HATAY (AA) - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Yolları buraya düşerse onları bu mesajla karşılayın. Kılıçdaroğlu'nu, Bahçeli'yi, kim gelirse gelsin, kimin yolu düşerse düşsün, kim buraya gelirse hepsine aynı mesajı söyleyin ve deyin ki 'Biz Habib-i Neccar'ın torunları, biz onun mirasını devralanlar, biz mazlumları yurdumuzda, evimizde barındırırız.' İstismar etmelerine izin vermeyin" dedi. 

Davutoğlu, partisinin Hatay mitinginde yaptığı konuşmada, Suriye'de zulüm yaşandığını, katliamlar yapıldığını, kimyasal silah kullanıldığını, 400 bin kişinin şehit edildiğini, 5 milyon Suriyelinin ülkesinden kaçtığını söyledi.

"Kapımıza geleni kapıda bırakmayız" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Yasin-i Şerif'i hep okuyoruz. Oradadır Habib-i Neccar'ın hikayesi. Yasin-i Şerif'i okuyup da kapısına gelen mazlumu zalime teslim etmek, bize yakışır mı? Sayın Kılıçdaroğlu, yuhalamayın, dedi ki 'Bu Suriyelileri geri göndereceğiz.' Aziz Hataylılar, her birinizi her bir Hataylıyı alnından öpüyorum. Sizlere teşekkür borçluyuz, minnet borçluyuz. Tarihimizin onurunu siz kurtardınız. Siz, Habib-i Neccar'ın torunları, siz ensar Hataylılar, gelen mazlumlara önce siz kucak açtınız. Bunu demek kolay Kılıçdaroğlu için ya o yetim için ya o dul kadınlar için ya o yaşlılar için bunu uygulamak kolay mı?" 

Osmanlı Devleti'nin 500 yıl önce kapılarını Yahudilere açtığını anımsatan Davutoğlu, "Ne zaman bir mazlum kapımıza gelmişse Hacı Bektaş-ı Veli'nin dediği gibi ocağımızı, soframızı, kapımızı ona açtık. Hataylılar, siz, insanlık dersi verdiniz hem zalim Esed'e insanlık dersi verdiniz hem dünyaya insanlık dersi verdiniz, şimdi de Kılıçdaroğlu'na insanlık dersi vermeye var mısınız?" diye konuştu.

Davutoğlu, 19. yüzyılda Sultan Abdülhamid'in Osmanlıya sığınan Polonyalıların teslim edilmesi istendiğinde "Tahtımı veririm devletime sığınan hiç kimseyi vermem" dediğini aktararak "O sığınanların arasında Nazım Hikmet'in dedesi de vardı. Biz, tarihimizden bu kültürü aldık" dedi.

Suriye ile Türkiye'nin arası iyiyken Esed halkına zulüm etmezken hep Hatay üzerinden dış politika yürüttüklerini anlatan Davutoğlu, Esed halkına zulüm etmeye başladığında Hatay'a uçan her kuşu, Hatay'a gelen her yetimi, Hataylılarla yüreğinde hissettiğini ifade etti.

Davutoğlu, şunları söyledi:

"Biz, iki cihana inanırız, bu cihana ve hesap meydanına. Orada da en iyi şekilde imtihanımızı vereceğiz inşallah. Kılıçdaroğlu, bunu söyledi, tamam, onun kalbi mühürlenmiş ama Bahçeli dönüp, Bahçeli'ye ben günlerce sordum, 'Bayırbucak'tan gelen Türkmenleri veremezsin' demedi Bahçeli. Dedi mi? Yayladığı'nın öbür tarafı, ecdat Bayırbucak Türkmenlerine demiş ki gidip hac yolunu bekleyin. Tarih, kader, sınırın ötesinde bıraktı diye, biz onları zalim Esed'e teslim eder miyiz? Allah şahit ki bir tek Türkmen dahi teslim edilmeyecek, geri verilmeyecek, bağrımıza basacağız."

-"Kılıçdaroğlu o zalimle yolunu kesiştirdi"

Esed'in minareleri yıktığını, teravihten çıkan cemaati kurşuna dizdiğini dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Gittik ve kendilerine anlatmaya çalıştık. 2011'de bir ramazan günü 6-6,5 saat 'Halkına kıyma, halkına zulmetme, teravih namazından çıkanları katletme' diye bu zalim Esed'e anlatmaya çalıştık. Dinlemedi, dinleseydi bugün Suriye huzur içinde olurdu. Dinlemedi. Dinlemeyince 'Bizim düsturumuzca bir zalim, eğer kardeşimiz bile olsa o zalimle yolumuzu ayırırız' dedik ve yolumuzu ayırdık ama Kılıçdaroğlu o zalimle yolunu kesiştirdi. Milletvekillerini gönderdi, elini sıktırdı, şimdi de 'işbirliği halinde Suriyelileri geri göndereceğiz' diyor. Nasıl Bayırbucak Türkmenlerini geri vermezsek Reyhanlı'nın karşısından gelen ve bu toprakları her zaman beraberce paylaştığımız Arap kardeşlerimizi de vermeyiz ya da Halep'ten gelen Kürt, Arap, Türkmen kardeşimizi de vermeyiz, Sünni kardeşimizi de vermeyiz, Nusayri kardeşimizi de. Müslüman, Hristiyan kim gelirse gelsin bu al bayrak gölgesinde olan herkes bizim namusumuzdur. Onun korunması, bizim onurumuzdur, izzetimizdir."

-"Milletimizi, Suriyeli kardeşlerimize neredeyse karşı tahrik ediyorlar"

Davutoğlu'nun "Hataylılar, bunlar, şimdi istismar edecekler, 'Suriyeliler bize yük oluyor' diyecekler. Hataylılar, bu çileyi çeken Hataylılar, siz mazlumları zalimlere teslim etmeyen politikamızdan razı mısınız? 'Ne olursa olsun, kim olursa olsun, bizim için sadece mazlum var ve zalim var' demeye hazır mısınız? 'Mazlumların yanındayız, zalimlerin karşısındayız' demeye var mısınız?" sözleri üzerine miting alanındakiler "Evet" yanıtını verdi.

Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Yolları buraya düşerse onları bu mesajla karşılayın. Kılıçdaroğlu'nu, Bahçeli'yi, kim gelirse gelsin, kimin yolu düşerse düşsün, kim buraya gelirse hepsine aynı mesajı söyleyin ve deyin ki 'Biz Habib-i Neccar'ın torunları, biz onun mirasını devralanlar, biz mazlumları yurdumuzda, evimizde barındırırız. İstismar etmelerine izin vermeyin. Bu Kılıçdaroğlu, Avrupa'da olsa buna yabancı düşmanlığı derler. Gelip burada bizim milletimizi, Suriyeli kardeşlerimize neredeyse karşı tahrik ediyorlar. Hataylılar, siz bir insanlık destanı yazdınız. Yüz yıl geçse bin yıl geçse Hatay'ın bu insanlık destanı nesilden nesle aktarılacak. İşte bizim anlayışımız budur. Her an tahrik ediyorlar. 

(Sürecek)