Bitlis’in Tatvan ilçesi Geçitbaşı köyünde köy korucusu Nihat Çaprak’ın iki gün önce direğe bağlanarak şehit edilmesi sonrası Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen Bitlis’te basın toplantısı düzenledi.

PKK’yı sert sözlerle kınayan Başkan Sözen, korucuların yetkilerinin artırılmasını isteyerek, "Çözüm süreci bahanesiyle devlete kafa tutuluyor ve hunharca katliamlar yapılıyor. Çözüm sürecinin devlete başkaldırı ve isyan olmasını asla kabul etmiyoruz" dedi.

Köy Korucuları Derneği’nde yapılan toplantıya Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen, Van, Bitlis, Muş, Bingöl, Malatya ve Elazığ Şehit Aileleri Derneği Başkanları ve köy korucuları katıldı. Şehitlere Fatiha okunan toplantıda konuşan Anadolu Köy Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen, konuşmasına PKK’yı kınayarak başladı. 2012 yılından buyana 11 korucunun şehit edildiğine dikkat çeken Sözen, çözüm sürecinin tek taraflı işlediğini söyledi. Devletin lehine olan her türlü çalışmaya destek verdiklerini belirten Sözen, çözüm sürecinin herkes için işlemesini istediklerini ifade etti.

"KORUCU VE ASKER ŞEHİT EDEREK BİR YERE VARAMAZLAR"

Çözüm sürecinin korucuların hunharca infaz edilmesine dönüştüğünü belirten Sözen, "Çözüm süreci bahanesiyle ülkemizle ilgili olmayan olaylar için karışıklıklar çıkarılıyor ve polis ve askerler şehit ediliyor. Polis, asker ve korucu şehit edilmesiyle bir yere varılmayacağının anlaşılmasını istiyoruz. PKK’nın uzantısı olan parti görüşme zemini olmasına rağmen bugün hala şiddet ve kandan beslenmesi kabul edilemez. Son günlerdeki iç karışıklıklardan dolayı 5 milyon zarar oldu. Bu zararlar yapanlardan tazmin edilmeli. Eğer bu yapılanlar yapanın yanına kar kalırsa daha çok teröre kurban vereceğiz. Bunlar yapının yanına kar kalırsa herkes devlete karşı baş kaldırıyor" dedi.

"DEVLET KENDİSİNE KAFA TUTANLAR KARŞISINDA ACZİYET GÖSTERMEMELİ"

Çözüm sürecinin tek taraflı sürmesini kınadıklarına dikkat çeken Sözen, "Çözüm sürecini devlete isyan, başkaldırma olmasını asla kabul etmiyoruz. Çözüm süreci nedeniyle ambulanslara ve hastalara müdahale ediliyor. Bunlar çözüm süreci bahanesiyle devletimize kafa tutuyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bu ülkede hiçbir vatandaşımızın burnunun kanamasını istemiyoruz. Devlet kendisine kafa tutanlar karşısında acziyet göstermemelidir. Devletin emniyet müdürüne şehrin ortasında suikast düzenleniyor. Yüksekova’da ilçe merkezinde askere arkadan kurşun sıkılıyor ve bunlar yakalanamıyorsa bundan dolayı vatandaşımızın devlete olan güveni azalmaktadır. Daha caydırıcı sert tedbirler alınmalıdır. Çözüm süreci bir tarafa, halkın güvenliği bir tarafa olmalıdır" dedi.

"KORUCULARIN YETKİSİ ARTIRILMALI"

Korucuların korumasız olduğu için şehit edildiğini belirten Sözen, korucuların 30 yıldır geçici olarak çalıştırılmasını eleştirdi. Sözen,"30 yıllık geçicilik olmaz. Korucularımız silahsız ve korumasız olarak şehit ediliyor. Polis ve askerin yetkisi artırılıyorsa bizim de yetkilerimiz ve şartlarımız düzeltilmeli. Uzun namlulu silahlarımızı taşımak istiyoruz. Beylik tabancalarımızı taşıyabilmeli ve bunlara harç ödememeliyiz. Şu anda korucular iki arada bir derede kaldı. Şunu da söylemek istiyorum. Hükümetin bize vefa ve minnet borcu var çünkü bizim olduğumuz bölgede AK Parti oy alırken, bizim olmadığımız bölgelerde HDP oy aldı. Bunun bilinmesini istiyoruz. Eğer bu camia küserse ve çözüm süreci olumlu sonuçlanmazsa devlet yeniden yanında bu insanları bulamayabilir çünkü koruculara güven verilmedi. Ayrıca şunu da belirtmek istiyorum. Korucular, hiçbir tahrik ve provokasyona gelmediler. Çözüm sürecine zarar verecek hiçbir girişimde bulunmadılar. Bundan sonra da böyle devam edecek" dedi.

"PYD’YE YARDIM GÖTÜRÜLMESİNİ KABUL ETMİYORUZ"

Öcalan’ın cezaevi şartlarının iyileştirilmesinin ve buna rağmen Türkiye’nin gündemine farklı bir şekilde bazı kesimlerce taşınmasının kendilerin rahatsız ettiğini belirten Sözen,"30 bin insanımızın hayatının kaybetmesine neden olan bebek katili Öcalan en büyük canidir. Bu ülkenin başına beladır. Ayrıca Şanlıurfa’dan PYD’ye yardım götürülmesini kabul etmiyoruz. Kuzey’de PKK Türkiye’ye kurşun sıkarken, güneyde de PYD kurşun sıkıyordu. Geçmişte bize kurşun sıkan PYD’ye yardım edilmesini kabul etmiyoruz ve ABD istiyor diye buna seyirci kalamayız" dedi.