Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen, Karaman’ın Ermenek ilçesinde meydana gelen maden faciasının bir iş kazası değil, iş cinayeti olduğunu öne sürerek, “Madeni açan maden sahibi sorumlu, açılmasına izin veren, denetleyen müfettişlerin hepsi sorumlu. Bunların ceza alması, suistimal edenlerin gözünün yaşına bakılmaması gerekiyor” dedi.

Mersin Barosu Başkanı Alpay Antmen, başkanlık divanı üyeleri ile birlikte Mersin Gazeteciler Cemiyeti’ni (MGC) ziyaret etti. Ziyarete, Mersin Barosu Başkan Yardımcıları Sami Dündar ve İlkay Şahin ile Genel Sekreter Kamil Veli Ak da katıldı. MGC Başkanı Ahmet Ünal ile sohbet eden Baro Başkanı Antmen, Türkiye’nin bugünkü ortamında barolara düşen görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştıklarını vurguladı. Ünal’a, “Bu kapsamda biz ne yaptıysak sizlerin sayesinde yaptık ve bunları halka siz anlattınız” diyen Antmen, yerel basın sayesinde Mersin Barosu’nun halkla buluştuğunu belirterek, “Mersin Barosu’nun, hukuka ihtiyaç duyan mağdur insanların bir kalesi olduğunu gösterdik çünkü halkın avukatları olduk. Bu yüzden sizlere teşekkür etmek istedik. Mersin yerel basını, sesi gür çıkan bir yapıya sahip ve cemiyetimiz de yoğun ve başarılı çalışmalara imza atan bir sivil toplum kuruluşu. Bundan sonra da el ele, omuz omuza çalışmaya devam edeceğimizi belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu.

Ziyarette gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Antmen, Mersin’de yaşayan Suriyeli sığınmacıların suça bulaşmaları ile ilgili bir soru üzerine, Suriye’de büyük bir insanlık dramı yaşandığını ancak bu dramın Mersin’i de olumsuz etkilemeye başladığını söyledi. Mersin’de sayısı belirsiz Suriyeli sığınmacı olduğuna dikkat çeken Antmen, “Ancak bu sığınmacıların hukuki statüsünün artık belirlenmesi gerekiyor. Suça buluşan, yaşamını sürdürmekte zorlanan sığınmacılar sosyal ve ekonomik hayata zarar vermektedir. Bu durumun önüne geçilmeli. Misafirlik bir yere kadar. İnsani şartlarda yaşamaları ve halkımızın iç dinamiklerini, huzurunu bozmamaları gerekiyor. Bu anlamda gerekli tedbirlerin alınması elzemdir” diye konuştu.

“SUİSTİMAL EDENLERİN GÖZÜNÜN YAŞINA BAKILMAMASI GEREKİYOR”

29 Ekim’de Karaman’ın Ermenek ilçesine giderek maden faciasında yaptığı incelemeler ile ilgili soruları da yanıtlayan Antmen, “Burada bir iş kazası yok, iş cinayeti var. Sözde iş güvenliği önlemleri alındı, bir aydır kapalı olan maden yeniden açılmış. Maden sahibi, ‘Masraf yaptım’ diyerek servis ve yemek paralarını kesmiş. Yemek saatleri kısaltılmış ve maalesef cinayet de yemek yenirken meydana gelmiştir. Madeni açan maden sahibi sorumlu, açılmasına izin veren, denetleyen müfettişlerin hepsi sorumlu. Bunların ceza alması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Maden ocağı alanında çok sayıda güvenlik mensubu görevlendirilmesini de eleştiren Antmen, şunları söyledi:

“Binlerce güvenlik mensubu güvenlik almaya çalışıyordu. Kimi kimden, neden koruduklarını baro başkanı olarak anlamadım. Ermenek’in nüfusu kadar bir polisi oraya yığıp gelecek devlet görevlilerini korumaya çalışmak ve bunun için de masraf yapmak anlamlı değil. Nereden baksanız acı, nereden baksanız Soma. ‘Madenleri kapatmaya çalışıyoruz’ diyorlar, o zaman direneceksiniz. Son olarak Isparta’daki trafik kazasında gördük ki, bu kader değil. Bu nedenle unutturmayalım, hesap soralım. Mevcut yasalarımızın iyi uygulanması, denetimlerin iyi yapılması ve suistimal edenlerin gözünün yaşına bakılmaması gerekiyor.”

“HAKİM VE SAVCILAR POLİTİZE EDİLMEMELİ”

Antmen, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Yargıtay ve Danıştay ile ilgili düzenlemelere yönelik sorulara ise şu yanıtı verdi:

“Adalet Bakanlığı müsteşarı bu kuruldan çıkmalıdır. Siyasi iktidar HSYK’dan elini çekmelidir. Hakim ve savcılar politize edilmemelidir çünkü onlar adaletin savunucularıdır. Yargıtay’ın, Danıştay’ın üye sayıları artırılıyor ama buradaki amaç cemaatin sayısal üstünlüğünü azaltmak. Öte yandan 2 yıl kıdemli avukatların hakim ve savcılığa geçişi yanlıştır. Bu süre 5 yıl olmalıdır ve de özellikle de hukuk fakültelerinden mezun olan direk hakim ve savcı olmamalıdır, bu mesleklere avukatlıktan geçilmelidir.”

MGC Başkanı Ünal ise hukukun bu kadar alt üst edildiği, çiğnendiği bir dönemde Mersin Barosu’nun önemli bir yapı olduğunu dile getirerek, “Baronun seçim sürecini çok önemsedik. Bir baktık Soma’dasınız, bir baktık Ermenek’te, Akkuyu’dasınız ama meslek örgütü olarak da başarılı çalışmalara imza attınız. Mersin Barosu çalışmaları ile Türkiye’nin en başarılı barolarından biri. Ülkemizin yürüttüğü mücadeleye baroların örgütlü bir şekilde sahip çıkması önemliydi. Bu anlamda siz örnek oldunuz. Bu anlamda biz taraf olduk ve sizden yana olmaya çalıştık. Size olan desteğimiz hukuka, Türkiye’ye olan destekti. Bu anlamda yeniden görev üstlendiğiniz için sizleri tebrik ediyorum” dedi.