YOZGAT (AA) - Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Avrupa Parlamentosu'nun (AP) 1915 olaylarıyla ilgili kararına ilişkin, "Türk milletinin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve bizim içinden çıktığımız Osmanlı Devleti'nin 'soykırım'  diye bir lekesi asla yoktur" dedi.

Bozdağ, AK Parti Yozgat İl Başkanlığı ziyareti öncesinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin "AP'nin 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarına destek veren ve Türkiye'ye Ermeni tezlerini kabul etmesi çağrısı yapan karar tasarısını oy çokluğuyla kabul ettiğini" hatırlatması üzerine Bozdağ, AP'nin aldığı kararın yanlı olduğunu söyledi.

Kararın tarihi gerçeklerle ters olduğunu belirten Bozdağ, şunları kaydetti:

"Tarihi iftiraları bu karar hakikate dönüştürmez. Türkiye Cumhuriyeti bakımından bu karar, yok hükmünde bir karardır. O yüzden kıymeti harbiyesi yok. Avrupa Parlamentosu'nun böylesi bir olayda ne kadar tarafgir, ne kadar gerçeklerden uzak, ne kadar yanlı davrandığının göstergesidir. Tarihle, gerçeklerle bir alakası yoktur, sadece iftiralarla irtibatlı bir karardır. Hiçbir parlamento kararı, hiçbir siyasi karar iftiraları hakikate dönüştüremez. Türk milletinin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve bizim içinden çıktığımız Osmanlı Devleti'nin 'soykırım' diye bir lekesi asla yoktur. Türk milleti, Türk devleti tarih boyunca her türlü millete kucak açmış, onların yaşaması ve yaşatılması için mücadele etmiştir. Bunu söylemek Türk milletine de Türk tarihine de son derece büyük bir haksızlıktır, büyük bir saygısızlıktır. En güzel cevabı Cumhurbaşkanımız vermiştir. Onların verdiği kararın Türkiye açısından bir kıymeti yoktur. Bir kulağımızdan girer öbür kulağımızdan çıkar. Türkiye yolunu ve rotasını Türkiye’ye, Türk milletine hasımlık güdüsü ile karar alanların yanlı kararları ile değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Türk milletinin menfaatleri, çıkarları, gerçekler ve hakikatler üzerinden sürdürmeye devam edecektir."

- Çözüm süreci

Bozdağ, bir gazetecinin "Yaklaşan genel seçimler öncesi çözüm sürecinin baltalanmak istenildiği" yönündeki iddiaları hatırlatması üzerine de çözüm sürecinin Türkiye’nin en önemli projelerinden biri olduğunu vurguladı.

Çözüm sürecinin, 30 yılı aşkın süredir devam eden terör meselesinin tamamen sona erdirilmesi, kalıcı barış ikliminin oluşturulması için atılmış tarihi bir adım olduğunu anlatan Bozdağ, "Hükümetimiz bu adımı, kararlıkla herkese ve her şeye rağmen sürdürmeye devam edecektir. Etrafımızda 4 senedir Suriye yanarken, Irak’ta 2003’ten beri iç savaş devam ederken, Türkiye’nin kendi içinde yaşanan bir terörü sona erdirme konusunda adım atması tarihi bir başarıdır. Bunu istemeyenler, sürecin başarıya ulaşmasını arzu etmeyenler, her defasında bu süreci baltalamak için uğraştılar, uğraşıyorlar da" diye konuştu.

Uluslararası çevrelerin ve ülkedeki bazı grupların terörün bitmesini istemediğini vurgulayan Bozdağ, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milletinin bu terörü sona erdirme konusunda kararlı olduğunu, hükumetin bu kararlılığın uygulayıcısı olmaya devam edeceğini ifade etti.

HDP'nin gerçek kimliğiyle siyaset yapmadığını, İstanbul’da veya Ankara’da barış, özgürlük, hak, hukuk kullanan HDP'nin Doğu ve Güneydoğu’nun bazı bölgelerinde terör ve şiddetin dilini siyasetin dili haline getirdiğini savundu.

- "Medya HDP'yi parlatıyor"

HDP'nin AK Parti’nin vekil sayısını azaltmak için uluslararası bir proje olarak devreye konulduğunu iddia eden Bozdağ, şöyle devam etti:

"Bundan sonra HDP’ye oy vermek için paralel yapının ve medyanın HDP'yi nasıl parlattığına ve onlara ilişkin şirin gösterme çabalarına hep beraber şahit olacağız. Doğan Medyası zaten başladı. Cumhuriyet’tir, Sözcü’dür, ulusalcı geçinen çevrelere bakın, yan yana getirmeniz mümkün değil ama baktığınızda HDP’nin şirin gösterilmesi için nasıl bir gayretin, çabanın içerisine gireceğini önümüzdeki dönemlerde hep beraber göreceğiz. 'Aman HDP’ye oy verin' algısını bir şekilde seçime kadar toplumumuza pompalayacaklardır, sevecen ve şirin gösterme gayretlerini medyada bütün boyutlarıyla göreceğiz. Hep beraber göreceğiz ama onlar bir şeyi unutuyorlar, millet medyanın yaptığı bu manipülasyonları, bu şirin gösterme operasyonlarını 7 Haziran’da milletin iradesini sakatlayarak sandıkta bir operasyon yapma iradelerini çoktan gördü, tanıdı ve buna en güzel cevabı sandıkta verecektir."

- CHP'nin "milletçe alkışlıyoruz" kampanyası

Bozdağ, CHP'nin "Milletçe alkışlıyoruz" kampanyasının anımsatılması üzerine, CHP’nin neyi alkışladığının belli olmadığını dile getirerek, "Ben şimdi merak ediyorum, bölünmüş yolları mı alkışlıyorlar, yoksa Marmaray’ı mı alkışlıyorlar, havaalanlarını mı alkışlıyorlar, üniversiteleri mi alkışlıyorlar, sağlıktaki dönüşümü mü alkışlıyorlar, bütün Türkiye’yi, bütün dünyayı, bizim yaptıklarımızı mı görüyor, alkışlıyor. Onlar neyi alkışlıyorlar merak ediyorum. Herhalde Marmaray’ı alkışlıyorlardır, herhalde bölünmüş yolları alkışlıyorlardır, herhalde üniversiteleri alkışlıyorlardır, sağlıktaki dönüşümü alkışlıyorlardır, ben öyle anlıyorum" şeklinde konuştu.

CHP’nin alkışlanacak hiçbir icraatının olmadığını dile getiren Bozdağ, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Allah aşkına, bu milletten alkış alınacak hangi icraatın altına attıkları imza var, bir tane göstersinler ama biz Allah’a şükür milletimizden alkışın en büyüğünü alıyoruz. 2002’den bu yana her seçimde milletimizden aldığımız destek bu alkışın sandıkta demokratik bir alkış olduğunu görüyor. Bütün uluslararası çevreler Türkiye’nin değişimini, dönüşümünü takdirle karşılıyor, herkes alkışlıyor. Türkiye’deki bu gücün, bu değişimin nereden kaynaklandığını biliyor ve ikili görüşmelerde, çoklu görüşmelerde herkes Türkiye’nin bu başarılarını takdirle yad ederken bizim muhalefetimiz de Türkiye’yi karalamak için görüşmeler, çalışmalar yapıyorlar, onun için onların alkışını da bizim ihtiyacımız yok, alkışın en büyüğünü milletimiz vuracaktır. Kimi alkışlayacağını sandıkta göreceğiz."