutamıyor.

Sivas Müftülüğünde Din Hizmetleri Uzmanı olarak görev yapan Karakoç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kangal Çok Programlı Lisesi bünyesindeki İmam Hatip Lisesi'nde Kur'an-ı Kerim derslerine girdiği 2000'de başörtüsü nedeniyle görevden alındığını söyledi.

Kız öğrencilerin ağırlıklı olduğu bir okulda Kur'an-ı Kerim derslerine giren bir öğretmenin görevden alınmasını "çok komik bir durum" olarak nitelendiren Karakoç, "Yönetmeliklerde bizim başı kapalı olarak derse girme hakkımız vardı ama bana 'İstiklal Marşı'nda başınızı açıyor musunuz? Okula bacadan mı giriyorsunuz ve teneffüslerde başınız kapalı nasıl dolaşıyorsunuz?' diyorlardı. Yani benim başımın kapalı olması, koridorlara mı zarar veriyordu, neye zarar veriyordu?" diye konuştu.

O dönem müfettişlere, beden eğitimi öğretmenlerinin de 5 dakikalık teneffüslerde okulda eşofmanla dolaştığı örneğini verdiğini anlatan Karakoç, şunları söyledi:

"Beden derslerinde eşofmanla dolaşıyorlar, ders haricinde, teneffüste de günün her saatinde de o şekilde dolaşıyorlar, gerekirse İstiklal Marşı törenlerine o şekilde katılıyorlardı. Müfettişlere, 'Bana bunu nasıl izah edeceksiniz, onlarda 5 dakikalık teneffüs için takım elbise mi giyip çıkacaklar?' şeklinde söylemiştim. Bana hak da vermişlerdi ama her şeye rağmen 5 yıl süreyle görevden alınmıştım. Gerekçesi çok komikti, okulun huzurunu bozmak, Atatürk ilke ve inkılaplarına karşı gelmek. Ben, başımın örtüsüyle Kur'an-ı Kerim dersine girerken bunları nasıl gerçekleştirdim, hala merak içerisindeyim açıkçası. 28 Şubat, insan onuruna, şahsiyetine yapılmış en büyük hakaret. Ben, öyle algılıyorum çünkü inancınıza, düşüncenize ve yaşantınıza karşı bir başkaldırıdır."

- "Başörtüsünün kime, ne zararı var?"

Kamuda başörtüsü serbestliğiyle Türkiye'de insanların inançlarını rahatça yaşayabilecekleri bir ortam oluşturulduğuna dikkati çeken Karakoç, şöyle devam etti:

"Dünyadaki gelişmiş ülkelere baktığımız zaman böyle bir sorunun olmadığını görüyoruz. Kaldı ki başörtüsünün gerçekten kime ne zararı var? Şu an biz, iş yerimize kapalı giriyoruz, öğretmenler derslere kapalı giriyor, diğer kurum ve kuruluşlarla bayanlar başları kapalı çalışıyor, kime ne zararları dokundu?"

Ülkede yaşanan diğer sorunların da bir an evvel çözüme kavuşmasını dileyen Karakoç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü bizler inanan insanlar olarak biliyoruz ki ülke, vatan, din, milli birlik, beraberlik ve şuur olmadan hiçbir şey olmuyor. Ülkemiz karıştığı zaman, düşman elinde tarumar olduğu zaman, sadece biz zarar görmeyeceğiz, bütün insanlık zarar görecek. Açığıyla kapalısıyla inananı ve inanmayanıyla bütün insanlar zarar görecek. İnanan insanların nasıl ki dinlerini yaşayabilmeleri için bir bayrak altında, ülke bütünlüğü içerisinde yaşaması gerekiyorsa bütün insanların huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşayabilmeleri için vatanın birliğine ve bütünlüğüne ihtiyacı var."

- Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür

Sicil affıyla müftülükte çalışmaya başladığını dile getiren Karakoç, çektiği sıkıntıların karşılığını aldığı için Allah'a dua ettiğini belirtti. Görevden uzaklaştırıldığı 5 yılın sigorta primlerinin ödendiğini de aktaran Karakoç, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a çok teşekkür ediyorum çünkü yaşadığımız bu süreçten yüzümüzün akıyla çıkmamız onun sayesinde oldu" dedi.

Karakoç, lisede görev yapmasına rağmen ilköğretim müfettişleri tarafından görevden aldığını da aktararak yaşadığı haksızlık karşısında hukuki sürece başvurduğunu ancak bir netice alamadığını kaydetti.